Kadın sağlık çalışanlarının dörtte üçü borçlu

Kadın sağlık çalışanlarının yetersiz ücretlerinden, çocuk bakım sorunlarına; uğradıkları şiddetten, gelecek kaygılarına kadar pek çok sorunu arttı. Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 77.5’i gündelik yaşamın devamı için borçlanırken, yüzde 84.2’si de kredi kullanıcısı.

Genel Sağlık-İş tarafından yapılan “Pandemi ve Kadın Sağlık Çalışanları” anketi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde pandeminin kadın sağlık çalışanları üzerindeki etkilerini ortaya koydu. Kadın sağlık çalışanlarının yetersiz ücretlerinden, çocuk bakım sorunlarına; uğradıkları şiddetten, gelecek kaygılarına kadar pek çok sorununun arttığı belirlendi.

Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, yaptıkları anketin sonuçlarını şöyle açıkladı:

AYLIK GELİR

Kadın sağlık çalışanlarının neredeyse yarısının aylık düzenli iş geliri 4.500-5.500 TL aralığında. Bunun yanında, katılımcı kadınların yüzde 21.8’i de 5.500-7.500 TL düzeyinde aylık düzenli iş gelirine sahip. Bu anlamda kadın sağlık çalışanları, alt-orta ve orta gelir düzeyinde aylık düzenli iş geliri elde edebilmekte.

YÜZDE 77’İSİ DEVAMLI BORÇLANIYOR

Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 77.5’i gündelik yaşamın devamı için borçlanmakta. Bunun yanında, araştırma sonuçlarına göre kadın sağlık çalışanlarının yüzde 84.2’si kredi kullanıcısı. Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 30.3’ü kredi kartı borcu konusunda sorunlu durumda. Bu noktada öne çıkan sorun alanları, asgari tutarı ödeme (yüzde 28.2), borcunu ödeyemediği için kullanamadığı kartların olması (yüzde 1.4) ve kredi kartı borcunda mahkemelik durumda olma biçiminde. Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 92.6’sı yaptığı iş nedeniyle elde ettiği gelirin yeterli olduğunu düşünmüyor.

PANDEMİDE SORUNLARI BÜYÜDÜ

Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 23.2’si Kovid-19 geçirirken, yüzde 22.2’si de Kovid-19 yakın temaslısı oldu. Bu anlamda, incelenen grup içerisinde Kovid-19 nedeniyle bir şekilde karantina süreci geçirenlerin oranı yarıya yakın.

Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 33.8’i aileleri için kaygılandıklarını, yüzde 22.2’si de ailelerinin kendileri için kaygılandığını belirtti. Her dört kadın sağlık çalışanından biri ev ortamında kendini sürekli izole etmek durumunda kaldı. Bir süre ev ortamı dışında yaşamak durumunda kalan kadın sağlık çalışanlarının oranı ise yüzde 6.

ÇOCUKLARINA BAKIM SORUNU

Kreş çağında çocuğu bulunan kadın sağlık çalışanlarının yüzde 34.5’i pandemi sürecinde çocuklarının bakımında zorlandı. Yüzde 41.4’lük bir grubun çocuklarının bakımını aile büyükleri üstlenirken yüzde 17.2’lik bir kesim ise çocuğuna bakıcı tutmak zorunda kaldı.

ÇOCUKLARININ EĞİTİMİNDE ZORLUKLAR

Kreş çağında çocuğu olanlarla benzer şekilde, örgün eğitim çağında olan ve uzaktan eğitim almak zorunda olan çocuğu olan kadın sağlık çalışanları da pandemi sürecinde bu bakımdan güçlükle karşılaşmışlardır. Bahsi geçen gruba girenlerin yüzde 68.6’sı pandemi sürecinde çocuklarının uzaktan eğitim ihtiyacını karşılamakta zorlandı.

İŞYERLERİNDEKİ İDARİ SORUNLAR

Araştırma sonuçlarına göre, kadın sağlık çalışanlarının yüzde 43.7’si pandemi sürecinde kurum yönetimlerinin yeterli ve güçlü destek sunmadığını ifade etti. Kurum yönetimi tarafından yalnız hissettirilen (yüzde 15.8) ve mobbing uygulanan (yüzde 9.5) kadın sağlık çalışanları da hatırı sayılır bir kesimi oluşturdu.

Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 71.8’i yetersiz ve düzensiz ek pandemi destek ödemesi alırken yüzde 22.8’i ise herhangi bir ek destek ödemesi almadı. Düzenli ve yeterli ek pandemi destek ödemesi alanların oranı yalnızca yüzde 1.8.

AŞIRI İŞYÜKÜ VE ŞİDDET

Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 68.7’si pandemi sürecinde fiziksel ve ruhsal sağlığı etkileyen faktörlere maruz kalırken bunun yüzde 71.2’sini zaman baskısı ve aşırı işyükü oluşturdu.

Kadın sağlık çalışanlarının yüzde 40.5’i, pandemi sürecinde işyerinde sözlü şiddete maruz kaldı. Araştırma sonuçlarına göre kadın katılımcıların yüzde 66.5’i pandemi sürecinde şiddet olaylarının arttığını düşünürken, yüzde 91.2’sine göre ise konuyla ilgili alınan önlemler yetersiz.

GELECEK KAYGISI

Yüzde 66.2’si işiyle ilgili gelecek kaygısı duyan kadın çalışanların kaygı duydukları ilk üç sorun, siyasal baskı (yüzde 31.4), güvence (yüzde 28.2) ve özelleştirme (yüzde 26.6).

Araştırma sonuçlarını değerlendiren Genel Sağlık-İş Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, şunları kaydetti: “Kadın sağlık çalışanlarının neredeyse tamamı yaptığı iş nedeniyle elde ettiği gelirin yeterli olduğunu düşünmemektedir. Kadın sağlık çalışanlarının tamamına yakınına göre Türkiye’nin temel sorunu ekonomi ve geçim sıkıntısıdır. Kadın sağlık çalışanlarının sorunları pandemi ile katlanarak büyümüştür. En çok kadının istihdam edildiği sağlık hizmetlerinde; pandemi ile birlikte kadın, kreş hizmeti sağlanmayarak, ebeveyn izni verilmeyerek mağdur edilmiştir.

“Cumhuriyetin kadın devriminin Türk kadınına tanıdığı haklar, son yıllarda giderek artan bir şekilde aşındırılmaya çalışılmaktadır. Kadını ikinci sınıf insan olarak gören, kadına sadece çocuk doğurma görevi yükleyen zihniyete karşı mücadelenin yolu eğitim olduğu kadar, kadınların sosyal ve ekonomik konumlarını iyileştirmektir. Kadınların refah düzeyinin artması sadece kadının değil toplumun refahı için büyük önem arz etmektedir. Ulusumuzun refahı için kadınların güçlendirilmesi, çalışma hayatına etkin katılımı, eğitim, sağlık, siyaset gibi tüm alanlarda fırsat eşitliğinin sağlanması gerekmektedir.”

Sonraki Haber