İşte Osmanlı'da padişahları fanatik yapan 4 asırlık derbi

İşte Osmanlı'da padişahları fanatik yapan 4 asırlık derbi. Osmanlı döneminde de derbi heyecanı yaşanmıyor muydu? diyorsanız henüz Lahanacılar ve Bamyacılar'ı duymadınız demektir. İşte Padişahlar ve şehzadelerinde fanatik birer taraftara dönüştüğü Osmanlı derbisi...

Dünyanın dört bir yanında 7'den 70'e herkesin severek takip ettiği futbol, özellikle Türk kültüründe yoğun ilgi görüyor. Peki derbi heyecanı ya da taraftarlık dediğimiz şey Osmanlı döneminde yok muydu? Elbette vardı ancak biraz daha farklı haliyle...

Günümüz derbilerinin temeli, Osmanlı zamanında savaşçıların kurduğu "Lahanacılar" ile "Bamyacılar" adlı iki takıma dayanmaktadır. Söz konusunu derbinin oynandığı dönem ise I. Mehmed (Çelebi) dönemine dayanıyor.

Yıldırım Beyazid'in Timur'un karşısında mağlup olması sebebiyle Beyazid'in oğlu Çelebi Mehmet, 200 kadar süvari birliğini güçlendirmek için eğitimler düzenlemeye karar verdi. Eğitime alınan bu süvarilerin bazılarını oğlu Şehzade Murad'ın çalıştırdığı bilinmekteydi.

İşte tarihteki ilk derbi bu iki birlik arasındaki mücadeleyle gerçekleşti ve bu iki askeri grup adeta birbirlerine rakip oldular.

O dönemde Amasya'da bulunan Çelebi Mehmet'in takımına Amasya'nın bamyası meşhur olduğundan Bamyacılar; Merzifon' da bulunan Şehzade Murad'ın takımına da bölgenin meşhur ürünü olan lahana nedeniyle Lahanacılar ismi verildi.

Lahanacılar yeşil pantolon, yeşil gömlek, yeşil bayrak; Bamyacılar ise kırmızı pantolon, kırmızı gömlek, kırmızı bayrak taşıyarak birbirlerinden ayırt edilirdi.

Cirit oyunları yaklaşık 20-21 kişiyle gerçekleştirilmekteydi. Enderun'da bulunan Lahanacılar ve Bamyacılar'ın yarışmaları yalnızca bir oyundan fazlasıydı. Bu müsabakalar iki birliğinde her an savaşa hazır olmaları ve tekniklerini geliştirmeleri için düzenleniyordu.

Acemi Oğlanlar Kışlası'nda çocuklar iki tür eğitime tabii tutulurdu. Bir tanesi kitabi bilgiler, diğeri de okçuluk, denizcilik, atıcılık gibi güce dayalı eğitimlerdi. Hatta öyle ki rivayete göre yarışları izleyen bir elçi hayretler içinde kalıp 'Yarışlarınız böyleyse savaşınız kim bilir nasıldır?' ifadesini kullanmıştı.

Bu iki takım saray bahçesinde ve bazen de halka açık meydanlarda cirit dışında güreş, okçuluk, mızrak, top ve labut atma gibi yarışlarda yapmıştır. 'Haydi bamya, bastır lahana' ya da 'Lahanaya kuvvet bamyaya lezzet' tezahüratlarının yankılandığı yarışlarda maket kaleleri fethetme gibi yarışlarda gerçekleştirilmiştir.

Fatih Sultan Mehmet döneminde Topkapı Sarayı yapıldıktan sonra o yarışmaların padişah huzurunda Topkapı Sarayı'nın sağında solunda yapıldığı da bilinmektedir.

Bazen padişahlar da bu müsabakaları izlemeye gelirlerdi ve zaman zaman fanatik taraftar olurlardı. 

Topkapı Sarayı'nın Bab-ı Hümayun Kapısı'ndan sağa inen yol üzerinde, biri bamya diğeri ise lahana motifleriyle süslü iki dikili taş bunun bir sembolüdür.

Sonraki Haber