İTO Başkanı'ndan ASGARİ talepler

Ülkedeki hayat pahalılığı, enerji tasarrufu tedbirleri ve ücretlerin baskılanması gibi nedenler yüzünden Fransa ayakta. 14-17 Ekim'de ülkenin başkenti Paris'teydik.

Akaryakıt istasyonlarında başlayan grev yüzünden uzun araç kuyruklarına şahit olduk. Şehir içindeki bazı istasyonlar kapalıydı ve tabelalar akaryakıt fiyatlarını “00.00” gösteriyordu. Ülkede protestolar ve iş bırakma eylemleri bu haftaya damgasını vuracak. Bütün bunların yanında Paris'teki SIAL fuarı gıda sektörü açısından hareketli geçti. Fuara İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) davetlisi olarak katıldık. Fuarın ilk günü İTO Başkanı Şekib Avdagiç ile Skype üzerinden yaptığımız sohbetin notlarını sizlere pazar günü aktardık. Bir gün sonra Başkan Avdagiç ile Paris'te güncel konular üzerine sohbet ettik. O sohbetten çıkan en önemli başlık Başkan Avdagiç'in asgari ücret konusundaki talepleri oldu.

SGK LİMİTİ MEMURA ENDEKSLİ OLSUN

Asgari ücretin alım gücünü telafi edecek bir oranda artmasının, hatta birkaç puan da üzerine eklenecek bir refah payının iş dünyası tarafından makul karşılanacağını vurgulayan İTO Başkanı, Türk-İş ve TİSK'in sunduğu rapora destek verdiklerini belirterek şu talepleri dile getirdi:

  • SGK üst sınırı memur maaş zammı ya da enflasyon oranında artırılmalı.
  • Gelir vergisi dilimleri asgari ücret artışı nispetinde güncellenmeli.
  • Kıdem tazminatı üst limitinde katlamalı artış olmamalı.

Avdagiç taleplerinin altında yatan gerekçeleri ise şöyle anlattı: “SGK üst limiti asgari ücretin 7.5 katı oldu. Bu daha evvel 5 katıydı. Dolayısıyla asgari ücrette yapılan artış, aynı zamanda işverene tavan ücrette de enflasyonun üzerinde ilave prim maliyeti anlamına geliyor. SGK üst limiti 50 bine yaklaştı. Bizim beklentimiz, SGK üst limitinin asgari ücret artış oranı üzerinden değil, memur maaşına yapılan zam veya enflasyon oranı nispetinde artırılması. Şu anda SGK üst limiti son 5 yıla baktığınız zaman reel olarak yüzde 40-45 artmış durumda."

ŞİRKET 100 TL ÖDÜYOR ÇALIŞANA 55 TL KALIYOR

“Şu anda belli bir tutarın üzerinde maaş alanlara bakarsak, çalışanın eline geçen şirketin ödediğinin yüzde 55’ini ancak buluyor. Vergi dilimleri enflasyon kadar ya da asgari ücret artışı kadar artmadı. Böyle olunca bir elimizle verdiğimizin bir kısmını başka bir elimizle geri aldık. Diyelim ki asgari ücretin 2 katı maaş alan biri var. Normal olarak asgari ücret yüzde 50 artmışsa, net ücretin de yüzde 50 artması lazım. Vergi dilimleri yüzde 50 artmadığı için siz işveren olarak o artışı yapıyorsunuz ama çalışanın eline o artışın yüzde 5-6 altında para geçiyor net olarak. Bu sefer iki taraf da mutsuz oluyor. Brüt ücretteki artışın net gelir üzerindeki yansımasını ve piyasaya gerçek katkısını ancak bu şekilde görebiliriz."

“Kıdem tazminatı üst limiti artış oranlarının enflasyon oranıyla doğru orantılı olması, katlamalı bir artış olmaması lazım. İş dünyasının yükünü öngörülenin üzerinde etkilememesi için bunu da önemli görüyoruz."

KREDİ VERİLİYOR AMA ENFLASYONA YETMİYOR

Başkan Avdagiç'e finansmana erişim konusunda yaşanan sorunları da sorduk. "Burada meseleyi daha doğru ortaya koymak lazım. Bankacılık sisteminin tamamen kapalı olması söz konusu değil. Bir süredir selektif kredi süreci devrede.” diyen Başkan Avdagiç, “Bununla beraber, şu anda iş dünyasının artan enflasyon oranları dikkate alınarak, gerek yeni projeleri realize etmek gerekse işletme sermayesi ihtiyacı arttığı için, eskiye göre daha fazla kredi ihtiyacı olabiliyor. Artan kredi talebinin karşılanması hususunda Hazine ve Maliye Bakanlığı başta olmak üzere ilgili görüşmelerimiz devam ediyor." bilgisini verdi.

Avdagiç ayrıca politika faizi yüzde 12 iken bankaların uyguladıkları kredi faizi oranlarından şikayet edilmesi konusunda ise, bunları dile getirirken enflasyonun yüzde 80'i geçtiğinin dikkate alınması gerektiğini, reel anlamda avantajlı bir kaynak sunulduğunun da farkında olunmasını istedi. Avdagiç, “Kredileri çok avantajlı bir kaynak durumunda. Ama bunu bir tarafı da mevduatlar. Birilerinin de mevduat yatırması lazım.” dedi.

E-İHRACATTA ON PUAN ARTIŞ İLAVE 20 MİLYAR DOLAR YAZAR

“Elektronik ticarete çok önem veriyoruz. Bu konuda çok daha aktif olmamız lazım. 650 milyar lira civarında bir e-ticaret hacmi olacak. Yurt dışına sınır aşan e-ticarettin oranı yüzde 4. Bu birçok ülkede yüzde 10-15 düzeyinde.” bilgisini veren İTO Başkanı, bunun yüzde 4'ten 14'e çıkarılması durumunda ihracata 20 milyar dolar ek yazacağını belirtti. Sınır aşan mikro e-ticaretin ekonomik kaynağın tabana yayılması açısından da önemli olduğunu belirten Avdagiç, “Dünyada e-ticaret hacmi 5.5 trilyon dolar. E-ticarette binde 6 payımız var. Bunu yüzde 1'in üstüne çıkarmamız gerekiyor. Paket sayısında salgın sonrası azalma yok. Hacim oturdu. İstanbul Havalimanı'nın bir katkısı var. Bunun Atatürk Havalimanı ile yapılması mümkün değildi.” dedi.

KİTAP ÜRETİMİNDE İLK ON ÜLKEDEN BİRİYİZ

Avdagiç ile sohbetimizde fuarlar konusunda İTO'nun yaptığı çalışmalar da gündeme geldi. İTO birçok fuara destek veriyor. Paris'teki SIAL devam ederken Cannes'da MIPCOM fuarı başlayacaktı. Hemen ardından Almanya Frankfurt'ta kitap fuarı yapılacak. Türkiye'nin yumuşak güç olarak dizi ve filmlerin etkisiyle turist sayısını artırdığını belirten Avdagiç, Türkiye'nin kitap üretiminde dünyada ilk on ülkeden biri olduğunu not etti. “Galataport'u Eminönü'nden izliyoruz. Bazen üç kruvaziyer gemisi birden oluyor.” diyen Avdagiç, bu yıl 132 gemi ağırlandığını 2023'te bu sayının katlanacağını söyledi. Avdagiç, İstanbul'daki restoranlara Michelin yıldızı almasının uzunca bir süreden beri devam eden çalışmanın ürünü olduğunu belirtti.

Sonraki Haber