Kamyonlar Polonya sınırına yığıldı 'Haksız rekabete son'

Polonyalı çiftçilerin sınır ablukasını yeniden başlatmasının ardından pazar sabahı itibariyle Ukrayna'dan Polonya'ya doğru üç kontrol noktasında yaklaşık bin 300 kamyonun kuyruk oluşturduğu bildirildi. Ukrayna Devlet Sınır Muhafaza Servisi Sözcüsü Andriy Demchenko televizyonda yaptığı açıklamada, "Geçtiğimiz gün Polonya topraklarında Ukrayna sınırını geçmek için sıra bekleyen kargo araçlarının kuyruklarında ciddi bir artış gördük" dedi.

Polonyalı çiftçiler, ülke içinde aşırı rekabete yol açtığını söyledikleri Avrupa Birliği'nin (AB) Ukrayna'dan tarımsal ithalatı sınırlamama kararına tepki olarak bir aydır ülke genelinde 250'den fazla noktada protestolar düzenliyor.
Protesto organizatörlerinden Marcin Wilgos, The Kiev Post'a yaptığı açıklamada Ukraynalı çiftçilerin AB düzenlemelerine bağlı olmadığını ve bu nedenle maliyetleri düşürebildiklerini ve bunun sonucunda Polonya pazarında haksız rekabet yaratıldığını söyledi. Wilgos, "Ukrayna'dan gelen, AB standartlarına ve prosedürlerine uygun olmayan ürün bolluğu bizim için büyük bir yük" ifadelerini kullandı.
Polonya Tarım Bakanı Czeslaw Siekierski cumartesi günü devlet radyosuna verdiği demeçte, Ukrayna'dan bazı tarımsal ithalatların "tamamen" yasaklanmasını değerlendireceklerini bildirdi. "Eğer akış çok büyükse bu şeker için gerekli olabilir. Aynı şekilde kümes hayvanları için de” diyen Siekierski, hükümetin konuyu Kiev ile görüşmelerde gündeme getirme niyetinde olduğunu da sözlerine ekledi.
İngiltere'deki Kent Limanı çevresindeki yolları traktörleriyle kapatan İngiliz çiftçiler de benzer söylemler de bulundu. Polonya yollarındaki protestolarla aynı saatlerde, "Artık Ucuz İthalata Hayır" gibi sloganlar taşıyan pankartlar taşıyarak liman çevresindeki yolları birkaç saat boyunca kapattı.
Kent çiftçileri The Guardian'a konuşarak hükümet ekstra fon, daha gevşek düzenleme ve haksız rekabete karşı koruma sözü verene kadar Paris'e giden otoyolları kapatan Fransa'daki meslektaşlarından ilham almayı sürdüreceklerini belirtti. Protesto eyleminin organizatörlerinden Andrew Gibson, çiftçilerin protesto nedenleri arasında başta “Ukrayna'dan gelen tarifesiz buğdayı” ve “Yeni Zelanda'dan gelen ucuz et ürünlerini” gösterdi.

CARLSON-PUTİN RÖPORTAJI, 'EN AZINDAN DÜŞÜNDÜRECEK'

Kremlin Sözcüsü Dmitry Peskov, cumartesi günü Rus TASS haber ajansına yaptığı açıklamada, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in muhafazakar Amerikalı gazeteci Tucker Carlson ile bu hafta yaptığı röportajın Batı'daki insanları düşündürmek için harika bir fırsat sağladığını söyledi.
Peskov, büyük ölçüde Moskova ile Kiev arasındaki ilişkiler etrafında dönen iki saatlik röportajın Putin'in Batı'da sesini duyurmasını mümkün kıldığını ifade etti.

Yalnızca Carlson'un X hesabında sadece bir günde 100 milyonun üzerinde görüntüleme toplayan röportajın yarattığı ilgi sorulduğunda Peskov, bu rakamların izleyicilerden gelen evrensel desteğe eşit olduğu anlamına gelmediği yanıtını verdi. Sözcü, “Görüşlerimizin destek almasını bekleyemeyiz. Bizim için önemli olan Başkan'ımızın dinlenmesidir. Ve eğer görüşleri yayılırsa bu daha fazla insanın onun haklı olup olmadığını düşüneceği anlamına gelir. En azından düşünecekler." şeklinde konuştu.

BAKIŞ AÇIMIZI TANITMA İMKANI

Peskov ayrıca Putin'in röportaj sırasında Batı propagandasına direnmenin zor olduğunu kabul ettiği ve büyük medya kuruluşlarının ABD ve İngiltere'nin kontrolünde olduğunu öne sürdüğü sözlerine de değindi. Kremlin Sözcüsü, “Anglosaksonlar öyle ya da böyle en büyük yayıncıların, en büyük gazetelerin sahibidir. Ve bu arka plana karşı asıl önemli olan, insanlara bizim bakış açımızı tanıma fırsatı vermektir. Bu açıdan da bu röportaj çok iyi bir fırsat.” ifadeleriyle sözlerini noktalandırdı.
Perşembe günü yayınlanan Carlson'ın ile Putin mülakatı, Moskova ve Kiev arasındaki çatışmanın 2022 başlarında başlamasından bu yana ABD'li bir medya adamı ile Rusya Devlet Başkanı arasında yapılan ilk görüşmeydi. Röportajda özellikle ABD'li yetkililerle arasında geçen son derece ilginç anekdotlar aktaran Vladimir Putin, Rusya ile Ukrayna arasındaki yüzlerce yıllık ortak tarihin uzun bir incelemesini sundu ve Batı'nın SSCB'nin çöküşünden sonra Kiev'i Moskova'ya karşı düşmanca kullandığını savundu.