Karayipler'in timsahı Küba

Tam 525 yıldır direnen bir halk! Maceo, Céspedes, José Marti’lerin, Fidel, Che, Camilo, Raul ve vatanı için can veren devrimcilerin ülkesi. Yılmadan sömürgecilere, şeker baronlarına, diktatörlere ve ABD emperyalizmine karşı verilen mücadele. İşte Küba!

Küba’nın batı ucundaki Viñales del Rio ile güneydoğu ucundaki Guantanamo arasındaki mesafe 1250 km. Adayı boydan boya gezmek, Küba’nın tarihi ve bugünüyle kucaklaşmak demek. Yemyeşil bir doğa eşliğinde yol boyunca devrimin varlığını kanıtlayan yol panolarının yarattığı heyecan da çabası. Yaklaşık 3000 km yol aldığımız Küba’da, engin çayırlarda serbestçe otlayan binlerce büyük ve küçükbaş hayvan, havada uçuşan ve başı tıpkı bir hindiye benzeyen Küba’nın ünlü “hindi akbabası” ve su kuşları bizi yalnız bırakmıyor. Ağaçların arasından atlarının üzerinde yola çıkıveren Kübalılar atları ve doğayla öylesine bütünleşmişler ki sanki bir film platosundayız. Eski uzun burunlu, sarı Amerikan otobüsleriyle okuldan dönen tertemiz üniformalı öğrenciler neşe içinde koşa oynaya evlerine dağılıyor. Neredeyse her evin vazgeçilmez mobilyası olan sallanan koltuklar, köy evlerinin de verandalarında. Kim bilir belki de günün yorgunluğunu çıkarmak ve dinlenmek için iyi bir yöntem. Kamyondan bozma otobüsler, üstü açık otobüsler, üstü kapatılarak yolcu taşımakta kullanılan römorklar, faytonlar, at arabaları, üç tekerli araçlar ve tabii bisikletler yıkıcı bir ambargo altında yaşayan Kübalıların yaratıcılığının somut örnekleri. Kısacası Küba’yı yollarda özümsemek büyük keyif.

Che, Havana'da Jose Marti meydanında tüm gelişmeleri izliyor

KÜBALI OLMAK

Kübalılar “Kübalı” olmakla gurur duyuyor. Küba bayrakları her yerde. Ancak Laos, Vietnam, Kamboçya, Çin gibi ülkelerin aksine Küba’da neredeyse hiç kızıl bayrak göremedik. Küba bayrağındaki kırmızı üçgen hem insanın özgürlük, eşitlik ve kardeşlik hakkını hem de vatanseverlerin döktükleri kanları simgeliyor. Üçgenin içindeki beyaz yıldız Küba halkının mutlak özgürlüğünü ve bağımsızlığını, bayraktaki üç mavi şerit adanın batı, orta ve doğusunu vurguluyor, iki beyaz şerit ise güçlü bağımsızlığın simgesi.

Vinales vadisindeki Pinar del Rio'da dünyanın en büyük kaya resmi

Sömürgeci İspanyollar tarafından yerlileri yok edilen Küba bir sömürge toplumu olarak ırk ve sınıf temelinde gelişmiş. İspanya’dan gelen beyazlar ile adada doğan beyazlar arasında, büyük toprak sahipleriyle İspanyol elit arasında, adadaki özgür karalar ile köleler arasında sürekli hoşnutsuzluklar yaşanmış. İspanya krallığı 1850 yıllarında Küba’nın “Afrikalılaşmasından” endişe duyarak Küba’ya göçü teşvik ederken farkında olmadan Avrupa’yı sarsan 1848 devrimlerinin milliyetçilik, sosyalizm, anarşizm gibi ideolojilerini de Küba’ya göndermiş. Kısa sürede adada yayılan yeni fikir akımları, İspanyol sömürgeciliği altında inleyen Küba’nın kendi milli kimliğini oluşturmasını sağlamış. Güçlü bir birikime ve enternasyonalist köklere dayanan Küba devrimi, öncelikle ırk ayırımını reddederek eşit haklara sahip siyahlar, melezler ve beyazlardan oluşan karma bir toplum inşa etmiş. Bu yönüyle “Avrupalı” olmayan Küba devrimi bakışlarını Asya ve Afrika’ya çevirmiş.

