Kaçak yapılaşma sorunu nasıl çözülür? Hem dönüşüme hem üretime engel

Şehirleri depremden korumanın ve tarım faaliyetlerini yürütmenin önündeki en büyük engel kaçak yapılaşma. Türkiye’nin her büyükşehrinde kaçak yapılaşma sorunu hat safhada. HKMO Antalya Şube Başkanı Serter Kocababa, kaçak yapılaşmanın beraberinde getirdiği sorunları anlattı.

Kaçak yapılaşma, tarım arazilerini ve kentsel dönüşümü olumsuz etkileyerek hem üretime hem de şehirlerin sağlıklı gelişimine engel oluyor. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası (HKMO) Antalya Şube Başkanı Serter Kocababa, bu sorunların çözülmesi için bütüncül ve planlı bir yaklaşım benimsenmesi gerektiğini vurguladı. Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Serter Kocababa, kent sorunlarına ilişkin Aydınlık'a açıklamalarda bulundu. Kaçak yapılaşma ve kentsel dönüşümün yarattığı sorunları dile getiren Kocababa, Aydınlık'a yaptığı açıklamalarda, tarım arazileri ve doğal sit alanlarındaki kaçak yapılaşmaya dikkat çekerek, kentsel dönüşümün kamu yararı gözetilerek doğru projelerle yapılmasının önemine değindi.

Serter Kocababa

‘TARIMSAL FAALİYETLERİ BİTİRİYOR’

Kaçak yapılaşmanın tarım arazileri üzerinde gelişmesinin üretime engel olduğunu ve köyden şehre göçü artırdığını belirten Kocababa, şunları söyledi:

Tarım alanlarında yapılan kaçak yapılaşma, ciddi manada çevresel kirlenmelere ve tarım alanlarının tahribatına yol açmaktadır. Ancak bununla beraber, çiftçinin tarım yaptığı tarım alanlarında barınma ihtiyacının karşılanması için ruhsat gerektirmeyen 75 metrekare bağ evi ile entegre tesis niteliğinde olmayan ahır ve sera gibi tarımsal yapıların inşasıyla ilgili bürokratik işlemlerin ciddi manada fazlalığı nedeniyle sıkıntılar yaşanmaktadır. Bu bürokratik süreçler, çiftçilerimiz ve kırsal alanda yaşayan vatandaşlarımız için önemli zorluklar yaratmakta, sonucunda ise kaçak yapılaşma artmaktadır.

MÜLKİYET SORUNU NETLEŞİRSE TARIM DEVAM EDER

Köyden kente göçün durdurulması için mülkiyet sorunun çözülmesi gerektiğini söyleyen Kocababa şöyle konuştu:

Köylerimiz, kırsal kalkınma ve sürdürülebilir tarımın temel yapı taşlarıdır. Bu alanlar, tarımsal üretimin yanı sıra, kültürel ve sosyal yaşamın da canlı birer merkezi olarak büyük bir öneme sahiptir. Ancak köylerde yaşanan mülkiyet sorunları, köylülerin yerleşim alanlarını terk etmelerine ve büyük kentlere göç etmelerine sebep olmaktadır. Bu durum hem tarımsal üretimde hem de kırsal kalkınmada ciddi aksaklıklara yol açmaktadır. Köylülerin kentlere göç etmesini önlemek ve kırsal alanların sürdürülebilirliğini sağlamak için köylerdeki mülkiyet sorunlarının ivedilikle çözülmesi gerekmektedir. Mülkiyet haklarının netleştirilmesi ve köylülerin topraklarına sahip çıkabilmesi, onların köylerinde kalmalarını ve tarımsal faaliyetlerini sürdürebilmelerini teşvik edecektir. Böylece hem köylerin ekonomik yapısı güçlenecek hem de kentlere olan göç baskısı azalacaktır. Burada köy alanlarının tespitlerinin mahalli idareler tarafından bir an önce köy dokusu bulunan alanlarda başlatılması ve Tarım Bakanlığı'nca da bürokratik sürecin azaltılmasını önemsiyoruz.

BÜROKRATİK SÜREÇLER ENGEL

“Köy yerleşik alan dokusu bulunmayan tarım alanlarında ise 75 metrekare bağ evi ve entegre tesis niteliğinde bulunmayan ahır ve sera gibi tarımsal yapıların çiftçiler tarafından inşa edilmesindeki izinlerin sürecinde de bakan oluruna kadar varan bürokratik süreçlerin azaltılmasını vatandaş lehine önemsiyoruz.”

KENTSEL DÖNÜŞÜM BÜTÜNCÜL ELE ALINMALI

Serter Kocababa, kentsel dönüşümün bütüncül stratejilerle uygulanması gerekliliğine dikkat çekti. Sadece bina çerçevesinde yapılan uygulamaların sorunları da beraberinde getirdiğini vurguladı. Kocababa, bu konuda şu uyarılarda bulundu:

Kentsel dönüşüm projeleri, genellikle bina bazında ele alınmakta ve bu yaklaşım bütüncül bir kentsel dönüşüm stratejisinin uygulanmasını engellemektedir. Bu durum şehirlerde halihazırda yetersiz olan sosyal donatı alanlarının daha da daralmasına ve çevresel faktörlerin kötüleşmesine neden olmaktadır. Strateji olmadan yürütülen işlemler devam etmesi durumunda bir süre sonra konuşacağımız konu maalesef Antalya için rezerv bir şehir alanı nerede bulabiliriz konusunu tartışacağız ve şehrimizin coğrafi konumu itibariyle bu da çok mümkün değil. Yeni tarım arazilerinin korunması anlamında da bugün bu noktada bütüncül bir kentsel dönüşüm stratejisini idareler tarafından bir an önce benimsenmesi ve bu doğrultuda tüm işlemlerin yürütülmesi gerekmektedir.
Sonraki Haber