İthalat arttı, çiftçi sayısı azaldı

Son yedi yılda kayıtlı çiftçi sayısı 700 bin azaldı. İthalatın artmasıyla, çiftçinin üretimden kopmasının bağlantılı olduğu belirtiliyor. Çiftçinin zamanında ve yeterli desteklenmesiyle üretimin artılabileceği kaydedildi.

Tarımda üretimi destekleyen politikalar yerine ithalata dayalı politikalar izlendiği, tarım ithalatı arttıkça çiftçi sayısının azaldığı bildirildi.

Çiftçi Kayıt Sistemine (ÇKS) göre çiftçi sayısı 2003 yılından bu yana 700 bin azaldı. Ziraat Odası’nın 4 milyon üye rakamı ele alındığında odaya kayıtlı 2 milyon çiftçinin çiftçilikten uzaklaştığı kaydedildi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin borçlarının sürekli arttığını, üreticilerin tarımdan kopmaya devam ettiğini, siyasal iktidarın ise var olan sorunların çözümüne yönelik adım atmak yerine ithalata dayalı bir tarım politikası izlediğini kaydetti. İzlenen politikalar nedeniyle tarım ürünleri ithalatında artışlar yaşandığını hatırlatan Gürer, ithalatın artmasıyla çiftçi sayısındaki düşüşün paralel olduğunu vurguladı.

BORÇ ARTTI

2002 yılında 2.4 milyar TL olan çiftçi borcu Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun 2021 yılı Şubat ayı raporuna göre 137 milyar TL’ye çıktı. Gürer, “Bu rakam yalnızca çiftçilerin bankalara olan borcudur. Tarım Kredi Kooperatifleri ve piyasaya olan borçlarda eklendiğinde çiftçinin borcu 180 milyar TL’yi aşıyor” diye konuştu.

DIŞ SATIM RAKAMLARI İRDELENMELİ

Tarım Bakanı Pakdemirli’nin Türkiye’nin tarımsal ürünlerle ilgili ithalatının, ihracata göre daha düşük olduğunu ifade ettiğini belirten Gürer şunları söyledi:

“Bu veriler, rakamlara bakıldığında doğru olabilir. Ancak bu rakamların nasıl saptandığı önemlidir. Geçen yıl 9.5 milyon ton buğday ithal etmişiniz; bunun yüzde 45 olan gümrük vergisi oranını sıfırlarsanız, arpada yüzde 35, mısırda yüzde 25 olan gümrük vergisi oranını sıfırlarsanız, gümrük vergisiyle elde edilecek gelirleri de ihracat rakamından düşmeniz gerekir.”

TMO'NUN ZARARI

Öte yandan Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) kendi çiftçisinden bin 800 liraya aldığı buğdayı yurtdışından 2 bin 450 liraya ithal ettiğini, piyasaya ise bin 950 liraya sattığını söyleyen Gürer, “Kurumsal olarak ciddi zarar oluştu. İhracatı ithalata oranlarken, gümrük vergisiyle ülkemize giriş yapan ürünleri dikkate alıp kamunun bu konudaki zararını toplarsak, sayın Bakanın belirttiği gibi ithalat ile ihracat arasında, ihracat lehine gösterilen rakam daha düşük rakam olarak ortaya çıkar. Çünkü devlet gümrük vergisi gelirinden vazgeçecek, kamu kurumlarının zararı hesaplanmayacak, sonrada ihracatımız arttı diye kendi kendimizi aldatacağız. Bu kabul edilemez.”

YERLİ ÇİFTÇİ DESTEKLENMELİ

İthalata dayalı tarım politikasının Türkiye’de tarımı bitirme noktasına taşıdığına da işaret eden Gürer şu görüşleri savundu:

“Kendi çiftçimizi desteklemeliyiz. Bugün 20 milyon tona yakın buğday üreten Türkiye’nin 10 milyon tona yakın buğday ithal ediyor olması, sorunların azaldığının değil arttığının bir göstergesidir. Kendi çiftçimize doğru zamanda doğru destek vermeliyiz. Bir yıl önceden ürün deseni belirleyerek çiftçinin kazanabileceği ürünleri ekmesini sağlamalıyız.”

BUĞDAY ÜRETİMİNDE AZALMA BEKLENİYOR

Buğdayda bu sezon rekoltenin 19 milyon ton olması bekleniyor.

Ulusal Hububat Konseyinin 2020-2021 Üretim Yılı Buğday Değerlendirme Raporu'na göre, ekim-mart döneminde düşen yağış miktarı uzun yıllar ortalamasının altında kaldı. Bu dönem yağışın en az düştüğü bölge İç Anadolu olurken, Ege ve Karadeniz bölgelerinde ise son 40 yılın en kurak sonbaharı yaşandı.

Marmara haricinde tüm bölgelerde kış yağışlarının uzun yıllar ortalamalarına göre azaldığı ve en fazla azalışın yüzde 31 ile İç Anadolu'da gerçekleştiği görüldü. Mart ayının yağışlı geçmesi ise kuraklığın olumsuz etkilerini belirli ölçüde telafi edilebilme imkanını ortaya çıkardı. Mart yağışları büyüme ve gelişme açısından yeterli, rekolte umutlarının devamı açısından olumlu değerlendirildi. Buğday verimi açısından nisan-mayıs yağışları belirleyici olacak.

Rapora göre, Türkiye'de buğday ekim alanının 7,1 milyon hektarın üzerine olduğu tahmin ediliyor. Geçen yıl 20 milyon ton olan buğday üretiminin bu sezon yüzde 5 azalışla 19 milyon ton olacağı öngörülüyor.

Öte yandan, fiyat avantajı daha fazla olan makarnalık buğday ekiminde artış olduğu değerlendiriliyor. Ülkede makarnalık buğday ekim alanında yüzde 3-4 artış yaşandığı belirtiliyor.

Sonraki Haber