Anne baba dengesi şart

Azalan doğum oranları devleti harekete geçirdi. Doğum izninin bir yıla çıkarılması, maaşta iyileştirme ve kreş ya da kira desteği masada... Uzmanlar, ‘İşverenlerin bu ve benzeri hakların kullanımı nedeniyle kadın istihdamını azaltıcı yönelimlerine karşı önleyici tedbir alınmalı.’ dedi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre Türkiye’de 2001’de 2,38 seviyesinde olan doğurganlık hızı, 2023’de 1,51’e gerileyerek, nüfus yenilenme eşik değeri olan 2,1’in altına düştü. Doğum oranını artırmak için yeni doğum paketi hazırlıkları sürüyor. Doğum izninin bir yıla çıkarılması, maaşta iyileştirme ile kreş ya da kira desteği de masada. Kadın istihdamı, özlük hakları, çocuk bakım maliyetleri gibi konuları, Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Yönetim Kurulu Başkanı Emine Perviz Erdem, Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin ve Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın Aydınlık’a değerlendirdi.

Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Zengin, hem kadının çalışma hayatını hem de anneliğini korumak ve güçlendirmenin önemli olduğunu belirterek şöyle konuştu:

Hak-İş Kadın Komitesi Başkanı Fatma Zengin

“Doğum fıtratı gereği kadına verilmiş bir özellik. Sağlıklı nesillerin yetişmesi özellikle bebeklik döneminde anne-çocuk bağının güçlü olmasından geçiyor. Doğum izinlerinin artırılmasını olumlu gelişme olarak görüyoruz. Bununla birlikte, kadın emeğinin istihdamda tutulmasını sağlayacak, koruyacak yaptırımların ve desteklerin de artırılması, geliştirilmesi gerekmektedir.

Çalışma hayatına annelik ve aile yükümlülükleri nedeniyle ara veren kadınların istihdama dönüşü açısından iş güvencesinin sağlaması, kıdem terfi haklarının korunması önem arz etmektedir. Gelişmiş ülkelerde doğum-ebeveyn izinleri destekleniyor ve doğuma bağlı yaşanan prim kaybı devlet tarafından karşılanıyor. Doğum-ebeyn izinlerinin hem anne hem baba için ayrı ayrı sağlanmasını talep ediyoruz. İşverenlerin bu ve benzeri haklar nedeniyle kadın istihdamını azaltıcı yönelimlerine karşı önleyici tedbir alınmalı, işverenlere kadın istihdamını artırıcı teşvik yapılmalıdır.”

İŞVEREN YÖNELİMLERİNE DİKKAT

SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Perviz Erdem

Artan yaşam maliyetinden ötürü çocuk bakımında gereken ürün ve hizmetlerin alımının da zorlaştığını söyleyen SEDEFED Yönetim Kurulu Başkanı Emine Perviz Erdem, şu ifadeleri kullandı:

“Genç nüfusumuzun sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınma için hem kadınların iş hayatındaki yerini koruyan hem de ebeveynlere kapsayıcı destek sağlayan programların geliştirilmesi kritik önem taşıyor. Annelere yönelik doğum izninin bir yıla çıkarılması, maaşta iyileştirme, kira ve kreş desteği gibi uygulamalar gündeme geldi. Ancak artırılması öngörülen izin süresi dışında çocuk sahibi olan ebeveynlerin özlük haklarına dair tartışmalar yeterince gündemde yer almamaktadır. Toplumda fırsat eşitliğinin sağlanması ve eşitsizliklerin önlenmesi için uygulamaların tüm ebeveynleri kapsaması gerekmektedir.”

