İyi Parti de ‘yeni anayasacı’

CHP, SP ve HDP’den sonra İyi Parti de, ‘Yeni anayasa’ dedi. İyi Parti seçim bildirgesinde, yeni anayasa sözü verilirken, mevcut anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinin korunacağına ilişkin hiçbir ifadenin yer almaması dikkat çekti

CHP ve SP’nin bildirgelerindeki “Kürt sorunu” ifadesi yerine “Doğu ve Güneydoğu meselesi” tanımını kullanılan İyi Parti bildirgesinde, “Terörü besleyen istismar alanlarının ortadan kaldırılması amacıyla, bölgeyi sosyo-ekonomik yönden kalkındırmayı hedefleyen ve hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel projeleri içeren bir yol haritası hazırlayacağız” vaadinde bulunuldu. Eski CHP Milletvekili ve Kamu Yönetimi Profesörü Birgül Ayman Güler, İyi Parti’nin seçim bildirgesindeni “yeni anayasa”yı Aydınlık’a değerlendirdi.

“Yeni anayasa demek, ilk dört madde dahil, yeni bir anayasadır. Adı üstünde zaten. 1982 Anayasası nasıl kaldırdıysa 1961 Anayasası’nı, aynen öyle işte” diyen Güler şöyle dedi: “İyi Parti, Türkiye’de yıllardan beri zorlanan ‘yeni anayasa’ saldırısının son sahibi oldu. ‘Yeni anayasa’, milli ve üniter devleti çözmek isteyen kesimlerin talebi. AKP eliyle ve onun çevresinde 10 yıl uğraştılar, başaramadılar. AKP 16 Nisan referandumunda olduğu gibi anayasa değişiklikleriyle yetinmek zorunda kaldı, ülkenin üstündeki “yeni anayasa” baskısı ortadan kalktı. İyi Parti de anayasa değişiklikleri vaat etmekle yetinebilirdi. Bunun yerine “yeni anayasa” isteyen AB-D’ye, HDP’ye, HÜDAPAR’a, bu kervandaki diğerlerine istedikleri gerçek olsun diye kapı araladı. Hoş CHP ile SP de aynı kapının bekçisi oldular. Büyük bir talihsizlik. Açıklanması gereken büyük bir yanlış.”

AKP’NİN KAMU REFORMU İYİ PARTİ BİLDİRGESİNDE

İyi Parti’nin de bildirgesinde, ilk kez AKP tarafından gündeme getirilen ademi merkeziyetçiliğe yer verdiğini anımsatan Gülen, “Yine geçtiğimiz yıllarda AKP’nin dilindeki ‘kamu yönetimi reformu’, şimdi bu partinin bildirgesinde. Yerelcilik ve özerkçilik rengiyle de, eski-AKP zihniyetinin aynısı. Hele ‘yetki genişliği’ni daha da genişleteceğiz diye bir söz var ki, evlere şenlik. Yani yalnız yerel yönetimleri özerkleştirmek değil, valilik-kaymakamlık sistemini merkezden daha bağımsız davranır hale getirmekten söz ediyorlar. Merkeziyetçilik ilkesinden rahatsız, kollarını ademi merkeziyetçiliğe açmış bir hal” dedi. Bildirgede bölgecilik ifadelerinin kullanılmasına da dikkat çeken Güler, “Ekonomik bölümündeki mantık da bunu besliyor. Ekonomi için ‘ekonomik coğrafya’ adı altında söylenen şey, idari anlamda bölgesel yönetim anlamına geliyor. Yalnızca yerelcilik değil, bölgecilik de yerleşmiş bildirilerine. Bu söz, AB’nin ‘kalkınma ajansları”yla açtığı patikaya yerleşmekten başka bir anlama gelmez” görüşünü savundu.

KÜRESELE BAĞLI ŞEHİRLER

Bildirgede yer alan “küresele bağlanmış kentler” ifadesini eleştiren Güler, “Bildirgeyi kaleme alanların bir kısmı, 2000-2010’da zirve yapmış ve aslında zirvede çürümüş eski fikirlere hapsolmuş bir kadro. Artık geçmişte kalmış “küresele bağlanmış kentler” masalı anlatıyorlar. Bunlar İyi Parti bildirisinde bir zamanlar küre-yerel denen ve bütünleşik milli coğrafyayı küresellik adına parçalama rüyası gören çökmüş kentleşme düşüncesini hortlatmışlar” dedi.

İyi Parti’nin seçim bildiresini için “eski siyasetlere hapsolmuş bir bildiri” ifadesini kullanan Güler, bildiriyi “’Yeni anayasa’lı İYİP bildirgesi, yeni bir partinin eski siyasetlere hapsolduğu bir bildiri. Bu partinin programına etnikçi ‘eşit vatandaşlık’ lafının bile sızıp yerleştiğini görmüştük. Bildirgelerine de, merkeziyetçilik yoksa kendisi de olamayacak üniter yapıyı tehdit eder türden iktisadi-idari vaatler yerleşmiş” görüşünü savundu.

İyi Parti’nin bildirgesinde, CHP’nin HDP’nin ve SP’nin “Kürt sorunu” diye tanımladığı sorun “Doğu ve Güneydoğu meselesi” olarak tanımlandı.

Bildirgesinin “Doğu ve Güneydoğu meselesini anadolu kadınının ferasetiyle çözeceğiz” başlık bölümde, “Tüm bölgelerimizde milletimizin huzur ve güvenini tesis edeceğiz Doğu ve Güneydoğu meselesinin kalıcı çözümü için; hiçbir taviz vermeden teröre karşı mücadelemizi sürdüreceğiz ve terörü bitireceğiz, bölge halkının huzurunu ve güvenini sağlayacağız. Terörü besleyen istismar alanlarını ortadan kaldıracağız. Terörü besleyen istismar alanlarının ortadan kaldırılması amacıyla, bölgeyi sosyo-ekonomik yönden kalkındırmayı hedefleyen ve hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel projeleri içeren bir yol haritası hazırlayacağız. İktidarımızda 81 milyonu, bayram sofrasının etrafında kardeşçe buluşturacağız” ifadeleri dikkat çekti. Bildirgede “Doğu ve Güneydoğu Meselesi”nin çözümü için yapılacak hukuki ve siyasi düzenlemelere ilişkin yol haritası tası sözü verildi ancak ayrıntı verilmedi.

Sonraki Haber