Kanal tedavisi
Umarım, Kanal İstanbul tartışması, Türkiye’de yanlış giden bir işin fark edilmesine ve düzelmesi için çaba gösterilmesine vesile olur. Bütün tartışma konularımızda olduğu gibi, Kanal İstanbul konusu ile ilgili şikâyetim ya da itirazım, verilen kararlardan çok, karar verme şekli ile ilgili.
Sivil toplum olarak son derece sağlıksız bir haldeyiz. Türkiye’de artık bilgi ile düşünüp akıl ve mantık ile karar verilemiyor.
Konu ne olursa olsun, bütün kararlar tepki halinde ve inatlaşma şeklinde ortaya çıkıyor. Şiddetli kutuplaşmanın ve fanatik kampçılığın en kötü ürünü bu oldu bence.
Önce, otomatikleşmiş kamp refleksiyle ve ezber kalıplarıyla karara itiraz ediliyor; sonra daha iyi ve sağlam gerekçeler aranıyor. Bulunamazsa yaratılıyor. Böylece, ilk kararı veren kamp, karşı kampın kararını da belirlemiş oluyor, çünkü bir kampın "Beyaz" dediğine, diğeri mutlaka "Siyah" diyor. Bu durum, kamp kararları arasında çelişkiler olmasına da yol açıyor.
RAHATSIZLIK DUYMAYANLAR
Mesela: ABD adına komşularımıza saldıran PKK’nın, güney sınırımız boyunca terör koridoru kurmasına karşı çıkanlar, Kanal İstanbul Projesi ile Montrö Antlaşmasının ABD lehine zedelenmesine itiraz etmiyorlar.
Mesela: Amerikan savaş gemilerinin kanaldan geçerek Karadeniz’e girmelerinden endişe duyanlar, oy verdikleri partinin, Amerikalı generalin "Kara gücümüz" dediği PKK ile seçim ittifakı kurmasından hiç rahatsızlık duymuyorlar.
ABD adına Türkiye’ye saldıran PKK’yı Meclis’e sokup, devlet bütçesinden pay almasını sağlayarak, terör örgütüne milyonlarca liralık yardım yapanların Amerikan gemilerine karşı çıkmaları, hiç inandırıcı olamıyor.
EN DOĞRU KARAR
Devletimizi rakip ya da düşman olarak gören ülkelerin en büyük korkusu, böylesine savruk bir halde iken bile gücüyle başa çıkılamayan Türkiye’nin, Kurtuluş Savaşında başardığı gibi birlik halinde, ortak akıl ve mantık ile hareket etmesidir her halde.
Medyaya ve siyasi partilere yerleştirdikleri elemanları vasıtasıyla içeriden ve seferber ettikleri imkân ve kabiliyetleriyle dışarıdan gösterdikleri bütün çabanın bunu engellemek amacını taşıması, her şeyi açıklıyor zaten.
Kanal tartışmasını "Kanal tedavisine" çevirip, en çürük dişimiz olan kamplar arası inatlaşmaya son verebilirsek, bu akıllı tercih, yıllardan beri aldığımız en doğru karar olacak.