Karardan 1 gün önce itirafçı oldu

Yargıtay, FETÖ üyeliği suçundan yargılandığı davanın karar duruşmasından 1 gün önce 10 sayfalık dilekçe vererek mahrem yapıdaki kişilerin ismini veren sanığa örgüt üyeliği suçundan verilen cezayı, usul yönünden bozdu

Silahlı terör örgütüne üye olmak (FETÖ) suçundan Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan bir sanık davanın karar duruşmasından 1 gün önce 27 Kasım 2017 tarihinde mahkemeye 10 sayfalık bir dilekçe gönderdi.

Dilekçe içeriğinde örgütle irtibatının başlamasını, kendisini yapıyla iltisaklı derneklerde düzenlenen toplantı ve organizasyonlara çağıranları, mahrem yapıdaki kişileri, sohbet verenleri ve bu organizasyonlara katılanların isimlerini yazarak bu kişileri görmesi halinde teşhis edebileceğini belirten sanık 28 Kasım tarihli duruşmasında da dilekçe içeriğini tekrar etti.

YARGITAY'A TEMYİZ BAŞVURUSU YAPTI

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince sanık hakkında, silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkûmiyet kararı karar verildi. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi de 10 Ekim 2019 tarihinde sanık hakkında ilk derece mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdi.

Sanık avukatı da bunun üzerine, kararın gerekçe içermediğini ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin samimi anlatımlarının değerlendirilmediğini, atılı suçun unsurlarının oluşmadığını, mahkumiyete yeterli delil bulunmadığını ve Türk Ceza Kanunu’nun etkin pişmanlık içeren maddesinin uygulanmamasının hukuka aykırı olduğunu savunarak Yargıtay'a temyiz başvurusunda bulundu.

USUL YÖNÜNDEN BOZULDU

Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, temyiz istemini yerinde görerek Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Ceza Dairesi kararını bozdu. Yargıtay kararında şöyle denildi:

"Sanığın etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmaya yönelik talebine ilişkin dilekçesi doğrultusunda duruşmada hazır edilerek yeniden etraflıca savunması alınmak suretiyle, verdiği isimler yönünden huzurda veya kollukta teşhis işlemi yaptırılması, verdiği bilgilerin örgütte geçirdiği süre, konum ve faaliyetleri itibariyle yeterli olup olmadığının kanun yolu aşamasında gelen delillerle birlikte değerlendirilip, eldeki mevcut bilgiler ile örtüşüp örtüşmediği de ilgili birimlerden araştırılıp karar yerinde tartışılması gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

"Temyiz kanun yolu aşamasında dosyaya gönderilen ve sanığa ait olduğu bildirilen ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanaklarının 5237 sayılı Kanun’un 217'nci maddesi uyarınca duruşmada sanık ve müdafiine okunarak, diyecekleri sorulduktan sonra yargılamaya devamla bir hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmesi lüzumu bozmayı gerektirmiştir."

GÜLEN’İ PEYGAMBER VARİSİ İLAN ETTİ

HABER MERKEZİ

KHK’lı FETÖ mensubu Ayhan Tekineş, hayatını kaybeden FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in peygamber varisi olduğunu iddia etti.

Dün kişisel Youtube kanalında bir video yayınlayan Tekineş, Gülen’in bir İslam alimi olduğunu ileri sürdü. Kur’an-ı Kerim’den ayetler okuyan Tekineş, bu ayetlerde belirtilen durumun Gülen’le bağdaştığını ve dolayısıyla Gülen’in bir peygamber varisi olduğunu öne sürdü.

DARBEDEN SONRA YURTDIŞINA GİTTİ

15 Temmuz 2016 darbe girişimine kadar FETÖ’nün kapatılan Fatih Üniversitesi’nde akademisyenlik yapan Tekineş, darbeden sonra Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildi. Tekineş daha önce de Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde FETÖ’cü Adil Öksüz’le birlikte çalışma yapmıştı.

Sonraki Haber