Kalp çarpıntısından endişe etmeli miyiz?
Günde 150 bin atım yapan kalbin, 500 atımında ritmin bozulması normal karşılanıyor. Hastalar tarafından kalbin güm güm göğse vurması, kuş kanadı gibi çırpınması diye tarif edilen kalp çarpıntısı gizli kalmış bir hastalığın habercisi de olabilir. Çarpıntı şikayeti halinde hekime başvuru önem taşıyor
- Merhaba, bazen kalbimin durup dururken birkaç saniyeliğine çok hızlı şekilde attığını sonra normalleştiğini hissediyorum. Bu durum arada bir oluyor ve sonra geçiyor. Bundan dolayı endişelenmeli miyim?
Kalp çarpıntısı, kişi dinlenirken kalbin, normalden daha hızlı attığı yaygın bir kalp çalışması bozukluğu türüdür. Kalp atış hızının hareket, stres, travma veya hastalığa karşı fizyolojik bir cevap olarak artması normaldir, sinüs taşikardisi olarak adlandırılır. Kalp çarpıntısı hemen hepimizin farklı nedenlerle karşımıza çıkabildiği bir durum. Kimimiz göğsümüzde hızlı bir vuruştan, kimimiz kalbimizin atışının bir süre durduğundan, kimimiz de göğsümüzde uçuşan bir şeylerin varlığından söz ederiz. Kalbin güm güm göğse vurması, kuş kanadı gibi çırpınması, kelebek olup uçması gibi terimler de çoğu zaman bu tip durumlarda kullanılır. Ama hepsinin ortak adı ‘çarpıntı’ dır. Çarpıntı ciddi aritmilerde olduğu gibi, geçici ve zararsız aritmilerde de oluşabilmektedir.
Kalbimiz günde yaklaşık olarak 100 bin – 150 bin atım yapar, bu atımların kabaca 500 tanesi ya da daha azı aritmi şeklinde olduğunda genellikle tedaviye ihtiyaç yoktur. çarpıntı şikayetinin altında çoğunlukla ciddi bir hastalık saptanmaz ancak bazen de çarpıntı, gizli kalmış bir çok önemli hastalığın habercisi olabilir, bu nedenle bu şikayetten muzdarip kişilerin mutlaka kontrolden geçmeleri gerekir. Özellikle göğüs ağrısı ve bayılma meyli ile birlikte izlenen çarpıntılarda ciddi kalp hastalıkları düşünülmesi ve vakit kaybetmeden hastaneye başvurulması şiddetle önerilir. Çarpıntının yüzde 35-40’da sebep kalp kaynaklı, yüzde 30–35 psikolojik, kalanlarda (yüzde 10) ise ilaçlar, kafein, guatr hormon fazlalığı, kansızlık sorumlu bulunmuştur. Bunların dışında yüzde 15–20 hastada herhangi bir sebep bulunmamıştır.
DAKİKADA 50-100 ATIM
Her insanın kalp hızı farklıdır. Beden hareketleri, duygusal durumumuz, karnımızın aç tok olması veya havadaki sıcaklık gibi pek çok etken kalp hızımızı etkiler. Kalp hızınızı bulmak için 10 dakikalık bir istirahatın arkasından nabzınızı sayabilirsiniz. Dakikada 60–100 arasında atıyorsa kalbinizin hızı normal demektir. Uzun yıllar spor yapan kişilerde normal kalp atış hızı 50’ye kadar inebilir. Kalp hızınız sürekli olarak 50’nin altında veya 100’ün üzerinde ise bir kalp doktoruna görünmenizde yarar vardır.
Çarpıntı şikâyetiniz olduğunda elinizi göğsünüzün üzerine koyarak veya nabzınızı tutarak kalp atışınızı sayın ve düzenli olup olmadığına bakın.
NEDENLERİ
- Kansızlık
Anemi olarak da tanımlanan bu durum çarpıntı sikayetlerinde ilk akla gelen sebeplerden birisi. Demir ya da vitamin eksikliğine bağlı gelişebiliyor. Özellikle mide ve bağırsaklardaki gizli kanamalar anemi ile sonuçlanabiliyor. Çarpıntı ile birlikte halsizlik ve çabuk yorulma gözleniyor. Nedene yönelik tedavi uygulanıyor.
- Guatr
Tiroid bezinin fazla çalışması sık gözlenen çarpıntı nedenlerinden biri. Vücudun metabolizmasında artış ile birlikte, kilo kaybı ve sinirlilik halleri izleniyor. Tedavide tiroid bezi değerlendirilerek ilaç tedavisi uygulanıyor.
- Durgun yaşam
Çarpıntıya en fazla neden olan durumlardan biri hareketsiz yaşam ve kondisyon eksikliği. Ancak bu sorun, sıklıkla gözden kaçıyor. Kondisyon eksikliği yaşa ve cinsiyete bakılmaksızın herkesi etkiliyor. Özellikle yokuş ve merdivenlerde kalp ritminde ani artış oluyor ve nefes darlığı eşlik ediyor. Tedavi şekli düzenli egzersiz.
- Tansiyon yüksekliği
Kan basıncının hem düşük olması hem de yüksek olması çarpıntıya yol açabiliyor. Özellikle zayıf gençlerde tansiyon düşüklüğü sık görülüyor ve yetersiz sıvı tüketimi, su içmeme de tabloya eklendiğinde çarpıntı kaçınılmaz oluyor.
- Şişmanlık
Kilolu kişilerde kalp daha büyük vücut yüzeyine kan pompalamaya çalıştığından daha hızlı çalışıyor ve sonuçta çarpıntı şikayeti gelişiyor.
