İsveç seçimlere hazırlanıyor: Kırk katır mı kırk satır mı?

Seçimlere az bir zaman kala İsveç’teki tartışmalara ‘NATO -Türkiye karşıtlığı’, ‘göçmen-Müslüman’ karşıtlığı yanı sıra ‘entegrasyon başarısızlığı’ damgasını vurmuş durumda.

Rinkeby - Ursvik köprüsü.

Hükümetin göçmen yoğun bölgelere yönelik ‘paralel yapılarla mücadele edeceğiz’, ‘her bir taşı ters çevireceğiz’ söylemi adeta İsveç’in entegrasyon politikasındaki başarısızlığının itirafı.

İsveç halkı 11 Eylül 2022 günü seçim sandıklarına gidecek ve önümüzdeki 4 yıl için ülkeyi yönetmesini istediği partiye oy verecek. Ayrıca 20 bölge ve 290 belediyede de söz sahibi olacak partileri seçecek.

İsveç’in NATO’ya başvurusuyla birlikte başlayan süreci ve Türkiye’nin İsveç’e karşı “teröristlere yataklık ettiği” gerekçesiyle aldığı tavır sonrası gelişen “Türkiye” karşıtlığını yazmıştık.(1)

İsveç’te yükselen ırkçılığa dikkat çekerek ırkçılıktan hüküm giyen bir parti liderinin “Kuran yakma” provokasyonu sonucu göçmen yoğun bölgelerde yapılan eylemlerin, hükümet ve muhalefet politikacıları tarafından “göçmen ve Müslüman” karşıtı popülist bir söyleme dönüştürüldüğünü de yazmıştık.(2)

Seçimlere az bir zaman kala İsveç’teki tartışmalara “NATO -Türkiye karşıtlığı”, “göçmen-Müslüman” karşıtlığı yanı sıra “entegrasyon başarısızlığı” damgasını vurmuş durumda. Hükümetin göçmen yoğun bölgelere yönelik “paralel yapılarla mücadele edeceğiz”, “her bir taşı ters çevireceğiz” söylemi adeta İsveç’in entegrasyon politikasındaki başarısızlığının itirafı.

Hem iktidarı hem de muhalefeti parmağına dolayarak toplumu zehirleyen parti ise son seçimlerden üçüncü parti olarak çıkan ve bugün “göçmen-Müslüman” karşıtlığının bayraktarlığını yapan İsveç Demokratları (SD)… Sözde milli bir duruş iddiasındaki bu parti, esas olarak İsveç’e göçün durdurulmasını, suç işleyen göçmenlerin aileleriyle birlikte derhal sınır dışı edilmesini savunuyor. 349 üyeli İsveç parlamentosunda 61 milletvekiliyle iktidara oynayan SD, Ilımlı Muhafazakârlar (M), Hristiyan Demokratlar (KD) ile Liberalleri (L) yanına almayı başararak gündemi belirliyor. İktidar partisi Sosyaldemokratlar (S) da “refah toplumunu yeniden inşa” tartışmalarında SD’nin tuzağına düşmekten kurtulamıyor.

IRKÇILARIN HEDEFİ GETTOLAR

Göçmen ve Müslüman düşmanı ırkçılar sürekli göçmen yoğun getto bölgelerini hedef gösteriyor. Bu bölgelerden biri 100’den fazla etnik grubun ve 150’den fazla dilin kullanıldığı Stockholm’ün bir banliyösü olan Rinkeby. Buradaki rengarenk yaşam, büyük ailelerin keyifli beraberlikleri, iyi komşuculuk, dayanışma olumlu. Ancak bölgedeki olumsuzluklar yıllardır yapılan araştırma ve çalışmalarla ortaya çıkarılıyor. Etnik, dinsel ve kültürel kökeni farklı insanların bazen bağımsız adacıklar gibi yaşadığı ve örgütlendiği bu tür bölgelerde aile mahkemeleri kurulduğu, din adamları baskısı yaşandığı, kadınların üzerinde mahalle baskısı olduğu, müzik ve spor derslerine gönderilmeyen öğrenciler, okula devam edemeyen kız çocukları, kız ve erkek çocukları üzerinde ataerkil baskılar sürekli basının gündeminde.

