Kadıköy Belediye Başkanı Odabaşı'ndan CHP yönetimine tepki: Sosyal medyadan öğrendim

31 Mart 2024 yerel seçimlerine sayılı günler kala CHP'deki krizlerin ardı arkası kesilmiyor. Açıkladığı ve açıklamadığı adaylar kadar aday belirleme süreci de tartışma konusu olan CHP'de krizin yeni adresi Kadıköy oldu.

Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı, CHP tarafından yeniden aday gösterilmeyeceğini sosyal medyadan, nihai haberi ise televizyondan öğrendiğini açıkladı. CHP yönetimi Kadıköy'de Odabaşı'nın yerine Mesut Kösedağ'ı aday göstermişti.

Sosyal medya hesaplarından açıklama yapan Odabaşı, "Belediye başkanlığımın ilk döneminin sonunda tekrar aday gösterilmeyeceğimi sosyal medyaya düşen haberlerle öğrendim. 100 yıllık partimin ne olursa olsun bu derece siyasi nezaketten yoksun olmayacağını, bu nedenle en azından bu haberin şahsen tebliğ edileceğini düşünürken, nihai haberi de televizyondan öğrendim." dedi.

Odabaşı'nın açıklaması şöyle:

"Sevgili Kadıköylüler ve Cumhuriyet Halk Partili yol arkadaşlarım, 2019 yılında "Daha çok Kadıköy" diyerek başlattığımız seçim kampanyamızdan 5 yıl boyunca hiç ödün vermeden Kadıköy'ü güçlendirmek, geleceğe hazırlamak, Kadıköylünün de yaşam kalitesini artırarak barış ve huzur içinde yaşaması için canla başla çalıştım.

Kadıköy Belediye Başkanı olarak Kadıköy ve Kadıköylülere hizmet etmek en büyük önceliğim oldu. Bu hedefle; Kadıköy'ün çözülmemiş sorunlarına el attık, ilçemizi yeni hizmetler ile tanıştırdık. Bina yapmaya değil, binanın içini doldurmaya çalıştık. Sokak için çalıştık. Çalışmalarımız, hem komşularımız arasında hem de dünya çapında karşılığını buldu.

Yaptığımız birçok uygulama sadece İstanbul'a, Türkiye'ye değil, UNESCO'ya model oldu; ödül aldı. Hedefimiz hep aynıydı: Cumhuriyet Halk Partililerin gurur duyacakları bir belediye ve yönetim örneği ortaya koymak; çünkü doğduğum günden beri içinde olduğum siyasi hayatımda her zaman Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir neferi oldum.

'SOSYAL MEDYADAN ÖĞRENDİM'

Partime, örgütüme karşı hep açık hep net oldum. Yazık ki bunun sonucunda; belediye başkanlığımın ilk döneminin sonunda tekrar aday gösterilmeyeceğimi sosyal medyaya düşen haberlerle öğrendim. 100 yıllık partimin ne olursa olsun bu derece siyasi nezaketten yoksun olmayacağını bu nedenle en azından bu haberin şahsen tebliğ edileceğini düşünürken, nihai haberi de televizyondan öğrendim.

'KADIKÖY HALKINA SAYGISIZLIK'

Tüm süreci değerlendirdiğim zaman beni en derinden yaralayan nokta; belediye başkan adaylığı açıklanmasında yaşanan gecikmenin, her şeyden önce Cumhuriyet Halk Partisi'ne her daim teveccüh göstermiş Kadıköy halkına saygısızlık olmasıdır. Aday kim olursa olsun, Kadıköy halkı; Belediye Başkan adaylarının İstanbul ilçeleri arasında en son, Yüksek Seçim Kurulu'nun son başvuru tarihine sadece 1 hafta kala ilan edilmesini hak etmiyor.

ADAYLIKLAR, KURULTAY HESAPLAŞMASI

Diğer yandan, "Süreç" olarak tanımlanan "Adaylaşma" koşullarının, her türlü kriterden ve objektiflikten uzak, kapalı kapılar ardında, "Kurultay" sonrası siyasi ödüllendirme ve cezalandırma mantığı ile yürütülmüş olması hem bana hem örgütümüze hem de köklü bir siyasi geleneğe sahip Cumhuriyet Halk Partisi'ne de yapılmış saygısızlıktır. Çok şey değil aslında beklediğimiz.

'SİYASİ BİR BEDEL ÖDEDİK'

Siyasi bir bedel ödediğimizin farkındayız; ama en azından: Kurucu Genel Başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün feraset ve cesaretini, çok partili sisteme olan inancıyla İsmet İnönü'nün demokrasiye güvenini, Bülent Ecevit'in davaya ve ülkeye inancını, Erdal İnönü'nün zarafetini, Hikmet Çetin'in bilgeliğini, Altan Öymen'in güvenilirliğini, Murat Karayalçın'ın özverisini, halkçılığını, Deniz Baykal'ın cesaret ve azmini, Kemal Kılıçdaroğlu'nun birleştiriciliğini ve sarsılmaz adalet duygusunu görmek isterdik.

'KURUMSAL KİMLİĞİNDEN UZAKLAŞTI'

Görev değişiklikleri her zaman olağan ve gereklidir. Ancak, "Seçilme/Adaylaştırılma" sistemin kurulamaması, verilen sözlerin tutulmaması ve gerekçelerin açıklanamaz durumda olması, karar vericileri töhmet altında bırakmaktadır. Görevimin ilk döneminin sonunda, neden yeniden adaylaştırılmadığımı merak etmekle birlikte, beni asıl üzen; Partimin geleneklerinden ve kurumsal kimliğinden uzaklaşmasıdır. Bu tutum, Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir neferi olarak şahsımı üzmüş, inancımı zedelemiştir.

Eleştiri hakkım saklı kalmakla birlikte ben, Şerdil Dara Odabaşı olarak, son nefesime kadar bu topraklarda demokrasinin, adaletin ve barışın yeşermesi için çalışacak, Cumhuriyet Halk Partisi'nin neferi olmaya devam edeceğim. Kadıköy için görev üstlenen arkadaşlarıma başarılar diliyorum.

Komşularımız ve örgütümüzle birlikte; "Haydarpaşa Gar kalacak" diyerek verdiğimiz mücadele, Kalamış Yat Limanı'na 1 metre kare dahi beton dökülmesin diye verdiğimiz mücadele, Söğütlüçeşme'de AVM yapılmasın diye verdiğimiz mücadele ve açtığımız davalar, tren istasyonlarının, Kadıköylülerin kullanımına açılmasına yönelik ısrarlarımız; bundan sonra komşularımıza, Cumhuriyet Halk Partisi örgütüne emanettir. 5 yıl boyunca benimle yol yürürken yanımda olduğunu her an hissettiğim tüm Kadıköylülere, Cumhuriyet Halk Partisi'nin emekçi kadrolarına ve mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.

'BU ABLUKA DAĞILACAK'

Makamlardan bağımsız olarak, Kadıköy'de Kadıköylülerle bir arada olmaya devam edeceğimi bir kez daha belirtmek istiyorum. Ve biliyorum ki Kadıköy'ün sesi yenilgi tanımaz; dağıtır ablukayı! Bu abluka, dağılacak!"