Kadın, çiftçi ve yeşil enerji için 435 milyonluk taze kaynak
DenizBank, EBRD, IFC ve Credit Suisse'nin katılımıyla 435 milyon dolarlık taze kaynak sağladı. Seküritizasyon kredisi olarak elde edilen kaynak kadın girişimciler, çiftçiler ve yenilenebilir enerji projelerine aktarılacak
Aralık ayı başında 780 milyon dolarlık sendikasyon kredisi sağlayan DenizBank, bu hafta içerisinde 435 milyon dolarlık ilave bir kaynağı daha ülkeye kazandırdı. Bankadan yapılan açıklamada 435 milyon dolarık seküritizasyon (banka bünyesindeki kredilerin menkul kıymetleştirilerek satılması yoluyla elde edilen kredi) kredisinin, Credit Suisse AG ve Emirates NBD Capital Limited koordinatörlüğünde yapıldığı bildirildi. Yurtdışı havale akımlarına dayalı seküritizasyon programı şeklinde yapılan işleme 13 yatırımcı katıldı. Kredinin en büyük dilimlerini, 150 milyon dolar ile Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve 100 milyon dolar ile Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) sağladı. Söz konusu krediye yönelik düzenlenen toplantıda konuşan DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, ülke ekonomisine taze kaynak sağlamanın büyük önem taşıdığı bu dönemde, yurtdışından uzun vadeli ve uygun maliyetli kaynak getirmeye devam etmekten gurur duyduklarını söyledi. Ateş, EBRD tarafından sağlanan 100 milyonluk kredinin 50-50 olarak yenilenebilir enerji ve kadın girişimcilere, IFC'den sağlanan 150 milyon doların da çiftçilere aktarılacağını söyledi. Ateş bir soru üzerine, kalan kaynağında yine bu alanlar ağırlıklı olarak tahsis edileceğini sözlerine ekledi.
'FİYATLAMADA ÇOK BAŞARILI'
2019 sonundan bu yana sağladıkları toptan fonlama tutarının 3.5 milyar doları aştığını ifade eden Hakan Ateş, “Temin ettiğimiz kredinin, yedi yıla uzanan vadesi ve uygun maliyeti ile ülkemize karşı artan güvene işaret etmesi de ayrıca memnuniyet verici. ABD, Avrupa ve Asyalı yatırımcılar tarafından büyük ilgi gören kaynağın önemli bir kısmının sürdürülebilir finansman hedeflerimiz doğrultusunda yenilenebilir ve enerji verimliliği alanlarındaki yeşil projelere, finansmana erişimi kısıtlı olan kadın girişimcilere ve çiftçilerimize kullandırmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” dedi.
Libor + 3.2 ile maliyetle sağlanan krediye ilişkin Ateş'e, “Kaynağın kullanılacağı alanlar dikkate alındığında daha uygun maliyetli bir kaynak ülkemize verilemez miydi?” diye sorduk. Ülke risk primimizin yani CDS'lerin 600'leri gördüğü dönemde bu girişimin yapıldığını ve yedi yıla varan vade düşünüldüğünde avantajlı bir krediden söz edebileceğimizi anlatan Hakan Ateş, “Kar gayesi güdülüyor diyemem. Yeşil enerji, kadınların ayakta kalması gibi çok ulvi gerekçeler. O bakımdan çok mutluyuz. Fiyat istikrarını sağladığımız noktada içerideki faizler de buna paralel düşecektir” ifadelerini kullandı. Credit Suisse’in Global Finansman ve Yapılandırılmış Finansman Ürünleri Başkanı Lawrence Fletcher da sorumuz üzerine, “Geçen yılda devam eden politika değişiklikleri sebebiyle bu işlem böyle gerçekleşti. Bana göre fiyatlama konusunda çok başarılı bir işlem oldu” dedi.