Son dönemlerde gelen göçmenlerin çalışma hayatına girememesi ve sosyal yardım bağımlılığından kurtulamaması, psikosomatik olarak tanımlanan hastalıkların bu bölgelerde fazla görülmesi, yetişkinlerin İsveççe konuşma zorluğu gibi sorunlar bu tür bölgelerin başlıca sorunları arasında. İsveç’in ve Stockholm’ün arka sokaklarındaki yaşamlar yıllardır basının ve politikacıların dilinde.(3) Buna rağmen bir türlü çözüm üretilmemesi sorunların ağırlaşmasına yol açarken bu bölgelerde yaşayanlar arasında “dışlanmışlık” algısı artıyor.

RİNKEBY-URSVİK KÖPRÜSÜ YIKILACAK MI?

Rinkeby’nin, yeni kurulan göçmeni az Ursvik bölgesiyle bağlantısını sağlayacak ve henüz açılışı yapılmayan köprü SD’nin hedefinde. İki ayrı belediye sınırlarındaki köprü 92 milyon krona mal oldu. Köprü nedeniyle Ursvik’te ev fiyatlarının düştüğünü, Rinkeby’nün korku saçtığını iddia ederek köprünün yıkılmasını istiyorlar.(4)

Sosyal demokratların seçim afişi, ‘hiçbir genç suç işlemeyecek’.

FATURA GÖÇMENLERE Mİ?

Göçmen yoğun bölgelere “çok kültürlülük-mülti külti” söylemiyle ve “göçmen romantizmiyle” yaklaşan etnik İsveçli kesimlerin ve “uzman” göçmenlerin bakışının etkili olduğu politikalar “entegrasyon” sorununun çözümüne katkı sağlayamıyor. Bazı sorunlar ise kemikleşmiş durumda.

Geçtiğimiz aylarda göçmen yoğun bölgelerdeki çeteleşmeler, çeteler arası hesaplaşmalar, sokak ortasında yapılan infazlar, uyuşturucu ticareti ve kullanımı, suçluluk oranlarındaki önlenemeyen yükseliş nedeniyle kanunlarda değişiklik yapıldı ve cezalar artırıldı. Suçlu Bakım Kurumu’nun tutuklu ve ıslah evlerinde 2019-2020’de yaptığı araştırmaya göre İsveç’te her yıl 21 yaş altında yaklaşık bin 200 çocuk ve genç tutuklanıyor. Tutukluların diğer tutuklularla birlikte olması, ziyaretçi kabul etmesi, mektup yazması ve okuması, telefon görüşmeleri yapması kısıtlanıyor. Bu kısıtlamalar ve tecrit, maalesef çocuk ve gençlerin psikolojik ve fiziksel sağlığını olumsuz etkiliyor. İsveç, tutukevlerinde yaşanan insan hakları ihlali nedeniyle ulusal ve uluslararası örgütler tarafından eleştiriliyor. Vatandaşlığı olmayan tutukluların psikolojik sağlıklarının daha fazla etkilendiği de araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlardan.(5) Kısacası entegrasyon sorunları suç ve ceza yöntemiyle çözülemeyecek kadar karmaşık bir hal almış durumda.

Göçmen yoğun bölgeler seçim sürecinde de sürekli göçmen kökenli suç-eğitim-iş-sağlık temalarını işleyen basının ve “paralel toplum” vurgulaması yapan politikacıların hedefinde. Hızlanan oy savaşında Sosyaldemokrat hükümet de muhalefet gibi oklarını “artan suçluluk ve çeteler” üzerinden göçmen yoğun bölgelere çevirmeyi tercih ediyor. Muhalefetin suçlamalarına karşın yeni politika arayışında olan hükümet, giderek karmaşık bir hal alan entegrasyon sorununu çözmek için Danimarka’dan medet umuyor. Entegrasyon ve Göç Bakanı Anders Ygeman ile Sosyal İşler Bakanı Lena Hallgren Danimarka’yı ziyaret etti, oradaki yerleşim stratejisini yerinde inceledi. Şimdi bu stratejiler İsveç’e ithal edilecek.

TAŞINMAYA MI ZORLANACAKLAR?

