İzmir Baro Başkanı davayı izledi

Kobani olaylarına ilişkin HDP'li sanıkların yargılanmasına devam edilirken önceki gün görülen duruşmayı İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz da takip etti.

HDP'nin çağrıları sonucunda Kobani bahanesiyle 6-8 Ekim 2014'te düzenlenen eylemlere ilişkin, aralarında PKK'nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra eski HDP eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın da bulunduğu 108 sanığın yargılandığı dava devam ediyor.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünde önceki gün görülen duruşmada sanıklardan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder ve avukatı esas hakkındaki mütalaaya karşı son savunmasını yaptı. Diğer yandan duruşmayı Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz, İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz'ın da aralarında bulunduğu bazı baro başkanları da takip etti. Duruşmada söz alan İzmir Baro Başkanı Yılmaz, hiçbir sanığın müdafisi olmadığını ama gözlem için duruşmada bulunabileceğini söyledi. Van Barosu Başkanı Özaraz da duruşma periyotlarının kesintisiz olmasını eleştirerek bu durumun adil yargılamayı sarstığını iddia etti.

SAVCILIĞIN MÜTALAASI

Davada Cumhuriyet savcısı tarafından dosyaya sunulan 5 bin 268 sayfalık mütalaada şöyle denilmişti:

"Sanıkların yaptıkları miting, gösteri vb. örgütsel faaliyetlerdeki konuşmalarında; ırk ayrımcılığı ve nefret söylemlerinde bulunmak, direniş ve isyandan bahsetmek sureti ile sürekli şiddeti ayakta tutmak, hemen hemen her konuşmada Kürdistan'tan (Kuracakları hayali ülke) bahsederek bir ulus ve millet algısını meşrulaştırmak, PKK-KCK silahlı terör örgütü yetkilileri ile görüşmek amacı ile Kandil'e giderek burada emir ve talimat almak... şeklindeki eylemleri örgütsel faaliyet olarak gerçekleştirdikleri görülmektedir. Sanıklar bu eylemleri gerçekleştirirken legal bir parti oldukları ve demokrasinin tanıdığı hakları kullandıklarını ileri sürmektedirler. Ancak yukarıya alınan eylemlerin tamamı PKK-KCK silahlı terör örgütü yöneticileri ile birlikte karar verilen ve uygulamaya konulan faaliyetlerdir."

'DEAŞ SALDIRISIYLA BAĞ YOK'

Kobani olaylarında HDP tarafından tüm kamuoyuna açıklama yapılarak insanları sokağa çıkmaları yönünde çağrı yapıldığı kaydedilen mütalaada şu ifadelere yer verilmişti:

"Bu çağrı metinin de Kandil'de hazırlandığı yönünde tanık beyanları bulunmaktadır. Söz konusu çağrılar, atılan tweetin dışında mail yolu ile tüm partililer ve kayıtlı olan herkese gönderilmiştir. Çağrının gönderildiği saat gece 20.20’dir ve HDP tüm halkının sokağa çıkmasını istemektedir. Amaç Türkiye’yi protesto etmek olduğu ileri sürülmüştür. Oysa yapılan tüm çağrı içeriklerinde şiddet ve cebir kullanılması açıkça istendiği görülecektir. Asıl olayların başlangıcı da bu saatlerden sonradır. Asıl amaç PKK-KCK silahlı terör örgütünün isyan provası yapmasıdır. Şehir başkaldırısı ilk defa denenmiş ve halkın katıldığı daha doğrusu plan dahilinde halkın suça tahrik edilerek sokağa çıkmasını ve onlarca kişinin ölümüne neden olunmuştur. Bu olayların Kobani’de DEAŞ tarafından yapılan saldırıyı kaldırmak arasında bir bağ bulunmadığı açıktır. Bu nedenle olayların asıl nedeninin DEAŞ saldırılarının kınanması değil, Türkiye’de bir iç karışıklık ve isyan çıkarmak olduğu da anlaşılacaktır."

Sonraki Haber