Kamu işçisi teklifi sundu: Taban ücret + yüzde 20 zam talebi

Yaklaşık 700 bin kamu işçisini ilgilendiren toplu sözleşme görüşmeleri başladı. Türk-İş ve Hak-İş'in ortak hazırladığı teklif Bakanlığa sunuldu. Kamu işçisinin en düşük brüt ücretinin 4 bin 800 liraya yükseltilmesi; ilk 6 ay yüzde 20, diğer 6 aylar için enflasyon artı yüzde 3 refah payı talep edildi

Türk-İş ve Hak-İş, kamu işçisi için ortak zam talebini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sundu. Tüm kamu işçilerinin en düşük brüt ücretinin öncelikle 4 bin 800 liraya yükseltilmesini isteyen konfederasyonlar, 2021-2022 için ilk 6 ay yüzde 20, diğer 6 aylar için enflasyon artı yüzde 3 refah payı talep etti.

Karayolları, demiryolları, il özel idareleri, hastaneler, şeker fabrikaları ve elektrik üretim santralleri başta olmak üzere kamudaki 700 binden fazla işçinin ücretlerine 2021-2022 yıllarında yapılacak zammın belirleneceği toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde süreç resmi olarak başladı. Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar ve Hak-İş Genel Başkan Vekili Osman Yıldız, iki konfederasyon tarafından hazırlanan ortak talepleri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Salonu'nda Bakan Bilgin'e sundu. Tüm kamu işçilerinin en düşük brüt ücretinin öncelikle 4 bin 800 liraya yükseltilmesini isteyen konfederasyonlar, 2021-2022 için ilk 6 ay yüzde 20, diğer 6 aylar için enflasyon artı yüzde 3 refah payı talep etti. Düşük ücretlere taban ücrete çekildikten sonra işyerinde 5 yıldan fazla kıdemi bulunan işçilere, her yıl için 35 lira kıdem zammı da talepler arasında yer aldı. Sosyal yardımlara ilişkin talepler arasında yemek parası, giyim yardımı, aile ve çocuk yardımı, yol yardımı, Ramazan ve Kurban bayramlarında ikramiye verilmesi istendi.

BAKAN'DAN UZLAŞI VURGUSU

Programda açıklama yapan Bakan Vedat Bilgin, kamu işçisinin sözleşme görüşmelerinde uzlaşı vurgusu yaptı. Bilgin, toplu sözleşme müzakerelerinin uzun bir süreç olduğunu belirterek, "Biz bunu ne kadar kısa sürede, ne kadar geniş bir uzlaşma zemininde başarırsak Türkiye'deki çalışma hayatının istikrarına ve Türkiye'deki demokrasiye o kadar katkı yapmış oluruz" dedi. Ekonomik büyümenin çok önemli bir gösterge olduğunu belirten Bilgin, Türkiye'nin Kovid-19 salgının olumsuz etkilerine rağmen bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 7 büyümeyi başardığını vurguladı. Bilgin, OECD ülkelerinin küçüldüğü süreçte Türkiye'nin büyümesinin ümit verici olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

"Önümüzdeki dönemde bu büyümeyi sürdürmek, bunu daha kaliteli hale getirmek önemli. Kaliteli büyüme, ihracata dayalı büyümedir. Uzlaşma içerisinde toplu sözleşme sürecinin tamamlamasıyla kaliteli büyüme gerçekleşmiş olur. Negatif söylem, olumsuzluklar ve salgının yarattığı karamsarlığa rağmen Türkiye'nin önünün açık olduğunu düşünüyoruz."

Bilgin, işçi konfederasyonları ve sendikaların Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü'nün talepleri üzerinde Türk Ağır Sanayii ve Hizmet Sektörü Kamu İşverenleri Sendikası (TÜHİS) ve Bakanlık olarak gerekli çalışmaları yaptıktan sonra müzakereyi sürdüreceklerini söyledi.

AĞAR: TALEPLERİMİZ MAKUL

Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, kamu işçisiyle ilgili zam taleplerinin makul olduğunu söyledi. "Sözleşmenin masada sonuçlanmasını istiyoruz. Taleplerimize olumlu karşılık verilirse bu süreç en kısa sürede uzlaşıyla sonuçlanır" diyen Ağar, amaçlarının işçilerin geçim şartlarını iyileştirmek olduğunu dile getirdi. Ağar, şunları söyledi:

"Alt işveren olarak çalışan işçiler 696 sayılı KHK ile kamu kurum ve kuruluşlarının daimi kadrolarına alınmıştır. İlk defa bu kapsamdaki toplu iş sözleşmesinden faydalanacaklardır. Bu işçilerin, ücretleri başta olmak üzere, zorunlu olarak emekli edilmeleri, tayin haklarının olmaması dahil diğer sorunlarını da çözmek istiyoruz. 696 sayılı KHK ile kadroya alınan işçilerin almış oldukları ücretlerinde büyük oranda dengesizlik vardır. İş barışının sağlanması ve iş veriminin artırılması için bu ücret dengesizliğinin giderilmesini önemsiyoruz."

Programda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Erdem, Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, TÜHİS Genel Sekreteri Adnan Çiçek yer aldı.

Önceki seneler yaklaşık 200 bin kişiyi ilgilendiren görüşmeler, taşeron sisteminden kamuda kadroya geçen işçilerin de kapsama dahil olmasıyla bu yıl 700 binden fazla işçinin mali ve sosyal haklarını doğrudan etkilemesi bakımdan önem taşıyor.

Sonraki Haber