Karadeniz’de plastik tehdidi

Tek kullanımlık plastiklerin artan şekilde tüketilmesi doğaya ve insan sağlığına zarar veriyor. Plastikler yıllar boyunca parçalanarak dolaşımda kalıyor. Karadeniz kıyılarında kilometrekarede 1 milyonun üzerinde mikroplastik saptandı

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Su Ürünleri Temel Bilimler Bölümü Deniz Biyolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ülgen Aytan, iklim değişikliği, kirlilik, istilacı türler gibi etkenlerin Karadeniz üzerinde çoklu baskı yaptığını, en hızlı büyüyen çevresel problemin ise plastik kirliliği olduğunu söyledi.

Karadeniz'e kıyısı olan Türkiye, Bulgaristan, Gürcistan, Romanya, Rusya ve Ukrayna tarafından 1996 yılında imzalanan "Karadeniz’in Kirliliğe Karşı Korunması ve İyileştirilmesi Stratejik Eylem Planı" doğrultusunda, planın imzalandığı 31 Ekim günü "Uluslararası Karadeniz Günü" olarak kutlanıyor. Doç. Dr. Ülgen Aytan, Karadeniz'in hidrografisi ve dünya denizleriyle olan sınırlı bağlantısı nedeniyle kirliliğe karşı çok savunmasız bir deniz olduğunu belirtti.

22 ÜLKENİN DRENAJ ALANI

Karadeniz'in yalnızca kıyısı olan 6 ülkenin değil, gelişmiş 22 ülkenin drenaj alanı. Aytan, "Bütün Avrupa'nın yükünü taşıyan Tuna, Dinyeper, Dinyester gibi nehirler ile yükü oldukça yüksek Sakarya, Kızılırmak, Yeşilırmak nehirleri Karadeniz'e dökülüyor. Nehirler ciddi miktarda kirleticiyi Karadeniz’e taşıyor. Global olarak üretilen yaklaşık 150 bin kimyasal var. Bir canlıdan bir canlıya besin zinciri içerisinde aktarılabilen kalıcı organik kirleticiler var. Ayrıca ağır metaller ve petrol kirliliği de var. Kullandığımız ilaçlar, antibiyotikler bile kanalizasyon aracılığıyla denize gönderiliyor." dedi.

Plastik kirliliğine de değinen Aytan, bunun küresel bir problem olduğunu ve her geçen gün etkisinin arttığını belirterek şunları söyledi:

"Denizlere 1950'lerde giren plastikler hala denizde, yok olmak yerine mikroplastiklere, nanoplastiklere ayrılıyorlar, daha fazla alanı kontamine ediyorlar. Hem içerdikleri hem de taşıdıkları kimyasallarla deniz yaşamı ve kontamine olmuş su ürünleri tüketimi aracılığıyla insan sağlığı için büyük risk teşkil ediyorlar. Birçok deniz canlısı mikroplastikleri besin zannederek ya da kazara tüketiyor. Plastikler fiziksel olarak da dolanma ve beslenme sonucu sindirim kanalının tıkanması yoluyla özellikle deniz memeleri, kuşlar ve kaplumbağaların ölümüne neden oluyor.

7 BALIKTA MİKROPLASTİK BULUNDU

"Karadeniz'de yaptığımız çalışmalara göre, Türkiye kıyılarında kilometrekarede 1 milyonun üzerinde mikroplastik olduğunu söyleyebiliriz. Karadeniz'in diğer kıyılarında yapılan çalışmalara bakıldığında rakamlar oldukça yüksek. Karadeniz'le ilgili uluslararası çalışmalarda özellikle Gürcistan ve Türkiye arasındaki kısımda plastik kirliliğinin en yüksek değerlere ulaştığı ortaya konuldu. Plajlarda metrekarede en az 1 tane plastiğe rastlıyorsunuz. Bunların çoğu tek kullanımlık plastikler. Karadeniz'de incelediğimiz 7 ticari balık türünde değişen oranlarda mikroplastiğe rastladık.

ÇAMAŞIR YIKAMAK YÜKÜ ARTIRIYOR

“Kentsel atık su ile yüksek miktarda mikroplastik denizlerimize ulaşıyor. Yapılan çalışmalar, çamaşır makineleriyle inanılmaz bir plastik yükünün denizlere gönderildiğini gösteriyor. Sentetik içeriği yüksek, 6 kilogramlık çamaşır yıkadığınızda 20 milyonun üzerinde mikro fiberi kanalizasyonla denizlere gönderebiliyorsunuz. Şu anda Karadeniz Bölgesi'nde ileri arıtım yapılmıyor, birçok yerde arıtım yok, derin deniz deşarjı yapılıyor. Bizim denizde en çok rastladığımız plastik türü fiberler. Yine sentetik kıyafetlerin kullanımı esnasında havaya karışan fiberler, araç tekerleklerinin aşınması sonucunda ortaya çıkan sentetik kauçuk parçalar, yürürken ayakkabılarımızın altından çıkan mikroplastik parçacıkları şehir tozuna karışıyor. Bu da rüzgarlarla, hava hareketleriyle birlikte tekrar deniz ortamına taşınıyor. Farkında olmadığımız, ürettiğimizi anlamadığımız ama kronik olarak denize gönderdiğimiz plastikler var”.

Sonraki Haber