Kadın sendikacılar Aydınlık’a konuştu: ‘Sendikalaşmanın önü açılmalı’

HAK-İŞ Antalya Kadın Komitesi Başkanı Hatice Yıldırım, Türkiye’de işçilerin yalnızca yüzde 14’ünün sendikalı olduğunu belirtti. Yıldırım, ‘Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı.’ dedi

HAK-İŞ Konfederasyonu’nun Antalya Kadın Komitesi Başkanı Hatice Yıldırım’a 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ne yaklaşırken taleplerini, kadınların sendikalaşma sürecini sorduk. Yıldırım’dan, işçi haklarını savunurken sürgün edildiği Gebiz Mahallesi’nden, emekçileri yakından ilgilendiren konuları gündeme taşıyarak “1 Mayıs’ta emeğimizin karşılığını almak için mücadelemizi yükselterek devam ettireceğiz.” mesajını aldık.

KADIN, ERKEK AYIRMADAN MÜCADELE EDİYORUZ

  • 1 Mayıs işçi sınıfı için birlik ve dayanışma günüdür. Sizler sendikalı kadınlar olarak, işçi kadınların hak arama mücadelesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

HAK-İŞ Konfederasyonumuz kadınların iş, aile ve sosyal yaşamlarının uyumlaştırılmasına yönelik yaklaşımı “Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik” çerçevesinde kadınların işgücüne ve sendikal hayata katılımında niteliği ve sayının arttırılmasını desteklemektedir. HAK-İŞ kadınların sendikal hayata daha aktif katılım sağlamasının yolunu açıyor. Bu konuda da yeni bir üslup ve vizyon geliştirip, sendikacı kadın liderler yetiştiriyor. Kadınların sosyal hayatta üstlenmiş oldukları rollerine uygun olarak yapacakları her türlü tercihlerinde güçlü duruş gerekir. Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığa karşı iş, emek mücadelesinde sendikalı olmak güç verir. Hak mücadelesinde kadın, erkek diye ayrıştırmadan hep birlikte mücadele ediyoruz. 1 Mayıs’ta da birlik ve dayanışma çizgimizi örgütlü olarak sürdürmeye devam edeceğiz.

  • Esnek, güvencesiz çalışma koşulları var. Bu yöndeki sorunlarla başa çıkma yöntemleriniz ve talepleriniz nelerdir?

HAK-İŞ Kadın Komitesi çalışmalarını her alana, her bölgeye ve her sektöre yayarak artan bir etkinlikle sürdürmekte, güçlü bir toplum için aile yapısını desteklemektedir. Kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın son bulması için yeni ve kararlı adımlar atmıştır. 7 Aralık 2021 tarihinde imzaladığı “şiddete karşı sıfır tolerans” belgesi sendikalarımız açısından yol gösterici olmuştur. C190 sayılı sözleşme ilk önce HAK-İŞ tarafından sözleşmelere uyarlamıştır. Konfederasyon olarak, kısmi süreli çalışma uygulamalarının hukuki altyapısının güçlendirilerek mevcut sosyal güvenlik mevzuatları ile uyumlaştırılmasının önemine vurgu yapmaktayız. Tarafımızca işçilerin asgari yaşam standartlarını sağlayacak hak temelli bir “Düzenli Asgari Gelir Desteği” sisteminin kurulması, anayasamızda var olan sosyal devlet ilkesinin bir gereği olarak görmekte, düzenli asgari gelir desteğinin, gelir dağılımı adaletsizliğinin giderilmesinde ve toplumsal refah düzeyinin arttırılmasında yardımcı olacağı kanaatindeyiz. Sosyal güvencesi sağlanmış, sürdürülebilir esnek çalışma modellerinin kurulması için sendikal örgütlenme hakkı bağlantılı teşvik sağlanması, çalışanlar ve işverenler açısından son derece yararlı olacaktır.

KADIN ÇALIŞMAMIZIN ESERİ

  • Kadın işçiler arasında sendikalaşma oranı ne durumda?

Türkiye’ de Ocak 2022 istatistiklerine göre 15 milyon 294 bin 362 sigortalı işçi çalışmakta ve bunun sadece 2 milyon 189 bin 645’i sendikalı. Bu istatistiklere göre 2022’nin sendikalaşma oranı yüzde 14.32. Bu tablo ülkemize yakışmıyor. Örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılmalı. Kadınlarda sendikalaşma oranı yüzde 10,55, erkeklerde ise yüzde 15,88. HAK-İŞ olarak kadınları sendikal örgütlülüğe dahil etmek için kadın, erkek hep birlikte mücadele ediyoruz. Gururla söylüyoruz sendikalı 441 bin 60 kadının yarısına yakını HAK- İŞ’i tercih etmiştir. Bugün HAK- İŞ Konfederasyonu’na bağlı sendikalara üye kadın oranı yüzde 27’dir. Bu sonuç tesadüfi bir durum değil. Konfederasyonumuzun elde ettiği başarı uzun yıllardır yürütülen kadın çalışmalarımızın eseri.

YASAL İYİLEŞTİRME, DENETİM, İŞ BİRLİĞİ ÇÖZÜM GETİRİR

  • Kayıt dışı istihdam, işsizlik ve sendikal hareket önündeki engellemelere çözüm öneriniz ne olur?

