İstanbul'un altında ne var? İskoçya'ya kadar uzanıyor...

Buzdağının görünmeyen kısmı kadar İstanbul'da yerin altı da derin gizemlerle dolu. Peki İstanbul'un altında ne var? Sonradan ortaya çıkan gizli dehlizler, yapılar ve hala keşfedilmemiş tüneller ile İstanbul'daki yerin altı gizemini koruyor. İskoçya'ya kadar uzanıyor...

İstanbul'un altında ne var? İskoçya'ya kadar uzanıyor...

İstanbul'un yer altı tarihi güzelliklerinin çoğu gizemini koruyor. Bu gizemlere konu olan söylentiler ve efsaneler ise keşfedilen İstanbul'un yer altı güzellikleri kadar fazla. Alman bir arkeologun diyişiyle tüneller İskoçya'ya kadar uzanıyor... Peki İstanbul'un altında ne var? İşte bilinen yer altı yapıları, gizli dehlizler hakkında yapılan bilinenler, söylentiler ve o efsaneler...

İSTANBUL'UN ALTINDA NE VAR

İSTANBUL'UN ALTINDA NE VAR

Keleşlife'ta yer alan bilgilere göre İstanbul’un altındaki tünellerin geçmişi, Roma dönemine hatta daha da eskiye; antik döneme kadar uzanıyor. Yapılan sınırlı araştırmalara göre bu gizemli tünellerin birçok farklı yapılış nedeni olsa da genelde şehrin su sorunu için bulunan bir çözüm olduğu görüşü dile getiriliyor. Buna göre topraktan sızan suyun kazanılarak tüneller aracılığıyla tutulup insanlar tarafından kullanıldığı düşünülüyor. Çoğu kişinin bildiği Yerebatan Sarnıcı da işte bu geniş yer altı örgüsünün bir parçası aslında. İstanbul’un eski semtlerinin neredeyse tamamının altında dehlizler, mahzenler, sarnıçlar, ayazmalar, zindanlar ve yeraltı kiliseleri bulunuyor.

Marmaray ve Metro kazıları ile beraber özellikle tarihi yarımada, Galata ve Üsküdar’da toprak altından çok sayıda eski yapı ve bu binaları birbirine bağlayan tüneller ortaya çıktı.

Sultanahmet, İstanbul’un yer altı dünyası için bir giriş kapısı. ‘Hipodrom’ olarak adlandırılan meydanın altında uzun dehlizler, Aya Sofya’nın altında büyük bir sarnıç, bir zamanların hapishanesi bugünün Four Seasons Oteli’nin altında Bizans Senato binası, onun yanında MS 4. yüzyıla tarihlendirilen saray binaları uzanıyor.

Fenerli ve Balatlı yaşlı Rumlar,  Balat´ta Mehtap Sineması´nın hemen arkasında bulunan dehlizin bir ucunun Tekfur Sarayı´na vardığını, bir ucunun Haliç´te, diğerinin Marmara´da denize ulaştığını, bir kolunun da Anemas Zindanları´nda nihayet bulduğunu söylerlermiş.

Cibali, Ayakapı, Kocamustafapaşa ve Kiremit Caddesi´ndeki dehlizleri de düşünecek olursak demek ki İstanbul´un altı birbiriyle kesişen yollarla kaplı. Bu dehlizlerin Bizans döneminde güvenlik geçişleri ve gizlenmek için kullanılmış olması muhtemel. Haliç, Marmara ve Suriçi´ne kadar ulaşan bu tünellerin şehrin dışına çıkmak için askeri ve siyasi amaçla yapıldıkları da düşünülüyor. Zaten Ayvansaray´dan Yedikule´ye kadar askeri amaçla açılmış, Osmanlıların “lağım” diye adlandırdıkları taarruz tünelleri hala mevcut.

İSKOÇYA'YA KADAR UZANIYOR...

İSKOÇYA'YA KADAR UZANIYOR...

Almanya’da 2011 yılında yayınlanan kısa adı “Tore Zur Enterwelt” olan “Eski Yeraltı Dünyasına Açılan Kapının Esrarı” kitabında yer alan iddialara göre, yeraltı ve mağaralar konusunda uzmanlıkları ile ünlenmiş Heinric - Ingrid Kusch adlı Alman arkeolog çift, kitaplarında, yeraltı tünellerinin rotalarını anlatıyor. Tüm Avrupa topraklarının altının yeraltı tünelleriyle dolu olduğunu iddia eden arkeolog çift, bu tünellerin İskoçya’dan İstanbul’a kadar uzandığını öne sürüyor.

Sonraki Haber