CapTrinidad'da bir okul sınıfındation

KÜBA VATANDAŞLARINA SAHİP ÇIKAN BİR DEVLET

Küba’yı gezmeye gidip oradaki yoksulluktan bahsedenlere rastlamışsınızdır. Yoksulluk çeşitli tanımları olan bir kavram. Eğer UNESCO’nun kullandığı “mutlak yoksulluk” tanımından yola çıkarsak, yoksulluk ev kirası, yiyecek, içecek, giyecek, ilaç, yakacak gibi zorunlu ihtiyaçları karşılayamama durumu. Peki Küba’daki durum nedir? Küba’da herkesin evi var. Evlerin bir kısmı bakımsız dahi olsa kimse sokakta yatmak zorunda değil! Evlerin akan suyu ve elektriği var. Küba devleti 1960 yılından bu yana her ay vatandaşlarına gıda ihtiyaçları için bir karne dağıtıyor. Bu karneler ile “Bodega” denilen marketlerden pirinç, tuz, şeker, yumurta, yağ, un, fasulye, ekmek, süt, et gibi temel gıda maddeleri piyasa fiyatlarının çok altında fiyatlarla alınıyor. Küba devleti 7 yaşına kadar her çocuğa günde 1 litre süt, 7-14 yaşındakilere de yoğurt veriyor. Çocuk bezi dahil çocukların her türlü ihtiyacı karşılanıyor.

Bayamo'da meydanda bir dans etkinliği

Daha önceki yıllarda çocuklara diş macunu, oyuncak, giyim eşyaları da dağıtılıyormuş. Çocuklar Küba’nın kıymetlileri ve hiç sokak çocuğu yok! Akşam saatlerinde Trinidad sokaklarında gezerken eski ve oldukça bakımsız büyük bir binanın önünden geçerken çocuk gülüşmeleri duyunca sessizce kapıyı aralayarak başımı uzattım. Orta yaşlı bir öğretmenin gençlere matematik eğitimi verdiğini gördüm. Okul sonrası ve tamamen gönüllü olarak. Belli ki eğlenerek öğreniyorlar. Bayamo’da çocuklar için belediye binasında müzik ve dans dersi verildiğini gördük. Çocuklar coşkuyla derslere katılıyordu. Ülkede herkes için sağlık ve eğitim hizmetleri ücretsiz. Sanat ve müzik anayasal hak sayıldığı için tiyatrolar, konserler ya parasız ya da çok düşük bir bedelle izlenebiliyor. Hatta Havana’da Devrim Müzesi’nin bazı salonları halk eğitimi çerçevesinde müzik ve dans kursları için kullanılmaktaydı. Gördük! Üniversiteyi bitiren öğrencilere devlet,her zaman en iyi işi veremese deiş vermekle yükümlü! Ama kimse ille de bu işi kabul etmek zorunda değil, o durumda da kendi başının çaresine bakıyor.

Trinidad'da bir giysi ve elişleri pazarı

Sıkça tartışılan ve batılı ülkelerle karşılaştırılan konulardan biri de Küba’da çalışanların aldığı maaşlar. Öğretmenlerin 20 dolar, doktorların 30 dolar alması yoksulluk gibi anlatılıyor. Evet, günümüzdeki “Batılı” anlayışlarla çok az. Ama çalışanlar eğer geçinebileceği kadar para kazanıyorsa, kendisi ve ailesi için gelecek kaygısı duymasına gerek kalmıyorsa, kendisine çok daha fazla boş zamanı kalıyorsa, sanat ve müzik faaliyetlerinden ücretsiz faydalanabiliyorsa daha ne istenebilir ki? Ayrıca Kübalı doktorlar çok başarılı olmalılar ki tüm dünyadan örneğin kanser hastaları tedavi olmak için Küba’ya gitmek istiyor. Biz Küba’da yıllardır içlerini kurutan ambargo ve kısıtlamalara rağmenhep güler yüzlü, mutlu, yardımsever insanlar ile karşılaştık. Stressiz, rahat hatta yavaş bir yaşam gördük, kimsenin acelesi yok gibiydi!

