Kademeli normalleşme döneminde havuzlara ilgi arttı

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzun süredir kapalı kalan ve 1 Temmuz itibarıyla tekrar hizmet açılan yüzme havuzlarına ilgi arttı.

Kapılarını yeniden açan havuzlarda yeni dönem için kayıtlara başlandı. Sıcak hava nedeniyle serinlemek isteyenlerle dolan havuzlar, salgın önlemleri kapsamında hizmet veriyor.

Vatandaşlar, havuza girmeden önce duş alıp el, ayak dezenfeksiyonu yaparken, sosyal mesafeye dikkat edilen bu alanlarda hijyen bakımından üst düzey önlemler alınıyor.

Araştırmalarda deniz suyundaki tuzun ve yoğunluğun virüsün yaşamasına elverişli bir ortam sunmadığı, havuzlarda da başta klor olmak üzere kullanılan dezenfektan özelliğine sahip maddelerin virüsü etkisiz hale getirdiği belirtiliyor.

Bu kapsamda Bağcılar Belediyesi bünyesindeki kapalı yüzme havuzu da uygulanan kademeli normalleşmeyle birlikte yeniden hizmet vermeye başladı.

Bağcılar Belediyesi Göztepe Spor Kompleksi Yüzme Koordinatörü ve Eğitmeni Adem Zengin, AA muhabirine, havuzlarda uygulanan salgın tedbirlerini ve bu alanlarda dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.

Zengin, "Pandemide hem yetişkinler hem de çocuklar havuza girmeyi dört gözle bekliyorlardı. Bize de havuzların ne zaman açılacağıyla ilgili çok soru soruyorlardı. 1 Temmuz tarihinden itibaren havuzlarımız faaliyete başladı. Kayıtlarımız da devam ediyor. Havuzlarımızda çocuklara ve yetişkinlere uygun eğitim ve yüzme kursu imkanı veriyoruz. Pandemi öncesine göre havuzlara ilgi yüzde 90 oranında arttı. Genelde havuzlara, evde kapalı kaldıkları için çocuklar ilgi gösteriyor." diye konuştu.

Pandemiden önce de havuzların kuralları olduğunu dile getiren Zengin, şimdi ise Kovid-19 tedbirlerinin eklendiğini söyledi.

Adem Zengin, çocuklara havuza gelmeden önce pandemi kurallarının öğretildiğini ve detaylı bilgi verildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Havuzda hangi kuralları yapacaklarını ve kulvarda ne kadar kişi olacaklarını, mesafeye nasıl dikkat edeceklerini önceden söylüyoruz. Havuza girdiklerinde veliler tamamen dışarıda kalıyor. Ayaklarına galoş giyerek içeri giren çocuklar, önce ellerine el dezenfektanı sıkıyorlar. İçeriye havlularını, mayolarını yıkamış ve temiz vaziyette geliyorlar. Duş çok önemli virüslerin en fazla yayılma hızı duş almadan havuzlara girmekle oluyor. Koronavirüs tedbirlerini uygulayıp önlemler alarak daha sonra antrenmanımıza başlıyoruz."

Zengin, herkesin yüzmeyi öğrenmesi en azından temel eğitimi alması gerektiğini anlatarak, bunun boğulmaların önlenmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.

"NORMALLEŞMEYİ KOLAYLAŞTIRACAK EN ÖNEMLİ UNSUR AŞILAMA"

Marmara Üniversitesi (MÜ) Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Elif Tükenmez Tigen de 1,5 yıldır zorlu bir Kovid-19 döneminden geçildiğini ancak salgının halen bitmediğini söyledi.

Hastanelerinin, pandemi hastanesi olarak çalıştığını belirten Tigen, sürecin getirdiği sonuçlarla nispeten rahatlamaya başlandığına değindi.

Doç. Dr. Tigen, "Bu rahatlamanın bir rehavete dönüşmemesi için toplum olarak hepimize birçok görev düşmektedir. Maalesef aşılanmamış olan insanlar var. Pandemi gibi bütün dünyayı etkileyen enfeksiyon sürecinden çıkmamızı ve normalleşmeyi kolaylaştıracak en önemli yardımcı unsur aşılanmadır." diye konuştu.

Geçirilen süreç itibarıyla değişik varyantlarla da karşı karşıya kalındığına işaret eden Tigen, şu bilgileri verdi:

"İngiltere, Brezilya, Afrika ve şimdi Hindistan varyantı... Yeni varyantlarla karşı karşıya kalacağız. Bu varyantların yayılımının da önüne geçmek için herkesin aşılanması gerekiyor. Özellikle risk grubu ve daha sonra toplumun bütün kesimleri, belki ilerleyen süreçte çocuklar da bunun içerisine dahil edilecek. Yaz dönemi içerisinde, bu normalleşme süreci içerisinde maskeye ve sosyal mesafeye el hijyenine mutlaka uymaya devam etmemiz gerekiyor."

ORTAK KULLANIM ALANLARININ OLDUĞU YERLERE DİKKAT

"Yaz geldi, herkes çok yoruldu acaba sosyal mesafe gibi şartlara uyularak havuza girilebilir mi?" sorularının herkesin aklına geldiğini ifade eden Tigen, şöyle konuştu:

"Havuz ve denize girmekle ilgili çok kalabalık ortamlar olmadığı sürece bulaş açısından çok büyük bir risk yok. Yanınızda Kovid-19 pozitif veya taşıyıcı birinin yüzdüğünü varsayarsanız, o kişinin solunum sekresyonlarına maruz kalmadığımız süre içerisinde, denizden, sudan bu virüsü alma ihtimalimiz çok olası değil. Bunu destekleyen ve bu anlamda risk oluşturduğunu belirten yazı veya çalışma yok. Havuzlar, nispeten denize göre daha kapalı ve hijyen kurallarına biraz daha bağlı kalmamız gereken alanlar."

Küçük havuzlara dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Tigen, "Hijyenik koşullara uyulduğundan ve klorlandığından eminsek denetimli şekilde küçük çocukların havuzlara girmelerine izin verebiliriz. Özellikle havuz gibi ortamlarda soyunma odalarının, duş ortamlarının olduğu yerlerde kişiler daha fazla virüse açık. Bu kapalı ve ortak kullanım alanlarının olduğu yerlerde çok dikkat etmek lazım. Bu konulara hassasiyet gösterilmesi şartıyla havuzlara da gidilebilir. Temkinli olmak ve koruyucu önlemleri devam ettirmekte gerçekten yarar var. 2021'in sonuna kadar bu koruyucu önlemleri sonuna kadar devam ettirmek durumundayız." ifadelerini kullandı.

Havuzdan bulaşabilecek hastalıklarla ilgili de bilgi veren Doç. Dr. Tigen, virüslerin oral yolla alınması itibarıyla insanlarda bazı enfeksiyon hastalıklarının görülebileceğini söyledi.

Tigen, yaz döneminde karın ağrısı, ateş, kusma, bulantı, ishal gibi semptomlarla kişilerin hastaneye başvurabildiklerini, kalabalık ve hijyenik olmayan, klorlanmamış havuzların kullanımı sonrasında bu enfeksiyonların görülebileceğini sözlerine ekledi.

Sonraki Haber