İsveç’te güvenlik ortamının yok olabileceği endişesi arttı

İsveç toplumu 2021 yılı boyunca çete savaşları ve infazlarla derinden sarsılırken, alıştığı güvenlik ortamının kolaylıkla yok olabileceğini de kavradı. IŞİD’in İsveçli kadınları ve çocukları ile ilgili tartışmalar, entegrasyon sorunlarıyla boğuşan İsveç toplumundaki bölünmenin ve paralel yapıların giderek büyüyen varlığını ortaya koydu. Kadınların oy hakkını kazanmasının tam yüzüncü yılında ilk kez bir kadın başbakanın göreve gelmesi, İsveçlileri gururlandırdı. Halkın televizyon ekranlarından izleyerek mutlu olduğu görkemli Nobel kutlamaları, bu yıl da yapılamadı.

MART-NİSAN

-Mart-Nisan aylarında 3 hafta içerisinde 5 ayrı bölgede 5 kadının, ilişki yaşadıkları erkekler tarafından hunharca öldürülmesiyle İsveç’te “kadına yönelik şiddet” tartışmaları gündemde yoğun bir biçimde yerini aldı. Kadınların yakınları olan erkekler tarafından acımasızca öldürülmesi, İsveç Meclisini de hareketlendirdi. Mecliste özel bir oturum yapıldı. Devletin televizyon kanallarında parti liderleri hep birlikte kadınlara yönelik şiddeti kınadı ve şiddetin sonlandırılması için acil tedbirler alınması konusunda iş birliği yapılacağını duyurdu.

MAYIS

-16 Mayıs’ta İsveç’in kuzeyinde yaşayan ve azınlık olarak tanımlanmış Same halkı, 31 üyeli Same Parlamentosu için sandığa gitti. Same Parlamentosu, yerel Same sorunları çerçevesinde görev yapan, hükûmete bağlı bir devlet kurumu. Esas olarak İsveç’te canlı bir Same kültürü oluşturmak, dil, Ren geyiği yetiştiriciliği konularında çalışmakla görevli. Same halkı tarafından seçilen 31 kişi, yılda üç kez toplanarak görüşmeler yapıyor. Farklı Same partilerinin aldıkları oylara göre oluşturulan 5 kişilik yönetim kurulu, işlerin akışından sorumlu olarak görev yapıyor.

HAZİRAN

-21 Haziran’da meclise verilen bir gensoru önergesiyle Stefan Löfven’in Çevre Partisi’yle birlikte kurduğu azınlık hükûmeti düşürüldü. Yeni bir pazarlık döneminin ardından Stefan Löfven, 7 Temmuz’da yeniden Çevre Partisi’yle azınlık hükûmeti kurdu ve güvenoyu alarak gö-revine devam etti.

TEMMUZ

-1 Temmuz’da Göteborg’un göçmen yoğun “sorunlu” bölgelerinden Hisingen’de 33 yaşında bir polis görevi başında vuruldu. İsveç ilk kez karşılaştığı bu şiddet eylemi sonucu derinden sarsıldı. Cinayet, İsveç’te “çeteler, suçluluk, cezaların artırılması, göçün sınırlandırılması” başlıklarıyla alışılagelen tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bütün ülkede bayraklar yarıya indirildi, saygı duruşu yapıldı ve polis memuru büyük bir törenle defnedildi. Polisin katili olarak yakalanan 17 yaşındaki çocuk, cinayet ve ölüme sebebiyet suçuyla tutuklandı. Kasım ayında da genelde bu tür davalarda verilen kapalı gençlik bakımevinde gözetim altında tutulma cezası yerine, 8 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı.

-1 Temmuz’da İsveç’te yeni yasa ve kararnameler yürürlüğe girdi. “Yurt dışında bazı ülkelerde onaylanan çok eşli evliliklerin İsveç’te kabul görmesi ve tanınması” yasaklandı. “Çocuk huzurunu bozma suçu” tanımlandı ve şiddete şahit olan çocukların yaşadığı travmayı bir nebze hafifletebilmek için suçu işleyen tarafın çocuklara da tazminat ödemesi yasaya eklendi. Ayrıca en yüksek sır saklama yükümlülüğü olan sağlık çalışanları ve sosyal hizmetler kurumu görevlilerinin, suç işlenmesini önlemek amacıyla şiddet-huzur bozucu eylem-cinsel suçlarla ilgili bildiklerini polisle paylaşmaları yasalaştı.