‘ANNE - BABA DENGESİ SAĞLANMALI

Erdem, yetkin bir genç nüfus oluşumu için düzenlemelerin anne ile çocuğun yanı sıra baba ile çocuğun arasındaki ilişkiyi de kapsaması gerektiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Anneliğinin ilk dönemlerinde kadın çalışanların bebeklerini anne sütü ile besleyebilmeleri anne ve bebek sağlığı açısından kritik önem taşıyor. Anne sütü bebeğin hem sağlık hem de psikolojik gelişimini olumlu etkilerken, bebekle anne arasında olan güven duygusunun da gelişmesine yardımcı oluyor. İşverenlerin annelerin bu ihtiyaçlarını gidermesi için gerekli süt odaları ve benzeri koşulları sağlaması gerekmektedir.

Doğum izinlerinin genişletilmesi, ve yaşam kalitesini artırmaya yönelik çabalar sarf ettiğimizin önemli bir göstergesidir. Ancak bu izinlerin gelecekte yetkin bir genç nüfus oluşumu için anne ile çocuğun yanı sıra baba ile çocuğun arasındaki ilişkiyi de kapsaması gerekmektedir. Toplumda anne – baba dengesinin sağlanması büyük bir önem taşıyor.

“Erkek istihdam oranı yüzde 70'lerde iken, kadın istihdam oranı yüzde 30 bandında bulunuyor. Doğum sorununu ele alırken iş hayatının özel hayatını etkilemesinin yanı sıra çocuk bakımını destekleyecek altyapı ve finansal özgürlüğü sağlayamamasını da hesaba katmamız gerekiyor. Ekonomimizi güçlendirerek çocuk doğum ve bakımı için gereken altyapıyı kuvvetlendirmenin etkili bir yolu, fırsat eşitliğini sağlayarak kadınlarımızın istihdama katılımını artırmaktır.”

AİLE DOSTU VERGİ POLİTİKALARI ELZEM

Memur-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Sıdıka Aydın ise bu politikaları desteklediklerini, iyileştirmeler ile kadının çalışma hayatının kolaylaşacağını belirtti. Aydın,
"Evlilik yaşının yükselmesi, doğum oranlarının düşmesi ve yaşlı nüfusun artışına ilişkin açıklanan güncel verilerden sonra, aile kurumunun varlık ve istikbalinin risk altında olduğuna işaret ederek Devletimizin sadra şifa olacak çözüm önerileri getirmesini ve bu yönde politikalar üretmesini olumlu karşılıyoruz.
Bu bağlamda, doğum yapan kadınlar için, günün ekonomik ve sosyal koşulları dikkate alınarak belirlenecek, gerçekçi ve alım gücünü yükselten yardım paketi uygulamasının getirilmesi; ücretli doğum izninin 4 aydan en az 1 yıla kadar artırılması; süt izni sürelerinin iyileştirilmesi; kreş hizmetlerinin erişilebilir hâle getirilerek daha uygun maliyetlerle sunulması ve tam istihdam güvencesiyle esnek çalışma modellerinin geliştirilmesi yönündeki girişimleri destekliyoruz.
Bunun yanı sıra; 2016 yılında çıkan kanunla güvence altına alınan doğum sonrası yarım zamanlı çalışma hakkının, uygulanmasına ilişkin usuller de belirlenerek hem erkek hem de kadın kamu görevlilerine bir an evvel fiilen tanınmasını; temsilde adaletin kariyer ve liyakat odaklı sağlanarak cam tavanların kırılıp kadınların, karar mekanizmalarına katılımının artırılmasını; şiddete sıfır tolerans anlayışıyla çalışma hayatından şiddetin arındırılmasını ve bu bağlamda mobbing kurullarının oluşturulmasını; ayrıca aile dostu vergi politikalarının hayata geçirilmesini de elzem buluyoruz.
Yapılacak bu iyileştirmeler neticesinde kadının çalışma hayatına dâhil olmasının da istihdamda kalmasının da eş zamanlı olarak kolaylaşacağını düşünüyor; kadının, kariyeri ile ailesi arasında bir tercih yapma zorunluluğundan kurtularak iş-aile ve sosyal yaşam dengesini bulacağına inanıyoruz." dedi.

Sonraki Haber