Kübalı bir köylü

Kısacası Küba kapitalist sistemin şartlarına göre değerlendirilmemeli. Sorunların bilincinde, çözüm için çabalayan son derece bilinçli anti-emperyalist insanlarla konuştuk. Keşke sosyalizm tüm sorunlarını çözebilmiş olsa. Küba ekonomisi eskiden, ABD ambargosuna rağmen Sovyetler Birliği’nin piyasa değerinin üzerinde aldığı şeker ve dayanışmacı sosyalist ekonomi sayesinde çok daha iyiymiş ama Sovyet sisteminin çökmesiyle birlikte ambargonun çok olumsuz etkileri olmuş. Sosyal yardımlarda bazı kısıtlamalar yapılmış.

Trinidad'da ünlü Casa Chichi seramik atölyesi

Unutulmaması gereken ABD’nin başını çektiği ve sosyalizme düşman kapitalist bir sistemin varlığı. Somutlaştırırsak Küba’daki rejimi yıkmak amacıyla CIA, Fidel Castro’ya tam 600 kez suikast düzenlemiş. Küba’yı işgal etmek üzere bir operasyon yapmış. 1959’dan itibaren giderek sertleştirilen ve doğrudan halkı etkileyen bir şekilde ambargo uyguluyor.

Küba'nın en kaliteli tütünlerini yetiştiren Vinales'te bir tütün kurutma odası

Emperyalist güçler şimdi turizm sektörü üzerinden Küba’yı yeniden ele geçirmek üzere hamle yapmış durumda. Tarihi meydanlardaki mağazaları birbiri ardına dolduran dünya markalarının ürünlerinin fiyatları çok yüksek. Turizm tıpkı devrim öncesi Küba’da olduğu gibi hem en fazla gelir sağlayan hem de en fazla yıkım yaratan sektör. Şimdilik Küba devleti turizm gelirlerine muhtaç. Umarız Karayiplerin timsahı pusudadır, emperyalizmin tuzağına bir kez daha düşmez. Umarız ulusal gururu yüksek Küba halkı “bağımsızlığımızdan ödün vereceğimize, imkanlarımız ölçüsünde yaşarız” demeye devam eder.

Devletle ortaklık

Ekonomik sıkıntıların bir yansıması olarak ülkede iki para birimi var, halkın kullandığı CUP-Küba pesosu ve sadece turistlerin kullandığı CUC-çevrilebilir peso. CUC, CUP’un tam 24 katı ve 1 avroya eşit. Yani turist olarak Küba’da yerli halka göre daha pahalı bir hayat yaşamak zorundasınız. Devlet desteğiyle “casaparticular” olarak bilinen bir de ev kiralama sistemi gelişmiş. Casa, İspanyolca ev demek. Devlet Küba halkına evlerinin eğer fazla odası varsa kiralama hakkı tanımış. Tabii defter tutmak ve vergisini vermek koşuluyla. Böylece insanlar ek geliri sahibi olmuş, hatta sadece evini kiralayarak geçinenler de var. Evlerde isteğe bağlı kahvaltı da veriliyor. Bizim Havana dahil pek çok şehirde kaldığımız evlerin kalitesi ve imkanları çok farklıydı ama hepsinin ortak özelliği ev sahiplerinin son derece güler yüzlü ve aldığı paranın hakkını vermeye çalışan, işini ciddiye alan insanlar olmasıydı. Örneğin Santiago de Cuba’da gece şiddetli bir yağmurun ardından odamızın tavanı akınca ev sahibi Victor hem özür dileyerek odamızı yeniden düzenledi hem de oda ücretini de düşürdü. Evin meraklı kaplumbağası da fırsattan istifade girdiği odamızı iyice teftiş etti. Casa particular sistemi son derece güvenli ve Küba’da keyifle dolaşmanın adı. Küçük pansiyon işleri dışında “paladar” denilen ev tipi lokantalar da devletle ortak çalıştırılıyor.