Danimarka hükümeti göçmenleri “Batılı” ve “Batılı olmayan” ülkelerden gelenler olarak ayırıyor. Batılı ülkeler olarak EU ülkeleri, ABD, İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, İsviçre, Norveç ve bazı küçük devletler sayılıyor. Geriye kalan herkes “Batılı olmayanlar” kategorisinde yer alıyor. Danimarka hükümetinin ve muhalefetinin üzerinde anlaştığı 2030 yılı hedefine göre hiçbir mahallede “Batılı olmayanların” oranı yüzde 30’u aşmayacak. Bu hedef çerçevesinde bazı göçmen yoğun bölgelerde yaşayan “Batılı olmayan göçmenler” zorla evlerinden çıkarılmaya başlandı.

İsveç’te şimdiye kadar böyle bir yerleşim politikası izlenmediği için bazı bölgelerdeki yüzde 89’lara varan göçmen oranının nasıl yüzde 30’lara çekilebileceği ise tartışma konusu.

ÇOCUKLAR İÇİN ÖNERİLEN TESTLER

Seçimler öncesinde kan kaybeden Liberaller (L) yüzde 4 barajını aşmak için ırkçı söylemlerden medet umuyor ve İsveç Demokratları (SD)’nin peşine takılmış durumda. Halbuki partinin ırkçılık karşıtı bir geçmişi var. Eski adı Halk Partisi olan (L)’nin eski başkanlarından Bengt Westerberg, 1991 seçimlerinin ardından yüzde 10 oy oranıyla parlamentoya giren ve bugünkü ırkçı partinin öncülü olan Yeni Demokrasi (Ny Demokrati)’nin parti başkanı İsveç televizyonu (SVT) stüdyosuna girdiği zaman “ırkçılarla aynı panelde bulunmayacağını” belirterek stüdyoyu terk etmişti.

Westerberg’in bu tavrı, ırkçılık karşıtı tartışmalara dönmüş, Westerberg, partisi ve toplum tarafından desteklenerek sempati toplamıştı. Bugünkü Liberaller ise popülist ve göçmen karşıtı bir tutum sergiliyor, göçmen yoğun bölgelerdeki 2 yaşındaki çocukların İsveççe testine tabi tutulmasını istiyor. Liberallerin parti başkanı Johan Pehrsson günlük DN gazetesine verdiği demeçte Erdoğan üzerinden Türkiye’yi ve NATO sürecini eleştirirken Erdoğan’a “kendine gel” çağrısı yaptı. Türkiye için “keşke ülke bugünkü ülke olmasaydı” dedi. (6)

İsveç seçimleri için kimler oy kullanabilir? Parlamento seçimlerinde: -En geç seçim günü 18 yaşını doldurmuş her İsveç vatandaşı oy kullanabilir. Belediye ve bölge seçimlerinde: -En geç seçim günü 18 yaşını doldurmuş, -İsveç vatandaşı olup, belediye ve bir bölgede nüfusa kayıtlı olanlar veya -Bir AB ülkesi vatandaşı veya İzlanda, Norveç vatandaşı olup bir belediye veya bölgede nüfusa kayıtlı olanlar, veya -Yukarda sayılan ülkeler dışında başka bir ülkenin vatandaşı veya vatansız olup, kesintisiz üç yıl İsveç’te nüfusa kayıtlı olup aynı zamanda bir belediye veya bölgede nüfusa kayıtlı olanlar oy kullanabilir. Yurtdışında yaşayan İsveçliler: Vergi Dairesine başvurarak nüfus kaydını “yurtdışı” olarak değiştirerek İsveç’ten başka ülkelere göç etmiş İsveçliler de İsveç parlamentosu ve Avrupa parlamentosu seçimlerinde bulundukları ülkelerdeki konsolosluk ve büyükelçiliklerde oy kullanılabilirler. Posta ile oy kullanma: Oy pusulasını seçim kurumundan alan kişiler, en geç seçim günü Seçim Kurumu’na ulaşacak şekilde kimliklerini en az iki kişiye doğrulatarak yurt içi ve yurt dışından posta ile oy kullanılabilirler.

Liberallerin 2 yaşındakilere dil testi yapılmasını istemesinin ardından bu kez Ilımlı Muhafazakarların (M) başkanı, göçmen yoğun bölgelerde yaşayan 5 yaşındaki çocuklara ADHD testi(7) yapılmasını istedi.

