Kaptan 'depo suyundan yemek yemem' dedi, armatör temsilcisi kaptanı kalasla dövdü

Comoros bandıralı Anatolian isimli Türk ticaret gemisinde içme suyunun bitmesi ve armatör temsilcisinden istenmesine rağmen su gelmemesi üzerine, geminin aşçısı depo suyundan yemek yaptı. 

Bunun üzerine yemeği yemek istemeyen ikinci kaptan Serkan Göker, armatör temsilcisi Cengiz Oluç tarafından saldırıya uğradı.

Kaptan Serkan Göker yandığını iddia ettiği olayı şu ifadelerle anlattı:

“Ben Anatolian Gemisi'nin ikinci kaptanıyım. 5 Haziran’da gemide içme suyu bittiğinden dolayı kaptan armatör ve armatörün oğlundan içme suyu istedi. 6 Haziran’da gemimiz İstanbul Haydarpaşa Limanı'nda yükleme yaparken içme suyu gelmediği için aşçıbaşı tank suyuyla yemek yapmış. Kaptan da bu yemeği yemek istememiş. Kaptan saat 10.30’da kamarama geldi ve ‘Hadi çıkalım dışarıda öğlen yemeği yiyelim, yalnız para yok şirkete söyler misin?’ dedi. Muhasebeden 300 lira istedim. Ondan 5 dakika sonra armatör aradı ‘Sen tank suyuyla yapılan yemeği yemiyor musun?’ dedi. Bende ‘Ben insanım, neden yiyeyim ki’ dedim. ‘Ben senin yemek paranı ödemek zorunda değilim’ demesinin ardından ‘Benim değil kaptan ve güverte reisi olarak 3 kişi yemeğe çıkacağız. Ben yemek parasını ödesinler demedim, üç maaş alacağım var paramdan göndersinler ben kendi paramla yerim.’ dedim.

‘ÖLDÜRME AMACIYLA VURDU’

“Daha sonra ‘PSC denetlemeye de gelmedi zaten gemiye, benim hesabımı kes gideyim.’ dedikten sonra, ‘Tamam geliyorum şimdi hesabını kesmeye.’ dedi. Meğer gemiye çok yakınmış. Kaptanın kamarasında çay içerken küfür ederek gelip elindeki köşeli sopayla öldürmek amacıyla kafama vurmaya başladı. Ben sandalye de oturuyordum. Ağır küfürler ederek kalkmama bile müsaade etmeden vurmaya devam etti. Tahta köşeli olduğu için vurunca kafam direkt açıldı. O vurmaya devem ederken ben burnuma ve gözüme darbe gelmesin diye yüzümü kapattım. Sonra ‘seni gemiden çıkartmayacağım öldüreceğim.’ dedi. Şikayetçi olmamam için tehditler etti. Personeller ve kaptan, armatör temsilcisi Cengiz Oluç’u üzerimden almaya ve uzaklaştırıp dışarıya çıkartmaya çalıştılar.

‘POLİSİN YANINDA TEHDİT ETTİ’

“Sonra da ben hemen kamarama geçip 112’yi arayıp polis ve ambulans istedim. Polis ve ambulans geldiler. Tehditler ve küfürler polislerin yanında da devam etti. Sonra hastaneye götürüp başıma dikiş attılar. Kafam, kaşım, omuzum ve kolum sopa ile vurulduğundan dolayı çok ağrıyordu.

‘BAYILSAYDIM DENİZE ATACAKTI’

“Beni darp eden şahsı bir gün nezarette tuttular. Ertesi gün mahkemeye çıktı. Denetimli serbestlik verildi ve salıverildi. Eğer ben orada darbeyi alınca bayılmış olsaydım, beni kamarama koyar denize atarlardı. Daha sonra da Karadeniz'de bir ceset bulundu haberi yapardınız. Hâlâ daha tehdit ediyorlar. Bunlar üç ortak. Annen, karım ve kızımın oturduğu yeri söyleyerek dilekçemi çekmem için tehdit ediyorlar. Aileme zarar vereceklerini söylüyorlar. Devletimden bu ayrıntıları görüp gerekeni yapmasını rica ediyorum.”

OLUÇ İDDİALARI YALANLADI

Serkan Göker’in darp iddialarını armatör temsilcisi Cengiz Oluç’a sorduk. Cengiz Oluç gemide su olmadığı iddialarını kabul etmedi. Kedisine gönderilen listede kola ve bisküvi olduğunu söyledi. Gemide her türlü gıdanın mevcut olduğunu belirtti. Kalasla darp ettiği iddiasını da yalanlayan armatör temsilcisi arbede sırasında Göker’in kafasını dolap kenarına çarptığını, kendisinin de bu arbedede parmağının çatladığını aktardı. Tehdit etmediğini söyledi.