İYİ Parti Genel Sekreteri Poyraz'dan 'Van' çıkışı: Seçmen iradesinin gasbıdır
İYİ Parti Genel Sekreteri Uğur Poyraz, Van’da ve Güneydoğu illerinde yaşanan olaylara ilişkin açıklama yaptı. Poyraz, 'Seçmenin iradesini görmezden gelip, en iyi ikinci teklif sahibine ihaleyi verir gibi ikinci en çok oy alan adaya mazbata vermek, seçmen iradesinin gasbıdır' dedi.
Van İl Seçim Kurulu, DEM Parti’nin ‘PKK sizi tükürüğüyle boğar’ sözü Mehmetçiği hedef alan Abdullah Zeydan'ın memnu hakkını (seçilme hakkı) almadan seçime girdiğini saptayarak, Büyükşehir Belediye Başkanlığı mazbatasını seçimi ikinci sırada tamamlayan AK Parti’ye verme kararı aldı.
İYİ Parti Genel Sekreteri ve Antalya Milletvekili Uğur Poyraz, Van İl Seçim Kurulunun kararını değerlendirdi.
ANKA Haber Ajansına konuşan Poyraz, "Verilen karar tartışmasız olarak yanlıştır. Cumhuriyet Savcısının yaptığı ‘yazılı emir’ başvurusu da hukuk tekniği açısından hem usulen hem de içerik olarak doğrudur. Hakimlerden oluşan YSK ve bağlı seçim kurullarının sorumluluğu, adaylarla ilgili hukuki durumu incelemek ve buna göre adayın başvurusuna ilişkin karar vermekken anlaşılan o ki bu olayda görevlerini layığınca yapmamışlardır. Sonucu itibari ile Van ilimizin seçmenlerinin iradesinin hiçe sayılma sonucu Mahkeme ve Seçim Kurulunun görevi ihmalleri, sorumluluklarını yerine getirmemeleri yüzündendir." ifadelerini kullandı.
Poyraz'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Mevcut iktidar ve kadrolarının uzmanlaştığı alan ihaleler olduğu için, seçimlerde ortaya çıkan bu soruna da ihalelerdeki uygulamalardan çözüm arıyorlar. Seçmenin iradesini görmezden gelip, en iyi ikinci teklif sahibine ihaleyi verir gibi ikinci en çok oy alan adaya mazbata vermek, seçmen iradesinin gasbıdır.
Hukuki görüşümüz, Yargı organının yaptığı hatalar, seçmen iradesini ortadan kaldırmak için araçsallaştırılamaz. Bu yüzden Van’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesi gerekmektedir. Partiler seçime girme yeterliliği olan adayları ile yeniden yarışmalıdır. Ortaya çıkan sonucu da demokrasinin bir gereği olarak herkes kabul etmelidir.
Elbette bir doğru bin yanlışla savunulamaz. Yapılan hukuki hatanın çözümü, sokakları karıştırmak ya da bir terör örgütünün amaç ve iradesi doğrultusunda yakıp yıkmak, kamu düzenini bozmak, şiddet eylemlerine başvurmak değildir. Demokratik tepkinin ötesine geçen her davranış, birlik ve bütünlüğümüze yönelmiş hain amaçlara hizmet eder. Bu nedenle bu tip olayları kışkırtanları ve bu tip şiddet olaylarına sığınanları telin ediyorum. Aklıselimin milletimizin bilincinde galip geleceğine inanıyorum."