Kafasını kuma gömenlere
10 Haziran 2020 Çarşamba günü Türkiye’nin saygıdeğer aydınları ve kurumları Türk Parlamenterler Birliği Onursal başkanı Hasan Korkmazcan önderliğinde bir araya gelerek HDP Kapatılsın kampanyasını başlattı. Tarihi önemdeki HDP Kapatılsın imza kampanyası bugün Türk milletinin vicdanını temsil etmektedir. Kampanya başladığından beri Türk milleti bölücü terör örgütü PKK’nın siyasi uzantısı HDP’nin kapatılması için binlerce imza attı. HDP Kapatılsın imza kampanyasının bu büyük etkisinin HDP’lileri ve onu destekleyen kesimleri ne kadar tedirgin ettiğini, her gün peşi sıra sosyal medyadan ve televizyon kanallarından yaptıkları açıklamalardan anlıyoruz. Demokrasi budalalığına soyunanların açıklamalarındaki ana dayanaklarının HDP’nin aldığı oy miktarı ve siyasi partilerin kapatılmaması için kuru bir temenniden ibaret olduğu görülüyor. Bu topluluğa göre seçimlerde oy alan partilerin her türlü suçu işleme hakkı bulunuyor ve siyasi partiler hangi suçu işlerse işlesin dokunulmaz oluyorlar. Peki gerçekler öyle mi? Her tartışmada kıblelerini Avrupa’ya dönenler için AİHM’in 2009 yılında İspanya’da faaliyet gösteren ETA terör örgütünün siyasi kanadı olan Batasuna partisi hakkında verdiği kararı tekrar hatırlatmakta fayda var.
1978 yılında İspanya’nın Bask bölgesinde Herri Batasuna adı ile kurulan parti ETA terör örgütü ile ilişkilendirilmesinden sonra ismini Batasuna olarak değiştirdi. Çeşitli seçimlerde İspanya parlamentosunda temsil hakkı kazanan Batasuna partisi İspanya Yüksek Mahkemesi tarafından 2003 yılında kapatıldı. Partinin kapatılması ETA terör örgütü ile organik bağının bulunduğu, ETA’nın düzenlediği terör eylemlerini kınamadığı, parti sözcülerinin halkı kışkırtıcı açıklamalar yapması ve partinin ETA sembollerini afişlerinde kullanması gibi gerekçelere dayandırıldı. Batasuna yöneticileri bunun üzerine AİHM’e başvurdu. Ancak AİHM Batasuna partisinin itirazını reddederek İspanya Yüksek Mahkemesinin kapatma gerekçelerini haklı buldu. Böylece terörle ilişkili partilerin kapatılması Uluslararası Hukuk tarafından da onaylanmış oldu.
AİHM’in Batasuna kararı HDP’yi ısrarla savunanlar için öğretici bir demokrasi dersidir. AİHM terörle ilişkili partilerin kapatılmasının doğru olduğuna hükmetmiştir. Ancak HDP’nin kapatılması için Avrupa’dan bir dayanağa gerek olduğunu sanmıyorum. Bu karar bizim için sadece siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin yakın tarihten küçük bir örnektir. Siyasi Partiler Kanunumuzu okursak eğer HDP’nin neden kapatılması gerektiğini kolaylıkla kavrayabiliriz. Düşünme yetisine sahip her insan HDP’nin anayasamızı açıkça ihlal ettiğini tespit edebilir. Örneğin HDP’nin her eyleminde PKK terör örgütünün izlerini bulabiliriz. Bütün terörist cenazelerinde HDP’li vekilleri görebiliriz. HDP’li vekillerin makam araçlarını kontrol edersek PKK’lıları kolayca yakalayabiliriz. HDP’li belediye başkanlarının faaliyetlerine bakarsak PKK’ya gıda ve sağlık malzemesi yardımı yaptığını kolayca görebiliriz. HDP bürolarında gezindiğimizde gözümüze terör elebaşı Abdullah Öcalan’ın ve öldürülen teröristlerin fotoğrafları çarpar. HDP Diyarbakır il başkanlığının önüne gittiğimizde çocukları HDP tarafından dağa kaçırılan annelerin feryatlarını duyarız. Yukarıdaki benzer örnekleri daha sayfalarca yazabiliriz. Bütün somut deliller ortadayken demokrasi budalalarının kafalarını kuma gömerek HDP’ye kalkan olması sadece vatan hainliği ile açıklanabilir. Sonuç olarak HDP Kapatılsın kampanyasına imza atmak ve kampanyayı büyütmek bugünlerde Türkiye’ye yapılan en büyük hizmettir.