İşte Atatürk'ün 8 çocuğu! Müthiş benzerlik...

Atatürk’ün insanlığa beslediği sevgide, çocuklara olan derin şefkatinin özel bir yeri vardır. O, yüreği çocuk sevgisiyle dopdolu olan bir şefkat timsaliydi. Peki Atatürk'ün 8 manevi evladı olduğunu biliyor muydunuz? İşte Atatürk'ün manevi evladı olma şerefine erişmiş 8 kişi...

ATATÜRK'ÜN MANEVİ EVLATLARI

1. SABİHA GÖKÇEN

Sabiha Gökçen 22 Mart 1913 Bursa, Türk pilot. Türkiye'nin ilk kadın pilotlarından biri olan Sabiha Gökçen, dünyadaki ilk kadın savaş pilotudur. Mustafa Kemal Atatürk’ün sekiz manevi evladından birisi idi. Uçuş kariyeri boyunca 8.000 saat civarı uçuş gerçekleştirdi ve 32 farklı askerî operasyona katıldı. Adı, İstanbul'un 2. havalimanı olan Sabiha Gökçen Havalimanı'na verilmiştir.

2. ÜLKÜ ADATEPE

Ülkü Adatepe (26 Kasım 1932 - 1 Ağustos 2012), Mustafa Kemal Atatürk'ün en küçük manevi kızı. Bebekliğinden 5 yaşına kadar Atatürk'ün yanında Çankaya Köşkü'nde yaşamış; kendisi 5 yaşında iken manevi babası Atatürk hayatını kaybedinceye kadar ona yurt gezilerinde eşlik etmiş ve onun çocuk sevgisinin simgesi olmuştur.

3. AYŞE AFET İNAN

Afet İnan 30 Ekim 1908, Türk sosyolog, tarihçi ve akademisyen. Mustafa Kemal Atatürk'ün manevi kızıdır.

Cumhuriyetin ilk tarih profesörlerinden olan Afet İnan, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesinde ilk Türk Devrim Tarihi Kürsüsünü kurmuştur. Türk medeniyeti ve devrim tarihine ait 50 kadar kitabı ile çok sayıda makalesi bulunur. Türk Tarih Tezi'ni ortaya koyan tarihçilerdendir.

Cumhuriyet döneminin yeni tarih anlayışının temellerinin atılması ve kadın kimliğinin kurgulanmasında bir ideolog gibi hizmet etmiş bir cumhuriyet kadınıdır.

4. NEBİLE İRDELP

Beylerbeyi Tekkesi şeyhinin kızı ve İzmit Valisi Eşref Bey'in yeğeni olan Nebile Hanım, Atatürk tarafından 1928 yılında evlat edinilmiştir.Çok neşeli,konuşkan ve güzel bir kız olduğu bilinen Nebile Hanım'ın tatlı ve gür sesinden şarkılar dinlemeyi Atatürk çok severdi.

İlk evliliğini 1929 yılında Dışişleri Bakanlığı mensubu Tahsin Bey ile yapan Nebile Hanım 1931 yılında boşanmıştır.Bir süre sonra İzmit Kağıt Fabrikası'nda görevli mühendis Sabahattin İrdelp ile ikinci evliliğini yapan Nebile Hanım 1942 yılında eşinden ayrılmıştır.1938 yılında Nebile Hanım'a Atatürk'ün vasiyetnamesinde mirasçılarından biri olarak geçmesine binaen aylık 100 lira maaş bağlanmıştır.

Menenjit ve tüberküloz hastalığına yakalanan Nebile İrdelp, değişik hastahanelerde tedavi görür ve en sonunda İstanbul Fransız La Paix Hastahanesi'nde 1943 yılında ölmüştür.

5. RUKİYE ERGİN

Rukiye Erkin, Atatürk'ün manevi kızlarındandır.

