İTÜ yapay zeka araştırmalarını CERN’de geliştiriyor

‘CERN'de çalışmalara katılarak, yeni yazılım ve donanım teknolojileri ile yapay zekayı ve büyük veri uygulamalarıyla oradaki uç teknolojileri harmanlayıp, buradaki hem eğitim öğretim tarafımızı hem de araştırma etkinliğimizi yükseltmekteyiz’

İstanbul Teknik Üniversitesinden (İTÜ) bilim insanları, yapay zeka araştırmalarını Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi'nde (CERN) yapıyor. İTÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi ve Türkiye Yapay Zeka Platformu Eşbaşkanı Prof. Dr. Altan Çakır, İTÜ'lü bilim insanlarının dünyanın en büyük parçacık fiziği araştırma laboratuvarı ve bilimsel keşif merkezi CERN'deki araştırmalarına, 2011'de İTÜ'nün resmi üyeliğiyle Büyük Hadron Çarpıştırıcısı (CMS) deneyi ile daha aktif olarak katıldığını söyledi. Türk bilim insanlarının CERN'de yapılan bütün araştırmalarda yer aldığını belirten Çakır, CERN'de dedektör donanım, yazılım ve ara yazılım teknolojilerinin çalışıldığını aktardı.

EVRENİN SIRLARI BİR BİR ÖLÇÜLÜYOR

İTÜ-CERN araştırma grup lideri de olan Çakır, proton-proton çarpışmaları sonucu deney ortamında oluşturulan parçacık etkileşim deneyleri sonucunda çok yüksek ölçekte veriler kapsamında evrenin sırları ve maddenin temel yapıtaşları konusunda yapay zeka tabanlı disiplinler arası araştırma ve ölçümlerin yapıldığını ifade etti. Bu sene CERN'de Türkiye Enerji Nükleer ve Maden Araştırmaları Kurumu (TENMAK) tarafından 2023 yılında desteklenen projesi ile bilişim teknolojileri ve uygulamaları özelinde tamamen yeni bir başlıkta yapay zeka tabanlı araştırmalara başladıklarını anlatan Çakır, şöyle konuştu:

"Üniversitemizdeki lider araştırmacılarımızla CMS dedektörün yüksek radyasyondan kaynaklı gördüğü zararın tahminlenmesi ve kestirimci bakım çalışmalarını yapay zeka kullanarak araştırıyoruz. 2012 yılında bulunan ve 'Higgs Bozonu' olarak adlandırılan temel parçacıkların standart modelinin en son bilinmeyen etkileşim parçacığının incelenmesi, deneysel gözlemler sonucu evrenin oluşum sürecinde hala gizemini koruyan kara madde, kara delikler, karşıt madde ve etkileşim anomalileri gibi açıklama bekleyen konularda daha aktif olarak yapay zeka teknolojilerini kullanıyoruz." Disiplinler arası çalışmanın önemli olduğunu, İTÜ'nün de burada çok önemli bir rol üstlendiğini ifade eden Çakır, İTÜ'de sadece bir uzmanlık ya da bölüm özelinde değil, birçok temel bilim ve mühendislik alanının bir arada harmanlanarak kolektif başarının hedeflendiğini söyledi.

HEM EĞİTİM HEM ARAŞTIRMA

Prof. Dr. Altan Çakır, "CERN'de çalışmalara katılarak, yeni yazılım ve donanım teknolojileri ile yapay zekayı ve büyük veri uygulamalarıyla oradaki uç teknolojileri harmanlayıp, buradaki hem eğitim öğretim tarafımızı hem de araştırma etkinliğimizi yükseltmekteyiz. CERN'deki araştırmalar özellikle hızlandırıcı, detektör ve bilişim teknolojilerini içermekte. Bunlar çok çeşitli uygulamalarda kullanılabiliyor. Sağlık bilimlerinden, akıllı malzeme çalışmalarına, bilişim teknolojilerinden batarya teknolojilerine kadar birçok başlıkta çalışmalar yürütülüyor. Tüm bilimsel çalışmaların hızlanması ve genişlemesi sonucu ise bilişim teknolojilerinin aktif uygulamaları karşımıza çıkıyor. Birinci elden bu çalışmalara katılmak, yapay zeka ve büyük veri tabanlı bu çalışmalarda yer almak çok önemli." dedi.

ÇALIŞMALAR İTÜ ÖĞRENCİLERİNE AKTARILIYOR

Bilim insanları olarak CERN'de bulunmanın Türkiye'de eğitim alan öğrenciler için de önemli olduğunu anlatan Çakır, şöyle konuştu:

"CERN'de geliştirdiğimiz ve gelişimine katıldığımız araştırma gruplarında öğrendiğimiz algoritmalar, yapay zeka teknikleri, bunların kullanımı ve geliştirilmesi öğrencilerin de birinci elden lisanstan itibaren her kademedeki araştırmalara katılımı için ilk adımı biz vermiş oluyoruz. Öğrencilerimize CERN'de öğrendiğimiz ve geliştirdiğimiz araştırma-uygulama süreçleri ve bakış açılarımızı aktarıyoruz. Bu kapsamda birçok araştırma alanının disiplinler arası bir kurguda ilerlediği, araştırma odaklı ve güncel teknolojilerin bir bütün olarak uluslararası geliştirildiği CERN gibi araştırma kurumlarında aktif bir araştırma grubunun olması çok önemli." Prof. Dr. Çakır, araştırma grubunun, fizik, matematik, elektronik haberleşme, bilgisayar bilişim ve uçak-uzay mühendisliği öğrencilerinden oluştuğunu belirterek, çalışmalarda aktif uygulamalı eğitim-araştırma süreçleri içinde bulunmanın önemli olduğunu sözlerine ekledi.

Sonraki Haber