Sosyaldemokratlar da göçmenlere karşı şahin politikasından yana. Seçim afişlerinde “hiçbir genç suçlu olmayacak” diyen parti, göçmen bölgelerinde yaygın kukuletalı genç fotoğraflarıyla süslediği afişle oklarını göçmen bölgelerine çevirdiğini gösteriyor.

Bugünkü hükümeti dışardan destekleyen Sol Parti (V) ise NATO’ya hayır diyen bir parti. ABD politikalarına karşı çıkmayan partinin lideri Nooshi Dadgostar, partisinin YPG/PKK tişörtleri giyerek poz veren milletvekillerine karşı olduğunu belirtse de V Türkiye karşıtlığında ısrarcı bir parti. Türkiye’ye silah satışına da karşı. NATO karşıtı söylemlerini de Türkiye üzerinden yürüten partinin seçim broşürleri Türkiye’de konuşulan Kürtçe (Kurmanci), Irak ve Suriye’de konuşulan Kürtçe (Sorani), Arapça, Somalice ve Farsça yayınlanırken Türkçesi yok! İklim politikalarını öne çıkaran partinin, şiddet ve suçluluğa karşı reçetesi ise daha fazla polis ve artırılmış cezalar.

Hristiyan Demokratlar (KD) göçmen ve İslam karşıtlığında SD’nin peşine takılanlardan. Irkçı Paludan’ın Kuran yakmasını protesto eylemleri sırasında 100 polisin yaralanması üzerine parti başkanı Ebba Busch Thor “100 polis yerine 100 gösterici yaralansaydı” diyerek polisin göstericilere ateş etmesi gerektiğini savunmuştu. Hristiyan Demokratlar (KD), Eylül seçimlerinin ardından Ilımlı Muhafazakârlar (M) ve İsveç Demokratları (SD) ile koalisyon kurma hazırlıkları yapıyor. İsveç’te mecliste temsilcisi olan 8 partiden 5’inin başkanı kadın.

İsveç Demokratları seçim afişi: Yakala ve sınırdışı et.

ANKETLERDE SD İKİNCİ PARTİ

En son iki kamuoyu araştırmasında da İsveç Demokratları ikinci parti olarak görünüyor.(8) Göçmen ve Müslüman karşıtlığıyla tüm seçim tartışmalarını istediği zemine çeken, Türkiye karşıtlığında kimseden geri kalmayan parti, çabalarının meyvesini toplayacak gibi. Seçimlerden sonra göçmen ve Müslüman karşıtlığının hâkim olduğu sağ blok koalisyonu kurulabilir.

TÜRKLERİN BASKI GRUBU YOK

Göçmen-Müslüman karşıtlığı, entegrasyon sorunları ve Türkiye karşıtlığının öne çıktığı bir seçim sürecindeyiz. Türk toplumu bu seçimlerde kırk katır mı kırk satır mı misali bir kıskaçta. Irkçı partilere oy vermemek ve onları iktidara taşımamak için alışılagelmiş partilere kullanılacak oylar bu defa da Türkiye karşıtlığını desteklemek anlamına gelecek ve o partileri güçlendirecek. Örgütlü olmayan Türk toplumu bir baskı grubu oluşturma şansını bu seçimlerde de kaybetmiş durumda. Seçim sonuçları ne olursa olsun göçmenleri hızla artan pahalılık, sosyal yardımların kısıtlanacağı, İsveç’e kalifiye iş ve beyin göçü dışında göç yollarının kapatılacağı, işsiz kalanların evsiz de kalabileceği, sert tedbirlerin öne çıkacağı bir gelecek bekliyor. Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz.

DİPNOTLAR:

1-

2-

3-

4-

5-

6-

7- https://www.dn.se/sverige/inget-lokalt-stod-for-sds-forslag-att-riva-rinkebybron-genomkorkat/

8- https://www.tfkriminalvard.org/rapporter/kartlaggning-av-unga-i-hakte/

9- https://www.dn.se/sverige/johan-pehrson-l-erdogan-maste-ta-sig-samman/

10- ADHD-DEHB testi dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tanısına yardımcı olmak üzere kullanılıyor. Sonuca göre göçmen çocuklarına tanı konularak “özel” sınıflara gönderilmesine yol açabilecek bu testin İsveççe yapılması ise teste yönelik en büyük eleştirilerden.

11- https://www.svt.se/datajournalistik/val2022/valjarbarometer-dag-for-dag/

Sonraki Haber