-4 Temmuz 2021’de Suriye Demokratik Güçleri adı altında Kuzeydoğu Suriye’de varlık gösteren YPG/PKK’lıları temsilen bir grup Stokholm’de “diplomatik (!)” görüşmelerde bulundu. Sosyal Demokratlar adına milletvekilleri Kenneth Forslund, Anders Österberg ve Thomas Hammarberg, YPG/PKK’lı Badran Chia Kurd ile Qader Kosugi’yi kabul etti. Görüşmede Türkiye’nin bölgedeki rolü, IŞİD ile mücadele ve ele geçirilen İsveç kökenli IŞİD’liler konuşuldu. Toplantıda Türkiye’yi bölgede “Türkleştirme” faaliyeti yapmakla suçlayan grup; Türkiye’nin Afşin, Serikani ve Gri Spi bölgelerini işgal ettiğini savundu. Ekim 2020’de bir İsveç delegasyonu kuzeydoğu Suriye’ye giderek YPG/PKK’lılar ile görüşmüştü. Ardından Nisan 2021’de de Mazlum Kobani ve Badran Chia Kurd ile İsveç Savunma Bakanı Peter Hultqvist arasında bir video konferans gerçekleştirilmişti. Kısacası İsveç, Suriye’de kendisine yeni bir stratejik ortak seçmiş gibi görünüyor.

AĞUSTOS

-14 Ağustos’ta uyuşturucu ticareti, adam kaçırma, cinayet tasarlama, ruhsatsız silah, silah kaçakçılığı, bombalama gibi eylemler yapan ve organize suç işleyerek İsveç’te gündemi sarsan, göçmenlerden oluşan “Vårby Ağı/Vårbynätverket” davasında 28 suçludan 26’sı hakkında hapis cezası verildi. Çetenin haberleşmek için kullandığı kripto konuşma kanalı da uluslararası iş birliği yapan polis tarafından çökertildi.

-22 Ağustos’ta Stefan Löfven Kasım 2021’de yapılacak parti kongresi ardından başbakanlıktan ve parti liderliğinden ayrılacağını açıkladı.

EYLÜL

-7 Eylül’de Suriye Kürt bölgesinden sınır dışı edilen İsveç vatandaşı 3 IŞİD’li kadın ve 6 çocuğu Stokholm Arlanda havaalanına indi. Böylece tüm bahar ve yaz aylarında gündemde olan, Suriye’deki YPG/PKK güçlerinin elinde tuttuğu IŞİD’in İsveçli kadın ve çocukları üzerine yapılan tartışmalar ete kemiğe bürünmüş oldu. Kadınların “savaş suçu” ile yargılanıp yargılanamayacağı henüz netleşmeden, Sosyal Hizmetler Kurumu çocukları annelerinden uzaklaştırarak koruma altına aldı. Daha önce 6 Mart’ta Suriye’de IŞİD saflarında yer alan 2 kadın geri dön-müştü. 20 Ekim’de yine bir grup kadın ve çocuğu, YPG/PKK güçlerince Türkiye üzerinden İsveç’e sınır dışı edildiler. Bu süreçte IŞİD saflarında yer alan, savaşan İsveç kökenli Müslümanlar basında “savaş suçlusu” olarak büyük manşetlerle tartışılırken, terör örgütü YPG/PKK saflarında yer alan ve savaşanlar “kahraman, kurtarıcı, fedai” olarak nitelendirildi ve basında geniş yer buldu.

-22 Eylül Norrköping şehrinde sözde Ermeni soykırımı anıtı açıldı. Belediye arazisinde açılan ilk anıt olması nedeniyle dikkat çeken anıt için daha önce de girişimler yapılmıştı. Ancak Norrköping’de oturan bir vatandaşın itiraz etmesinin ardından, bu girişimler mahkeme yoluyla durdurulmuştu.

-28 Eylül’de Göteborg’un bir semtinde bir apartman girişinde patlayan ve yüzlerce kişiyi evsiz bırakan bomba, İsveç’teki çete savaşlarını, suçluluk oranlarındaki artışı ve polisin suçluları ele geçirmekteki başarısızlığını bir kez daha ülkenin gündemine taşıdı.

-29 Eylül’de Kovid-19 virüsünün yayılmasını engellemek için alınan tüm önlemler kaldırıldı.

EKİM

-3 Ekim’de Hz. Muhammed’e yönelik aşağılayıcı karikatürleriyle kışkırtmalara yol açan tartışmalı sanatçı Lars Vilks, iki koruma polisiyle birlikte hiçbir yoğun trafiğin olmadığı saatlerde, sivil polis aracının kaza yapması sonucu yanarak öldü.

