Katil Semih Çelik cinayetlerden önce fırına uğramış! Odasından çıkanlar dehşete düşürdü!
İstanbul Fatih'te yarım saat arayla iki genç kızı katleden Semih Çelik, Edirnekapı surlarından atlayarak intihar etmişti. Olaya ilişkin yürütülen çok yönlü soruşturma devam ederken Semih Çelik ile ilgili kan donduran ayrıntılar ortaya çıktı.
Türkiye'yi sarsan vahşete ilişkin yeni ayrıntılar ortaya çıkmaya devam ediyor. İstanbul Fatih'te, İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’i canice katledip ardından intihar eden Semih Çelik'in mahalleden komşuları dikkat çeken ifadelerde bulundu.
Şüphelinin babası Adem Çelik, polise verdiği ifadede, Eyüpsultan’da öldürülen Ayşenur Halil’in oğlunun sevgilisi olduğunu, Fatih’te öldürülen İkbal Uzuner’in ise oğlunun okul arkadaşı olduğunu söyledi. Çelik, oğlunun psikolojik sorunlarının olduğunu, daha önce bu konudan dolayı hastanede tedavi gördüğünü de ifade etti.
'PSİKİYATRİ BÖLÜMÜ’NDE TAKİPLİ HASTAYDI'
Semih Çelik’in İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü’nde bir yıldır takipli hasta olduğu, rutin aralıklarla psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç aldığı ancak, hastaneye herhangi bir yatış kaydı olmadığı öğrenildi.
CİNAYETLERDEN ÖNCE FIRINA UĞRAMIŞ
Hürriyet'te yer alan habere göre, mahalle sakinleri, Semih Çelik’in sessiz bir hayat sürdüğünü, kimseyle iletişim kurmadığını, selam dahi vermediğini dile getirdiler. Haberde, mahalle esnafının “Arada sırada yüzünü görürdük, selam dahi vermezdi. Sadece buradaki evine yatmaya gelirdi” dediği ifade edildi.
Mahallelinin anlattığına göre, olay günü evden çıkan Semih Çelik, sokağın karşısındaki fırına uğramış ve orada kıyafetlerini göstererek, “Üstüm nasıl olmuş, iyi mi?” diye sorup ardından fırından çıkmış.
Semih Çelik'in, öldürdüğü İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in annelerine, kızlarını öldürdüğü fotoğrafları göndererek olay yerinde çağırdığı belirtildi.
VAHŞETİ ÖNCE DEFTERE ÇİZMİŞ
Ekipler Semih Çelik'in evinde yapılan aramalarda odasında buldukları bir defterde karakalem çalışması gördü.
Yapılan incelemelerde defter üzerine çizilmiş, kafası ile vücudu birbirinden ayrılmış ve vücudu parçalanmış şekilde karakalem resim olduğu görüldü.
Bu çizimlerin Fatih'te öldürülen İkbal Uzuner'in ölüm şekline çok benzediği değerlendirildi.
ODASINDAN ÇIKANLAR KAN DONDURDU
Semih Çelik’in evinde inceleme yapan polis, Çelik’e ait bir defter üzerine çizilmiş, kafası ile vücudu birbirinden ayrılmış ve vücudu parçalanmış şekilde karakalem çizimi buldu.
Fatih’te öldürülen İkbal Uzuner’in de Semih Çelik’in defterinde bulunan resme benzer şekilde öldürüldüğü tespit edildi.
Sabah'ta yer alan habere göre ise, Çelik'in komşuları şunları kaydetti:
'İKBAL'E TAKINTILIYDI'
"Semih, 14 yaşından bu yana 5 yıldır İkbal'e takıntılıydı. Onu elde edebilmek ve etkileyebilmek için başka kızlarla birlikte olup İkbali kıskandırmaya çalışırdı. Kız arkadaşları ile eve gelir giderdi."
'İNSAN SEVMEYEN BİR TİPTİ'
"İçine kapanıktı ve kimseyle pek muhatap olmazdı. Genellikle tek başına dolaşırdı. Kimseyle selamlaşmayan birini görünce yüzünü ekşiten, insan sevmeyen bir tipti."
'TEDAVİYİ HER SEFERİNDE REDDETTİ'
"Takıntısından dolayı psikolojik tedavi için 5 kez hastaneye yatırılmak istendi ancak direndi ve her defasında tedavi olmayı reddetti."
‘ABLAMI VERİN BANA’
İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil, gözyaşları içinde toprağa verildi. Polis ekiplerince her iki cenaze töreni için alanlarda geniş güvenlik önlemi alındı.
İkbal'in küçük kardeşi Efe Uzuner tabuta sarılıp “Ablamı verin bana” diyerek gözyaşlarına boğuldu. Cenazeye İstanbul Valisi Davut Gül, Fatih Belediye Başkanı Mehmet Ergün Turan ve çok sayıda vatandaş katıldı. Uzuner, Edirnekapı Şehitliği’ne defnedildi.
Ayşenur Halil için de Gaziosmanpaşa Pazariçi Saadet Camisi’nde cenaze töreni yapıldı. Törene, Halil’in ailesi, arkadaşları, İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Gözen ve Eyüpsultan Belediye Başkanı Mithat Bülent Özmen de katıldı. Kılınan cenaze namazının ardından Karlıtepe Mezarlığı’ndaki aile kabristanlığında son yolculuğuna uğurlandı.
Katil Semih Çelik’in dün öğlen vakti cenazesi Eyüpsultan Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından defnedilecekti. Ancak cenaze namazı güvenlik gerekçesiyle iptal edilerek doğrudan mezarlıkta toprağa verildi.