Kayıt dışı istihdam genel anlamda, ekonomik hayattaki sorunlardan, sosyal ve kamu yapısından kaynaklanan problemlerle birlikte toplumda vergi ödeme bilincinin oluşmaması ve yeterli düzeyde etkin denetimlerin yapılamamasından kaynaklanıyor. Yasal iyileştirme, sosyal koruma ve hakların iyileştirilmesi, teşviklerin arttırılması, işçilerin sendikalaşma haklarının yeterli hale getirilebilmesi için şartların düzenlenmesi, çalışma hayatının denetiminde yeni modellere geçilmesi, kurumlar arası istişare ve iş birliği ortamının sağlanması, meslek hastalıkları ve iş kazalarını önlemeye dönük yasal düzenlemelerin başta kayıt dışı çalışanlar olmak üzere tüm çalışanları kapsaması, güvencesizlik alanının çözüme kavuşturulması, sosyal yardım programlarının kayıt dışı istihdam ile mücadele edecek şekilde düzenlenmesi gibi politika önerilerinin başarıya ulaşacağı kanaatindeyiz.

Yurtta ve dünyada bütün emekçi kardeşlerimize, “Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik” ilkesinden yola çıkarak daha müreffeh, daha güçlü bir çalışan ordusu olmamız dileğiyle, emek ve dayanışma günü kutlu olsun.

‘HAKLARIMIZ İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM’

Türk Harb-İş Sendikası Adana Şube bünyesinde ilk kadın işyeri temsilcisi olarak atanan Dilek Lunkaya’dan da taleplerini dile getirdi:

“Türk Harb-İş Sendikası olarak kadını ezilen, dışlanan olmaktan çıkararak insan onuruna yaraşır koşullara sahip, karar alma mekanizmalarında etkin olan ve eğitim, işgücü piyasasında fırsat eşitliğine sahip, işyerinde karşılaşılan mobing dahil her türlü şiddetten uzak bireyler olarak yaşamalarını sağlayacak yasal düzenlemeler ile toplumsal bilincin oluşturulması noktasında atılacak adımları destekliyoruz. Biz emekçi kadınlar olarak yaşadığımız sorunların çözümünün sendikal örgütlülükten geçtiğini biliyoruz. Örgütlü mücadele güçlendirir, kazandırır ve değiştirir. 1 Mayıs yaklaşırken Türk Harb-İş Sendikası olarak tüm kadınlara çağrımız haklarımıza sahip çıkmak için alanlarda birlikte mücadele etmek, örgütlenmek, aramızdaki dayanışmayı güçlendirmektir.”

81 İLDE EŞ ZAMANLI BASIN AÇIKLAMASI

Hizmet-İş Adana Kadın Komite Başkanı Rüveyda Keçibaş “İLO Sözleşmesi’nin bütün hükümlerini yasaya dahil ettirmeye, kadınların sigortasız çalıştırılmalarını engellemeye çalışırken, taciz olaylarında da kadın çalışanlarımıza sahip çıkıyoruz.

Hizmet-İş’in 160 bin kadın üyesi var. Kadınlarımıza sendikalı olmanın ve sendikal mücadelenin değerini kavratmaya çalışıp, üye sayımızı arttırarak daha etkin olmaya çabalıyoruz.” dedi.

EŞİT FIRSAT EŞİT FAYDALANMA

Rüveyda Keçibaş, kadınlarla ilgili yürüttükleri çalışmaları anlattı: “Demokratik ileri bir toplum için kadının güçlendirilmesini, etkinlik alanlarının geliştirilmesini, eğitim, istihdam, sağlık, siyaset, hukuk gibi alanlarda eşit fırsata sahip olup olanaklardan eşit bir şekilde faydalanmaları için çabalıyoruz. Kadının ezilme ve şiddet sorununun toplumsal ve kamu hizmeti çalışmaları ve siyasi mekanizmalar aracılığıyla çözüleceğine inanıyoruz. Hizmet iş komitesi olarak ulusal ve uluslararası düzeyde ürettiğimiz bütün söylem ve projelerle iş yaşamında kadınların ‘Fıtratta Farklılık Haklarda Eşitlik’ sloganımızla cinsiyetler arasında sağlam bir adaletin sağlanmasına gayret ediyoruz.

“Kadınlarımıza eğitimler verdirip diploma aldırıyoruz. Kadınların eğitime verdikleri değer ve katılımı artmakta ama iş hayatına katılmaları aynı oranda gerçekleşmemektedir. Bir takım kültürel kısıtlamalar, ulaşım, güvenli çalışma ortamının oluşmaması, çocukların bakımı bunun sebeplerinden bir kaçıdır.”

ISRARLA YENİ SENDİKAL DEĞERLER OLUŞTURMA

“İdeolojik bir sapma ile, sendikal hareketi ve kadınlarımızın onurlu mücadelesini tarihimizden koparma çalışmalarına rağmen, tarihi birikimimizden güç alarak ısrarla yeni sendikal değerler oluşturmaya çalışıyoruz. Hizmet-iş olarak 81 ilde eş zamanlı basın açıklamamızı gerçekleştirerek 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü binlerce işçimiz, emekçilerimizle omuz omuza kutlayacağız.

Hizmet-İş olarak “Güçlü Kadın Güçlü Toplum” diyerek tüm emekçi arkadaşlarımın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü şimdiden kutluyorum.”

Sonraki Haber