İsveçli akademisyenler isyan etti!

Tıp alanında çalışan 22 akademisyen ülkenin en büyük gazetesinde bir yazı kaleme alarak hükümetin tutumunu eleştirdi. Yöneticilerin öngörülü davranmadığı ve tedbirleri almadığı vurgulanırken bu yüzden ülkenin İtalya durumunda olduğunu ifade ettiler. Hükümeti bir an önce sorumluluk almaya çağırdılar

Önceki gün İsveç’in en büyük günlük gazetelerinden Dagens Nyheter gazetesinde, tıp alanında çalışan 22 araştırmacı, doçent ve profesörden oluşan akademisyen grubu bir yazı yayımlayarak Halk Sağlığı Kurumu’nun verilerinin ve hükümetin izlediği yolun hatalı olduğunu belirtti.

Halk Sağlığı Kurumu’nun başarısız olduğu vurgulanan yazıda siyasiler göreve çağrıldı. Komşularından farklı olarak İsveç’teki ölüm oranının İtalya ile aynı doğrultuda yükseldiği belirtilen yazıda, İsveç’te Finlandiya’nın 10 katı fazla sayıda insanın koronavirüsten öldüğü ifade edildi. Finlandiya’da kafelerin, lokantaların ve okulların kapatıldığı belirtilerek, İsveç’in lokanta ve kafeleri kapatmadan kişisel sorumluluğu öne çıkaran yaklaşımı, “Restoranları açık tutarken insanlara gitmemeleri ve lokantada yemek yememeleri tavsiye edilemez” diyen Finlandiya Cumhurbaşkanı’nın sözleri referans gösterilerek eleştirildi.

ÖNGÖRÜ VE TEDBİR YOK

Yazıda, İsveç’in ileriye dönük bir yaklaşımı olmadığı gibi, Çin’deki rakamlara ve gelişmelere bakarak virüsün yayılmasının küresel bir pandemiye dönüşeceği yönündeki öngörülerin de dikkate alınmadığı belirtildi.

En az 4 defa Halk Sağlığı Kurumu’nun virüsün yayılma hızının kesildiğini ya da eğrinin düzleştiğini iddia ettiği ve gerekli önlemleri almadığı ileri sürülerek zamanın boşa geçirildiği ileri sürüldü. İtalya’nın kuzeyinde şiddetli bir yayılma olmasına rağmen, İtalya ve Avusturya’dan kayak tatilinden dönenlere “normal yaşamınıza devam edin “ denilerek hata yapıldığı, aynı yaklaşımla semptom belirtisi olmayanların yaşlılarla buluşması nedeniyle de bugün yaşlılar arasında virüs yayılmasının da ölümlere yol açtığı belirtildi.

Akademisyenlere göre eğer İsveç’in düşünülerek, iyi çalışılmış ve iyi yönetilen bir

stratejisi olsaydı bugünkü ölüm oranlarının İtalya gibi yüksek olması, Finlandiya’nın 10 katı olması mümkün değildi. Eğer böyle bir strateji olsaydı, yaşlı bakım evlerinin yarısı pandemiyle sarsılmaz ve bazı yerlerde çalışanların yüzde 20’si antikor geliştirmezdi.

Akademisyenlere göre şimdiki sistemle yaşlıların korunamadığı kesinleşti, çünkü epidemi başladığında maske, ve önlük yoktu ve semptom göstermeyen kişilerin taşıyıcı olabileceği göz ardı edilmişti. Yapılan binlerce bilimsel çalışmaya göre ölüm oranını düşürmenin yolunun sorunu mümkün olduğunca ötelemek, önlemler alarak aşı bulunana kadar eğriyi düzleştirmeye çalışmak olduğunu belirten akademisyenler bu yapılmadığı için İsveç’teki ölüm oranlarının komşularının aksine İtalya seviyesinde seyretmekte olduğunu belirttiler.

SİYASETÇİLERİ SORUMLU OLMAYA ÇAĞIRDILAR

Akademisyenler, İsveç’te karantina, sosyal izolasyon uygulanmadığı için bir kargaşanın hüküm sürdüğünü belirtti. Norveç ile de karşılaştırma yaptılar. İsveç’te birçok ailenin anaokulu, ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuğunu evde tutmak istediğini ama kurumların “çocuklarınız okula gidecekler” dediğini, lise ve üzeri okullar kapatıldığı için bazı gençlerin karantina yaşadığını bazılarının ise kafelere gidip mangal partileri yaptığını kaydettiler. Akademisyenler, siyasilerin kurumlardaki görevlilerin arkasına saklanmaktan vaz geçmelerini istediler.

İsveç’in bir an önce radikal bir biçimde yaklaşımını değiştirmesini isteyen akademisyenler semptom göstermeyen bireylerin virüsü yaydığı bilgisi ışığında sosyal mesafenin artırılmasının gereğini vurguladılar. Finlandiya gibi okulların ve lokantaların kapatılmasını, yaşlılarla çalışanların uygun koruyucu malzemeler kullanmasını, eğer ailede bir kişi hasta veya pozitif test sonucu almışsa tüm ailenin karantinaya alınmasını istediler.

Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinisto’nun “Ben aktifim ve uyardım, sessiz kalsaydım nasıl olurdu? Ben cumhurbaşkanıyım” sözlerine atfen İsveç’te de halk oyuyla seçilen siyasilerin sorumluluğunun büyük olduğunu belirten akademisyenler onların işe el koymasını talep ettiler. İsveç’in izlediği stratejinin mimarı olan devlet epidemolojisti Anders Tegnell ise önceki gün yaptığı basın toplantısında iyi çalışılmış bir stratejilerinin olduğunu iddia etti, ancak yaşlıları koruyamadıkları için stratejilerinde bir başarısızlığa uğradıklarını da itiraf etti.

Sonraki Haber