İKİ KURUMDAN 11.3 MİLYAR KAYNAK
Toplantıda verilen bilgilere göre banka 2014'den bu yana ilk kez seküritizasyon kredisi sağlamış oldu. EBRD Başkan Yardımcısı Jürgen Rigterink, Türkiye'ye 2021 yılında 1.5 milyar avro kaynak tahsis etmeyi planladıklarını belirterek, halihazırda Türkiye portföylerinin 7 milyar avronun üzerinde bulunduğunu açıkladı. Banka bugüne kadar ülkemize 13 milyar avrodan fazla kaynak tahsis etti. Rigterink, “Aslında bir hedef koymuyoruz. Ekonomileri en iyi şekilde nasıl destekleriz diye partnerlerimizi dikkate alarak bakıyoruz” dedi. DenizBank'ın akıllıca bir hareket yaptığını ve bu sağlanan kaynağın Türkiye ekonomisine güvenin bir göstergesi olduğunu belirten Rigterink, “Bu yalnızca bir bankaya yatırım değil. Ayrıca reel ekonomiye erişmenin de bir yolunu temsil ediyor. Hakan beyi güzel sesiyle şarkı söylerken görmeyi umuyorum. Ve bir sonraki toplantıda İstanbul'da olmayı diliyorum” ifadelerini kullandı. IFC Avrupa ve Orta Asya Finansal Kuruluşlar Grubu Başkanı Vittorio di Bello da, kurum olarak Türkiye'ye portföylerinin 4.3 milyar avro düzeyinde olduğunu aktardı. Öte yandan Lawrence Fletcher aşılarımn etkisiyle yatırımcıların gelişen piyasalara giriş yaptığının görüldüğüne işaret etti. Fletcher, kredi piyasasındaki iyileşmeyle Türkiye'ye yönelik iştahın yeniden oluştuğunu sözlerine ekledi. Emirates NBD Capital’den Sermaye ve Sendikasyon Piyasaları Sorumlu Müdürü Hitesh Asarpota ise, “DenizBank'ın yönetim ekibiyle gurur duyuyoruz. İlgili kaynağın uygun maliyetlerle elde edilmesini onların çalışmaları sağladı. Gelecekteki finansman işlemlerinde de DenizBank ile işbirliğine devam edeceğiz” diye konuştu.
ATEŞ, TARIMA AÇIK ÇEK YAZDI
DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş, söz konusu iki kurumdan sağlanan kaynağın doğru projelerle 20 milyarın üzerine çıkarılabileceğini savundu. Toplantıda tarım kredileri konusundaki bir soruyu yanıtlayan Ateş, şunları söyledi: “Tarım kredileri için bir tavan koymuyoruz. Tarımda üretimimiz verimsiz. Fındığın yüzde 70'ini üretiyoruz ama fiyatı biz belirlemiyoruz. Çiftçinin girdilerinin kendi yerel paramızla olmasını sağlamamız lazım. Yerli miili tohum, gübre gibi çalışmalar var. Bunu dengeleyelim ki döviz şoklarında mağdur etmeyelim. İşte manavda pahalı buluyoruz ama tarladan çıkışına ne? Arada nemalanan kim? Boşa giden kısım ne kadar? Verimsizlik sonucu kaybedilen ekonomik değer nedir? Bizim bozuk şehirleşme yani gecekondulaşma ne köylü ne şehirli olan vatandaşlarımızı, toplumsal ahlakın bozulmasının önüne geçecek şekilde, milletin efendisi olan çifçilerimizin kendi toprağında üretmesi ve yaşaması için artı değeri sağlamamız lazım. 50 yaşın altında çiftçi bulamıyorsunuz. DenizBank'tan tarıma açık çek diyebiliriz.”
ZOMBİLERİ YAŞATMAYALIM!
Bankalardaki sorunlu kredilere ilişkin de konuşan Hakan Ateş, her krizde ekonomik kayıpların olduğunu belli firma kayıplarının da yaşanabildiğini belirterek, “Krizden çıkış aslında katma değeri olan firmalara doğru çalışanlara üretenlere destek vermek şeklinde olmalı. Zombi firmalara, üretime katkı sağlama şansı kalmamış ama onu devam ettirirseniz bu ekonomiye katkı sağlamaz, zarar verir. Bizim kaynağımız sınırlı günün sonunda kötü olan firma kaynağınızı tutarsanız çok iyi fikri olan firmalara kredi arz edemezsiniz. Kötüde krediyi tutup iyiye vermezsek ekonomik fonksiyonumuzu icra edemeyiz. Pandemi paradigmayı değiştirdi. Çok iyi bir restoran şu anda kapalı. Batıralım mı yani! Onu tabii ki destekleyeceğiz. Türkiye çok dinamik, inanılmaz bir KOBİ gücü var. Sermaye yeterliliğimiz, likiditemiz, bankacılık sektörü sağlamdır” diye konuştu.