- Gerginlik uykusuzluk
Stres, gerginlik ve uykusuzluk en sık rastlanan çarpıntı nedenlerinden. Sürekli stres, evhamlı yapı, tetikte kişilik yapısı, heyecan ve korku hali vücutta sempatik sistem aktivasyonu ile çarpıntıya sebep oluyor. Uyku düzensizliğinde de vücut dinlenemediğinden vücudun genel dengesinde bozulma oluyor ve çarpıntı gelişiyor.
- Ateşli hastalıklar
Ateş, nabız sayısında belirgin artış yaptığından, hastalık süresince nabız yüksek kalmaya meyilli oluyor. Bu da çarpıntıya yol açıyor.
- Sindirim bozukluğu
Ağır bir yemek sonrası gelişen mide gerilmesi, gaz oluşumu ve kabızlık çarpıntının sık gözlenen nedenlerinden biri. Hastalıkların tedavisi ile birlikte çarpıntı sorunu da ortadan kalkabiliyor.
- Mitral kapak çöküntüsü
Mitral kapak prolapsusu da denilen bu hastalık kalp kaynaklı nedenler arasında ilk sırada yer alıyor. Kapak yapısının gevşekliğinden dolayı kapak çökmesi ve kapak yetersizliği gelişiyor. Çarpıntı ile birlikte göğüs ağrısı öne çıkıyor. Tanı ekokardiyografi ile konuluyor ve destek tedavisi veriliyor.
- İlaçlar
Grip ilaçları ve astım için kullanılan havalar sıklıkla çarpıntı yapıyor. Acıbadem Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut “Antibiyotik alımlarında da geçici çarpıntı hissi gözlenebilir. Cinsel performans arttırıcı ilaçlar da çarpıntı yapabilir” diyor.
- Kalp krizi
Kalp krizinde çarpıntı hissi ve düzensiz ritim sıklıkla görülüyor. Tabloya çoğunlukla göğüs ağrısı eşlik ediyor. Özellikle kalbin alt tarafını tutan kalp krizlerinde ritim belirgin olarak düşebiliyor. Ritim düşük olmasına karşın hastalar bu durumu çarpıntı olarak adlandırabiliyor. Kalp krizinde öksürme önerisi bu noktada işe yarıyor. Peş peşe öksürme ile kalp ritminde artış olurken, nabzın yüksek seyrettiği kalp krizlerinde ise öksürük manevrası işe yaramıyor. En yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekiyor.
- Kalp yetmezliği
Kalp yetersizliğinde çarpıntı ve aritmi denilen ritim düzensizlikleri sık gözleniyor. Normal istirahat ritminin hızlanması tedavide eksiklik olduğunu gösteriyor. Yine kalp yetersizliğinde kullanılan ilaçlara bağlı gelişen tuz dengesizliği de düzensiz atım ve çarpıntıya yol açabiliyor.
- Romatizmal kalp kapağı hastalığı
Özellikle mitral kapağı tutan romatizmal hastalıklar sık çarpıntı sebeplerinden birisi. Çarpıntının sıklaşması ve ritmin düzensiz hale gelmesi hastalığın ilerlediğini gösteriyor. İlerleyen vakalarda ritim holter tetkiki ile birlikte ilaç tedavisi sıklıkla gerekiyor.
- Az sıvı tüketimi
Az sıvı tüketimi özellikle yaşlılarda ve zayıf yapılılarda çarpıntıya yol açabiliyor. Temel mekanizma kalbin kan doluş basıncında azalma ile birlikte gelişen kalp yetersizliği ve tansiyon düzensizliği. Yüksek tansiyon ya da kalp yetersizliği sebebiyle idrar sökücü ilaç kullananlarda sık olarak izleniyor. Çoğunluğu su olmak üzere günlük en az 1.5 litre sıvı tüketilmesi önemli.
- Alkol-sigara-kafein
Aşırı miktarda alkol, çay, kahve ve sigara tüketimi de çarpıntının bilinen nedenlerindendir.
ABLASYON TEDAVİSİ
Kalp çarpıntısının tedavisinde, eğer hastanın altta yatan başka bir rahatsızlığı varsa bazen bu rahatsızlığı tedavi etmek, çarpıntı sorununu da ortan kaldırır. Ancak bazı hastalarda ilaçla veya elektrofizyolojik tedavi gibi daha ileri işlemler gerekmektedir.
Kalp çarpıntısı tedavisinde kullanılan yöntem olan ablasyon, temel olarak kalbin içerisinde ritim probleminin kaynaklandığı bölgenin ucu ısınan kateterler aracılığıyla uygulanır. Bazı hastalarda ucu eksi 70 dereceye kadar soğuyan kateterler de kullanılmaktadır. Tedavi için öncelikle kasıktan toplardamarlar veya çarpıntıya neden olan sorun eğer kalbin solundaysa, o zaman atardamar yoluyla kalbe çeşitli kateterler yardımıyla girilip çarpıntının tetiklenmesi sağlanır. Bu esnada alınan ölçümler ve manevralarla çarpıntının çıktığı bölgenin tespiti yapılır. Daha sonra bu bölge ısıtılarak veya dondurularak çarpıntının oluşma mekanizması ortadan kaldırılmaya çalışılır. Özellikle çarpıntısı sık ve hayati tehdit oluşturan, ilaç kullanmak istemeyen veya ilaçtan dolayı yan etki meydana gelen hastalarda, ablasyonun en etkili tedavi yöntemidir, ablasyon işlemi sonrasında kişiler kısa sürede sosyal hayatlarına dönebilmektedir. Ablasyon tedavisi ilaç kullanmaya gerek kalmadan kalıcı tedavi sağlamaktadır ve başarı şansı birçok aritmi türünde yüzde 90’ın üzerindedir.