-14 Ekim’de çete çatışmaları, uyuşturucu ve infazlar konusunda henüz bir ilerleme kaydedilememişken, sosyoekonomik açıdan yoksul ve sorunlu bölgelerden 60’ı “tehlikeyle karşı karşıya bölge” ilan edildi. Polis, suçu önlemek ve suçlulara karşı mücadelede daha etkin olabilmek için hükûmetten teknik, mali ve insan gücü kaynaklarının artırılmasını talep ediyor. Irkçı partinin başını çektiği muhalefet de polisiye tedbirlerin artırılmasını, suça karışanların vatandaşlıklarının veya oturma/çalışma izinlerinin iptalini ve bir an önce göçün durdurulmasını istiyor.

-21 Ekim’de İsveç’in sevilen “rap” sanatçısı 19 yaşındaki Nils Einar Grönberg, sokak ortasında öldürüldü. Einar, çetelere ve uyuşturucu işlerine bulaşmıştı. Üstelik bir çete davasında mahkemede şahitlik yapmaması için tehdit edilmekteydi.

-26 Ekim’de İsveç Başbakanı Stefan Löfven ve İsveç Kralı Carl 16.Gustav, NATO’nun en yüksek karar organı NAC’ın (Kuzey Atlantik Danışma Kurulu) yıllık ziyaretlerinden birini gerçekleştirmek için İsveç’e gelen NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’i kabul etti. Löfven; İsveç-NATO iş birliği, bölgedeki güvenlik sorunları, İsveç’in savunma gücü ve Afganistan’da kazanılan deneyimler konusunda Stoltenberg ile görüştü. Stoltenberg, İsveç’te yapılan tatbikatlara katıldı, İsveç Savunma Bakanı Peter Hultqvist ile görüştü. İsveç, 2014’ten bu yana NATO ile ilişkilerini derinleştirdi. Dışişleri Bakanı Ann Linde’ye göre, NATO’nun İsveç’le ilişkilerini “geliştirilmiş fırsat ortaklığı çerçevesinde” uzatmak istemesi son derece olumlu ve böylece ilişkilerin her iki tarafın da ihtiyacına göre ince ayarlarla geliştirilerek devam etmesi mümkün.

KASIM

-7 Kasım’da Magdalena Andersson, parti kongresinde Sosyal Demokratların ilk kadın parti başkanı olarak seçildi.

-18 Kasım’da ABD ile artan askerî iş birliğinin bir sonucu olarak Patriot savunma sistemini almaya karar veren İsveç’e ilk 4 ateşleme sistemi törenle teslim edildi. Amerikan patriotları İsveç hava savunma gücünü takviye edecek ve balistik füzeleri düşürebilecek. Patriotlar, İsveç ordusunun şimdiye kadarki en büyük ve en pahalı silah yatırımı oldu.

-24 Kasım’da Magdalena Andersson bu kez de İsveç’in ilk kadın başbakanı seçildi ancak azınlık hükûmeti ortağı Çevre Partisi’nin çekilmesiyle 7 saat sonra görevi meclis başkanına iade etti. İsveç’te hükûmet kurulabilmesi için yeni bir pazarlık süreci başladı.

-24 Kasım’da dinî öğretiler ve kurallar konusunda en yetkili papaz heyetini toplayan başpiskopos Antje Jackelén, İsveç Uppsala Katedrali’nde bir ayin düzenledi. Ayine beş Same konuk davet edilmişti. Başpiskopos İsveç Kilisesi’nin tarih boyunca Samelere karşı işlediği ihlaller için özür diledi. İsveç Kilisesi 17. ve 18. yüzyıllarda, Samelere ait kutsal yerleri yok ederek ve geleneksel sözsüz seslerle yapılan müzikleri “yoyk”u yasaklayarak Same kültürünü baskı altına almıştı. Kilise 20. yüzyılda, Antje Jackelén'in konuşmasında belirttiği gibi, ırk biyologlarının kafataslarını ölçmeleri için kapıyı aralamış, Same çocuklarını sadece İsveççe konuşmaya zorlamıştı. Sembolik bir ortamda, Uppsala Katedrali’nde özür dilenmesi aslında 90’lı yıllardan bu yana devam eden barış ve uzlaşma çalışmalarının bir parçasıydı. Katedraldeki törende Başpiskopos Antje Jackelén dışında Same Parlamentosu Başkanı ve bazı uluslararası tanıklar da hazır bulundu.

