İşte vücudumuzun merkezi olan kalbin çalışma sistemi

Kalp vücudumuzun ana unsurudur. Ancak kardiyovasküler hastalıklar bir numaralı ölüm sebebidir. Bu yazıda size vücudumuzun merkezi olan kalbin çalışma sistemini, hangi ölümcül tehlikelerin onu tehdit ettiğini ve nasıl kalp sağlığına uygun bir yaşam sürebileceğinizi açıklıyoruz.

Türk Kardiyoloji Derneği'nin yaptığı açıklamaya göre dünyada ve ülkemizdeki birincil ölüm nedeni, hâlâ kalp-damar ve dolaşım sistemi hastalıklarıdır. Bu açıklamaya şaşırmamak gerekir, çünkü kalbimiz vücudumuzun ana unsurudur ve teklemeye başladığında tehlikeli bir hale gelir.

KALBİMİZİN ÇALIŞMA DÜZENİ

Kalbimizin konumu dikkate değer bir yerdedir. Yaşamımızı garanti eden kalp pompası vücudumuzun tam ortasında yer alır. Her şeyden önce, kalp büyük, içi boş bir kastır.

Görevi, dolaşım sistemimiz aracılığıyla kanı pompalayarak tüm organlara oksijen ve hayati besinleri ulaştırmaktır. Bunu yapmak için kalbimizin iki ana odacığı ve kanın aktığı iki kulakçığı vardır.

Kalbimiz adım adım böyle çalışır:

1. Adım: İlk olarak kan, sağ kulakçıktan sağ karıncığa akar ve oradan da akciğerlere gönderilir.

2. Adım: Akciğerlerde kan oksijenle zenginleştirilir ve tekrar sol karıncığa pompalanır.

3. Adım: Sol ventrikülden çıkan yaşam sıvısı aort yoluyla tek tek organlara doğru yolculuğuna devam eder. Bu, geniş kan damarları sistemi aracılığıyla gerçekleşir.

4. Adım: Kalbimiz de diğer tüm organlar gibi yaşayabilmek için oksijene ihtiyaç duyduğundan kendisini besler. Bunu yapmak için kalbin etrafında dolaşan özel kan damarları vardır. Bunlara koroner damarlar denir.

Pompalama etkisi kalbin kasılması ve genişlemesine bağlıdır. Bunu, kalp kaslarının kendi kendine ürettiği elektriksel uyarılar sağlar. Dinlenme halindeyken kalbimiz dakikada 60 ila 90 kez atar ve tüm vücuda dört ilâ altı litre su taşır.

PEKİ KAN BASINCI NE ŞEKİLDE ÇALIŞIR?

Tıpkı bir su borusundaki su basıncı gibi, kan basıncı da damarlarda çalışır. Kan basıncı ölçülebilir: Kalp her atışta aorta yaklaşık 100 ml kan pompalar. Suya atılan bir taş gibi, tepesi (örneğin 120 atış) ve çukuru (örneğin 80 atış) olan bir dalga yaratır. Normalde kan damarları çok esnektir ve genişleyerek ya da daralarak kan basıncını normal sınırlar içinde tutar. Ancak insan ömrü ilerledikçe kan damarlarının esnekliği de azalır.

Bunun nedenleri kötü kontrol edilen kan basıncı, damar duvarlarında kolesterol birikmesi ve aynı zamanda nikotin nedeniyle damar duvarlarına doğrudan zarar verilmesidir. Sonuç olarak kan damarları giderek sertleşir. Doktorlar bu durumda damar sertliğinden bahsedebilir. Daha fazla birikim damar kısılmasına veya akut tıkanmaya yol açar.

HANGİ TANSİYON SEVİYESİ SAĞLIKLI SAYILIR?

ABD'de 13/9'luk bir kan basıncı son zamanlarda yüksek tansiyon ve dolayısıyla bir hastalık olarak sınıflandırılırken, Almanya'da bu değer hala normal olarak adlandırılır.

Alman Kalp Vakfı Başkanı kardiyolog Profesör Dietrich Andresen bu konuda şunları söylüyor: "12/8'lik bir tansiyon mükemmeldir. Genel olarak kan basıncı ne kadar düşükse o kadar iyidir. Çok düşük bir kan basıncını tedavi etmek sadece nadiren gerekebilir, örneğin ayağa kalktıktan sonra baş dönmesi veya aşırı yorgunluk gibi durumlarda."

YÜKSEK TANSİYON NEDEN BU KADAR TEHLİKELİDİR?

Dr. Andresen: "Çok yüksek tansiyon damar sertliği oluşumunu hızlandırır. İçinde sürekli olarak fazla basınç bulunan bir bahçe hortumu gibi, kan damarları da yıllar içinde elastikiyetini kaybeder." Sonuç olarak gözenekli ve kırılgan hale gelirler. Bu da trombotik tıkanmalara (kalp krizi) ve aynı zamanda damar yırtılmalarına ve kanamalara (beyin kanaması, felç) yol açar.

Kaynak: BILD / TKD

Derleme ve çeviri: Aydınlık.com.tr

Sonraki Haber