Kadavradan bağış sayısı düşük

Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Böbrek Nakil Merkezi, kurulduğu 2019 yılından bu yana organ nakli bekleyen hastalara umut oluyor. Böbrek hastalarına hizmet vermek amacıyla 4 yıl önce açılan merkezde, aradan geçen zamanda 180 hasta böbrek nakliyle hayata tutundu.

 Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Böbrek Nakil Merkezi Başkanı Doç. Dr. Necattin Fırat, AA muhabirine, merkezdeki nakillerin çoğunun canlıdan gerçekleştirildiğini, şimdiye kadar sadece 13 kadavra nakli yapıldığını söyledi. Kadavradan nakil için bekleyen 400 hastanın bulunduğunu aktaran Fırat, "Böbrek için canlıdan nakil imkanı var. Fakat bazı nakiller için canlıdan nakil imkanı yok. Kalp nakli için maalesef canlıdan nakil imkanı yok." dedi.

TEK TEDAVİ BAĞIŞ

Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Fatih Altıntoprak, organ bağışının, bazı hastalıkların tek tedavi yöntemi olduğunu kaydetti. Özellikle böbrek yetmezliği olan kişilerde dünyada kabul edilen tek tedavi yönteminin organ bağışı olduğunu vurgulayan Altıntoprak, şöyle devam etti:

"Bu konuda halkımızın bilinçlendirilmesi gerekiyor. Özellikle kadavradan organ bağışı ülkemizde maalesef çok düşük seviyelerde. Aslında kadavradan olan bağışların çok daha yüksek olmasını isteriz ama yaklaşık yüzde 7 oranında kadavradan böbrek nakli yapabildik. Bu oranın çok daha yüksek olması gerekiyor. Organlarımızı bağışlamaktan çekinmeyelim." 

‘BAŞIMA GELMEZ DEMEYİN

Antalya'da, 63 yaşındaki Hamdi Aras, lise yıllarında aynı sırayı paylaştığı ve 43 yıl hayat arkadaşlığı yaptığı eşinden nakledilen böbrekle yaşama tutundu. Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip, Sıdıka Aras'ın böbreğinin birini eşine nakletti. Aynı hastane odasında tedavileri süren ve birbirlerine destek olan Aras çiftçi, organ bekleyen hastaların yaşama tutunabilmesi için bağış çağrısında bulundu. Organ bağışı çağrısında bulunan Aras, "Her bağış bir hayat demek. Yakınlarının ölümü acı ama organlarını bağışlamak çok yüce bir şey. Bağışlar artık yaygınlaşsın istiyorum." dedi.

Sıdıka Aras ise şikayetlerine rağmen doktora gitmek istemeyen eşini zorla hastaneye götürdüğünü söyledi: “Tek böbrekle de yaşayabiliyorum, hiç eksiklik hissetmiyorum, yaşamım devam ediyor. Herkes çekinmeden organını bağışlayabilir. Kimse benim başıma gelmez demesin."

Sonraki Haber