Kadınların omzunda yükselen ülke: Bangladeş
Bangladeş, bağımsızlığının 50. yıldönümünü kutluyor. Son yıllarda kadınlara yönelik reformlarda onların toplum hayatında daha çok ön plana çıkmaları sağlandı. Artık birçok okulda, kız öğrenci sayısı erkeklerden bile fazla. Kadınlar politikada çok etkin.
Çocuk yaşta evlendirilmelerinin önü kapatıldı. Çocuk doğurma sayısı 7’den ortalama 2’ye düşürüldü. Her şeyden öte alınan sağlık tedbirleri sayesinde, kadınların ömrü ortalama 10 yıl uzadı.
Bangladeş, kelime anlamı, Bangla (Bengal) Ülkesi. Bu ülkeyle öylesine köklü ve tarihî ilişkilerimiz var ki.... Bunları derinlemesine ele aldığımızda, sonuçta bu halk ile kan bağına yani akrabalığa ulaşıyorsunuz.
İlişkiler Türk Kökenli Moğul (Moğol değil) kabilelerinin, Asya’nın ortasından Batı (Anadolu) yerine, Güney Asya’ya gitmelerine ve bugünkü Bangladeş’e yerleşmelerine kadar geriye gidiyor.
1757’li yıllara kadar süren Türk egemenliği, o dönem İngiliz ordularına mağlup oluncaya kadar devam ediyor.
Sonrasında İngiliz egemenliği, Hindistan’dan 1947 yılında Pakistan ile birlikte kopuş ve 1971 yılına kadar, bu ülkeye bağımlılık.
Pakistan’a sadece din dışında bir başka yakınlığı olmayan akraba Bangladeş halkı, 1971 yılında çok kanlı bir bağımsızlık mücadelesi yürüterek, bağımsız bir devlet olarak, Dünya Milletler Ailesi üyesi oluyor.
NEDEN 100?
Çünkü ömrünü halkının özgürlüğü, refahı, kalkınması ve çağdaşlaşması için harcayan, ülkenin atası Şeyh Mucibür Rahman, günümüzden 100 yıl önce doğdu. İçinde bulunduğumuz yıl, onun doğumunun 102. yılı.
Halkı ona artık Banga Bundhu (Halkın Dostu) unvanını vermiş, ömrünü halkı için mücadele ile geçen bu büyük insanı, kalbinin başköşesine yerleştirmiştir.
Bangladeş, bir yandan atasının doğumunun 100. yıldönümünü, öte yandan da bağımsızlığının 50. yıl dönümünü kutluyor. Genç devlet henüz 50 yaşındadır.
Fakirlik, yoksulluk, doğal afetlerin getirdiği yıkımları geride bırakan genç devlet, artık gözünü 2040 yılında gelişmiş ülkeler arasında olmaya dikmiş bulunmaktadır.
10 yılı aşkın bir süredir ortalama yüzde 7’nin üzerinde büyüyen Bangladeş, buna erişmeyi hak eder görünmektedir.
Yaklaşık 145 bin kilometrekare (Türkiye’nin nerdeyse altıda biri, ya da iki Marmara Bölgesi büyüklüğü) alanı olan akraba Bangladeş’te günümüzde 170 milyon insan yaşamakta.
Bu ülke kadınların omuzları üstünde yükseliyor. Ülkenin başbakanı, son üç dönem art arda olmak üzere üç, toplamda dört kez başbakanlık yapan Sheikh Hassina, Parlamento Başkanı Shermin Shrin ve yine bir kadın da muhalefet başkanı.
Kaldı ki Hasina’dan önce de yine bir kadın başbakan yönetimin başındaydı.
Kadınlar bir yandan yönetiyor, bir yandan da ülke kadınlarının konumu yükseltiyor, yüceltiyor.
Son yıllarda kadınlara yönelik reformlarda onların toplum hayatında daha çok ön plana çıkmaları sağlandı. Artık birçok okulda, kız öğrenci sayısı erkeklerden bile fazla. Kadınlar politikada çok etkin. Onların çocuk yaşta (14) evlendirilmelerinin önü kapatıldı.
Çocuk doğurma sayısı 7’den ortalama 2’ye düşürüldü. Her şeyden öte alınan sağlık tedbirleri sayesinde, kadınların ömrü ortalama 10 yıl uzadı.
Kadınların ekonomiye kazandırılmasıyla, artık günümüzde Bangladeş, Dünya’nın en büyük ikici tekstil üreticisi ve ihracatçısı konumunda.
Bu sektörde çalışanların yüzde 80’den fazlasını kadınlar oluşturuyor.
Kadınlar, orduda, dış işlerinde, emniyette, eğitimde çok ciddi görevler ediniş bulunuyor.
İşte misafirperverliğin halen günlük hayatta çok önemli yer tuttuğu Akraba Bangladeş’in günümüzden bir kesiti...
Joy Bangla…
Joy Banga Bundgu…