1911 Seydişehir doğumlu Rukiye Hanım'ın babası, Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal ile tanışmıştı. Cumhuriyetin ilk yıllarında Atatürk tarafından Ankara'ya getirilerek bakımı ve okutulması sağlanmıştır. İlkokulu Çankaya İlkokulu'nda okuduktan sonra Notre Dame de Sion Fransız Lisesi'nde öğrenim gördü. 1930 yılında Atatürk Orman Çiftliği'ndeki koruma birliğinin komutanı Hüsnü Bey ile evlendi. Ankara Belediyesi'nde nikâhları kıyılan çifte devrin İçişleri Bakanı ve Dışişleri Bakanı da şahitlik etmiştir. Düğünleri ise Dolmabahçe Sarayı'nda yapıldı. Bu evlilikten bir oğlu ve iki kız çocuğu olan Erkin, uzun süre Yalova kaymakamı olarak görev yapan eşini 1966 yılında kaybettikten sonra yaşamını Nişantaşı'nda sürdürdü.

6. ABDÜRRAHİM TUNCAK

Evlatlıklarından Abdürrahim, o zamanlar Van’dan aldığı kimsesiz bir çocuktur. İstanbul’a getirdiği sekiz yaşındaki Abdürra­him’i Beşiktaş Akaretler’de 78 numaralı evlerinde annesi Zübeyde Hanım’ın yanına bıraktı. Zaferden sonra da Ankara’ya getirerek, Salih Bozok’un oğlu Cemil ile beraber Çankaya Köşkü’ne yakın bir ilkokula yazdırdı. Daha sonra Sanayi Mektebine gönderilen Abdürrahim, Atatürk Latife Hanım’la evlenince İzmir’e Zübeyde Hanım’ın yanına gönderilmiş ve ayrıldıklarında tekrar Ankara’ya geri getirilmiştir. Mustafa Kemal, öğrenimine yurt dışında devam etmesini uygun gördüğü Abdür­rahim’i 1929 yılında Berlin Teknik Üniversitesine göndermiş ve tüm giderlerini karşılamıştır.

1934 yılından sonra “Tun­çak” soyadını alan Abdürrahim Bey Sava­rona Yatı’nın satın alınması görüşmelerinde tercümanlık yapmıştır. Tunçak’dan Mustafa Kemal ile ilgili anılarını anlatması istendiğinde: “Kendimi bildiğimde annem olarak kabul ettiğim Zübeyde Hanım’ı, ablam Makbule Hanım’ı, bir de Paşa’mızı tanıdım. Benim ailem, bu aileydi. Ben kendimi bu ailenin çocuğu olarak kabul ettim ve hep böyle kaldım. Gerçek annemin ve babamın kim olduğunu asla öğrenemedim. Rivayete göre babam bir memurmuş. Tayin edildiği Diyarbakır’da annemi akrep sokmuş. Annem ölmüş. Babam beni İstanbul’a getirmiş ve hemen arkasından askere alınmış, cepheye gönderilmiş. Bir daha dönmemiş. Haberi de gelmemiş…” diye bir açıklama yapmıştır.

7. MUSTAFA DEMİR (SIĞIRTMAÇ MUSTAFA)

Sığırtmaç Mustafa, Atatürk’ün Yalova’da tanıyıp himayesine alarak okuttuğu fakir çocuklardan birisidir. Mustafa’nın ailesi, Bulgaristan’dan gelerek Yalova’ya yerleşen bir göçmen aileydi. Mustafa 1929 yılı yaz aylarında sığır güttüğü bir sırada Atatürk’le tanıştı. Beslenmesi iyi olmadığı için hasta idi. Okuma isteği ile dolu olan bu çocuğu Atatürk önce Şişli’deki çocuk hastanesine gönderdi, tedavi ve bakımı ile ilgilendi. Sonra Beşiktaş’taki 19. İlkokula yazdırdı. Mustafa, Atatürk’ün himayesinde ortaokulu, askeri liseyi ve Harp Okulunu bitirerek subay oldu. Bir zamanların sığır çobanı Mustafa emekli olduktan sonra Yalova’ya yerleşti ve orada 15 Ocak 1987’de vefat etti.

8. ZEHRA AYLİN

Sonraki Haber