-29 Kasım’da Magdalena Andersson bir kez daha başbakan olarak seçildi. Andersson, dışarıdan Çevre Partisi, Sol Parti, Merkez Partisi ve eskiden “peşmerge” olduğunu kitap yazarak anlatan bağımsız bir milletvekilinin desteğini alarak Sosyal Demokrat hükûmeti kurdu.

-30 Kasım’da hükûmetini ilan eden Magdalena Andersson, yalnızca temsil yetkisi olan devlet başkanı İsveç Kralı 16. Carl Gustav’a hükûmetini sunarak resmen göreve başladı. Böylece Stefan Löfven’in üçüncü hükûmetinin de görevi sona ermiş oldu.

ARALIK

-12 Aralık’ta artık İsveç hükûmetinin stratejik ortağı olan YPG/PKK dış ilişkilerinden sorumlu heyet yine Stokholm’deydi. Bu kez Dışişleri Bakanı Ann Linde ile görüştüler ve görüşme kamuoyuna Ann Linde’nin Twitter hesabından duyuruldu. Heyet üyeleri Elham Ahmad, Riad Darar ve Majdolin Hassan sadece İsveç’i değil, Finlandiya’yı da ziyaret ederek maddi ve manevi destekle Suriye’ye geri döndüler. Ann Linde, İsveç’in YPG/PKK’nın yanında “aktif ortak” olarak kalacağını ve 2023’e kadar yapacakları yardımın 376 milyon dolara ulaşacağını belirtti.

-2021 yılının son günlerinde yayınlanan bir haber, İsveç’in yalnız yaşayanlar ülkesi olduğunu doğruladı. 2018 ve 2020 yılları arasında 400 kişi evlerinde yapayalnız öldü ve kimse onları aramadığı için cesetleri en az 1 ay evlerinde kaldı. 100 kişinin ölüsü 3 ay boyunca kimse tarafından fark edilmeden evlerinde kalırken, 10 kişinin ölüsü 1 yıldan fazla evlerde kaldı. 50 yıl cenaze taşıyıcılığı yapan Östen Sahlen, bir keresinde 3 yıl önce ölmüş birini evinden taşıdığını belirtti.

KENDİ KOYDUĞU KURALLARI ÇİĞNEDİ

İsveç’te silah satışları 2021’de de artarak devam etti. Ocak 2021’de Saab Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) 8 milyar kron değerinde 2 askerî gözetleme ve savaş uçağı siparişi aldı. BAE, Suudi Arabistan’ın başını çektiği koalisyonda yer alarak Yemen’e düzenli saldırı yapıyor. İsveç silah satış kurallarına göre; çatışma bölgelerinde askerî varlık gösteren ülkelere, onların ilişkide olduğu üçüncü ülkelere, diktatörlerin yönettiği ülkelere silah satılamaz. Ancak BAE’ye yapılan satış, İsveç’in silah satabilmek için kendi koyduğu kurallara uymamakta ısrarlı olduğunu gösteriyor. BAE dışında ABD, Brezilya, Pakistan ve Macaristan İsveç’in en büyük silah alıcıları.

ÇİN’LE İLİŞKİLERDE SORUNLU YIL

İsveç 2021 yılı boyunca Çin ile ilişkilerinde sorun yaşadı. İsveç’teki 5G ihalesine Huawei’in alınmamasının ardından artan soğukluk, H&M firmasının Sinciang’da toplama kampları olduğu iddiasının ardından Çin’in H&M’i boykotuyla tırmandı. İsveç’teki Çin Büyükelçisi Gui Conyou’nun nisan ayında bir televizyon kanalında ülkesine yapılan saldırıları ve basındaki Çin düşmanlığını mahkûm etmesi üzerine tartışmalar farklı bir boyuta taşındı. Bazı partiler Çin Büyükelçisi’nin “istenmeyen adam” ilan edilerek sınır dışı edilmesini isterken, bazı partiler Çin ile ilişkilerin İsveç için önemli olduğunu belirterek “istenmeyen adam” tartışmasının anlamsız olduğunu belirtti. Huawei’in 5G ihalesine alınmaması nedeniyle yaptığı hukuksal itirazın olumsuz sonuçlanmasının ardından, Ericsson da Çin’deki 5G ihalesini ve büyük bir pazarı kaybetti. Bu arada basınla ilişkisi iyice gerilen Büyükelçi Gui Conyou, Eylül 2021 yılında Çin tarafından ülkesine geri çağrıldı ve bir kahraman gibi karşılandı.

Sonraki Haber