Küba'da birçok şehirde faytonların kullanıldığını gördük, atlar tertemiz ve bakımlı

Tarım sektöründe de devlet ortaklıkları gelişmiş. Devlet her şeyin ortağı, %50 pay alıyor yapılan işlerden. Ayrıca devlet malının hesabını da soruyor! Camegüey’de bir faytonda atın üzerine bir numara dağlanmış olduğunu gördük. Küba’daki tüm hayvanların bu şekilde kayıt altına alındığını öğrendik.

Küba’nın unutulmazları

Tarihi, coğrafyası, kültürü, sosyal yapısı farklı bu ülkeyi hem de gözlemleri katarak kısacık bir yazıyla anlatmak imkânsız. En iyisi karışık bir unutulmazlar listesi yapmak.

Yemyeşil Vinales vadisindeki 80X120 metre boyutundaki kaya resmi. Evrimi anlatan bu dev eser Fidel Castro’nun onayıyla tam dört yılda boyanmış. Dünyadaki en büyük kaya resmi...

Havana’daki coşkun 1 Mayıs kutlamaları ve Malecon’daki anti- Amerikan protesto meydanı...

Che’nin Santa Clara’daki anıtmezarı ve müzesi...

Santa Clara'da Che'nin anıtmezarında 67 metre yüksekliğinde bronz heykeli çok etkileyici bir de müze var

İlk kez Bayamo’da farkına vardığımız ama her şehirde varlığını keşfettiğimiz şehir tarihçileri ve arşivleri...

Ciego de Avila gibi küçücük bir şehirde tesadüfen rastladığımız FEU (Federación Estudiantil Universitaria- Üniversite Öğrencileri Federasyonu) kongresinin şehre yayılması, sloganları ve genç enerjileriyle şehir sokaklarını bir şenlik yerine çeviren gençlerin José Marti heykelinin etrafındaki coşkuları. Gençlerin elele tutuşarak milli kahramanlarının heykeline koşmalarına ve saygılarına şahit olmak…

Ciego de Avila'da Ulusal Öğrenci Kongresi'ne katılan gençler

Bir Fransız sahil kasabası havasındaki süslü Cienfuegos’ta 1957’de Küba Deniz Kuvvetleri’nden bir grup subayın, ordu kumandanını tutuklayarak Fidel Castro birliklerine katılması ve halkla birleşerek Batista’ya karşı mücadele etmesi..

Biran’da Küba devrimine katılan kadınlar nerede soruma gözleri parlayarak bir çırpıda bir listeyle cevap veren ve devrimin kadınlarının öne çıkarılmamasını eleştiren Mercedes. Mercedes Türk dizilerini izlemeyi seviyor...

Camagüey yaşlılar evinde açık havada tai-chi antrenmanı

Camagüey’de kitapçıda çalışan Samira’nın hayat hikayesi. 1913 yılında Brezilya’ya gitmek üzere Lübnan’dan gemiye binen aile Brezilya yerine Küba’ya bırakılır. Çok çalışarak şeker tarlaları sahibi olurlar ama devrimden sonra tüm tarlalarını,varlıklarını kaybederler. O ailenin Küba’da yaşamayı seven kızı Samira Türk dizilerine hayran ve dizilerde gördüğü İstanbul’u çok merak ediyor...

Camagüey'in Carmen Meydanı bronz heykelleriyle ünlü

Küba müziğinin doğum yeri Holguin’deki duvar resimleri...

Trinidad’ın müthiş sokakları, renkli evleri, kilisenin çan kulesinden görünen şehir manzarası...

Zengin bitki örtüsüyle 150’ye yakın kuş cinsine ev sahipliği yapan Zapata yarımadası ve mangrove denilen sular ile parçalanmış dev bataklık ve ormanlık bölge ile nesli tükenmesin diye koruma altına alınan Küba timsahları…

Havana’da dünyaca ünlü Buena Vista Social Club konserleri. İhtiyar delikanlıların müzik yaptığı muhteşem dansçıların dans ettiği müzik geceleri...

Havana’da ülkesini aydınlatan üç bağımsızlık savaşçısı Atatürk, Bengal-Hint kökenli Tagore ve PeruluMariátegui La Chira’nın buluştuğu Céspedes La Maestranza parkı...

Küba anlatmakla bitmez. En iyisi yaşamak daha da iyisi emperyalizme inat Küba’yı yaşatmak…

Sonraki Haber