'Kazdağları’nda huzurevi kuruyoruz'

Görev Vakfı bağışçısı karı kocanın, taşınmaz mal varlıklarında huzurevi kurulmasına olur derken şartları var: Aydınlık okunacak, Ulusal Kanal izlenecek. Öyle bir dünyada yaşlılık dönemini yaşayacaklar ki dostları, gönüldaşları bir arada olmalı. Üretimin bir ucundan tutmalılar, dünya meselelerine uzak kalmamalılar. İmece bir kez daha tunç kanununu işletecek, gönüller bu kez yeni dünyanın kuruluşunda yaşlıları birleştirecek, el birliğiyle yeni nesillere yeni ufuklar açacaklar. Görev Vakfı Huzurevi projesi koordinatörü ve Görev Holding’e bağlı Önel İnşaat Genel Müdürü Hasan Ali Kızılırmak ile bu rüyayı ve nasıl gerçekleşeceğini konuştuk.

AYDINLIK OKUNSUN

ULUSAL KANAL İZLENSİN

Görev Vakfı 6. Genel Kurulu’nda huzurevi projesi adlı sunumu yaptınız. Bu fikir nasıl doğdu?

Öncelikle bir talepten çıktı. Görev Vakfı’na 60-70 yaş civarı üyelerimizden şu soru geliyordu: Biz ileriki yaşlarımızda kendi dostlarımızla zaman geçirmek istiyoruz. Aydınlık gazetesinin geldiği Ulusal Kanal’ın izlendiği bir huzurevi istiyoruz. Düşünce böyle ortaya çıktı.

Ayrıca huzurevi vakfımız için bir prestij göstergesi. İyi bir hizmet verilen bir huzurevi işletmek, ta Pamukoğlu (Önceki Görev Vakfı Başkanı Mustafa Pamukoğlu) döneminden beri aklımızda vardı. Evimizi bağışlayalım, sizin yapacağınız bir huzurevine gelelim, diye bir talep vardı. Buradan hareketle uzun zamandır uygun yer arayışı içindeydik.

Yani bağış arazi gelince, haydi buraya huzurevi yapalım, demediniz…

Tabii tabii, öncesi var. Biga’da devam eden bir projemiz vardı, halen var. Aslında bununla ilgilenirken Ethem Dülergoğlu ve eşi Hatice Kübra Dülgeroğlu 'Bizim böyle bir yerimiz var, ondan da yararlanın' dediler. Bu bizim ilk projemiz olacak. Bakıma muhtaç olan kişilere bakamayacağız. Sağlıklı, sosyal insanların bakıldığı yer olacak. Biga ve diğer bağışlanan ve bağışlanacak yerlerimiz, yan tesisler oluşturacak.

MEDENİYET VE DOĞA İÇ İÇE

Şimdiki yerin özellikleri neler?

Huzurevi denince ilk akla gelen şey, hastanelere yakınlığı. Yerimiz, Kazdağları ve Madra Dağları arasında. Çam ormanlarıyla zeytinliklerin içinde. Şöyle söyleyeyim: Çam ormanlarının kıyısında. Yaklaşık 20 kilometre yarıçaplı bir bölgede 5 büyük hastane var! Sonra ulaşım açısından çok elverişli. İzmir’e 2,5 saat, havalimanına 15 dakika uzaklıkta. Belli günlerde İstanbul ve Ankara’ya uçuşlar var. Yaz aylarında Almanya’ya seferler var.

Tam olarak yeri neresi?

Balıkesir Havran ilçesine bağlı Küçükdere köyünde. Bu, aynı zamanda Ethem beyin de köyü.

Toplamda bağışladığı yerlerin bugünkü değeri 15 milyon lira. Bundan sonra taşınmaz bağışlarını artırmamız gerekli. Önemli bir örnek.

‘GENÇLERİ DÜŞÜNEREK

BAĞIŞLADIK’

Bağışçılar miktarları pek açıklamaz ama…

Çok mütevazı bir insan evet. Kendisi 6. Kurul’da bir konuşma yaptı. Mesela Vakıf Başkanımız Erkan Önsel, sen neler yaptın, diye konuşmasını talep edince konuştu. Onun anlatmasını istedi ki, bilsin insanlar. Ethem bey, ‘Biz yaptık, ama bunlar küçük şeyler' dedi. Devam etti: Eşimle düşündük karar verdik, en doğru yatırımın bu olacağını düşündük. Gençleri de düşünerek bu bağışı yaptım. Şunu görüyorum, benim binlerce çocuğum var. Onları düşünerek ve geleceğimi düşünerek yaptım bu bağışı.

Bölge açısından özellikleri ne olacak huzurevinin?

Şöyle bir hizmet vereceğiz. Kazdağları, oksijen açısından dünyada ikinci. Bir tarafta da Madra Dağları var. İkisinin tam ortasında. Yazları güneye göre daha serin, ama kışları ılık bir iklimin olduğu bölge. Doğal güzellikleri çok. Çevrede pek çok mavi bayraklı plaj var. Şelaleler dolu. İnsanlar hâlâ çeşme suyu içiyor. Zeytinciliğin başkenti Edremit Körfezi, biliyorsunuz. Dünyada önemli bir üretim merkezinin tam ortasındayız. Burası Edremit Körfezi’nin giriş kapısı! İstanbul, Ankara ve Bursa’dan Edremit Köfezi’ne giderken Havran’dan geçmek zorundasınız. Merkeze 5 kilometre uzaklıkta. Koca Seyit köyü, Güre kaplıcalarına komşu, 23 kilometre uzaklıkta.

Yaşlılıktan korkmayacağız desenize… Ne kadar kapasitesi?

Arazi büyüklüğü 1659 metrekare. İki katlı, 25 odalı, 45 kişi kapasiteli, 20 çift kişilik, 5 tek kişilik odası olan bir huzurevi yapacağız.

KİŞİ BAŞINA

22 METREKARE BAHÇE

Diğerlerinden farkı ne olacak?

Prosedüre göre kişi başına 3 metrekarelik bahçe alanı isteniyor. Bizde 22 metrekare olacak. Ortalamanın 7 kilometre üstünde. Arazinin 500 metre ilerisinde Ethem bey tarafından bağışlanan bir arazi daha var. Orayı da sosyal ve spor alanı olarak düzenlemeyi düşünüyoruz. Zeytinlikler arasında bir yolla ulaşılabilen ek bir alan yapacağız. Bu alan ise 22 metrekarelik bahçe alanına dahil değil.

Yapı özelliklerine ilişkin planlar var mı?

Kendi enerjisini kendi üreten bir bina kuracağız. Doğa ile iç içe, doğayı kirletmeyen bir bina olacak. Bizim çevremizde Görev Vakfı üyesi doktor, sosyal hizmetler uzmanı, hemşire gibi doğrudan huzurevinde ihtiyacımız olan insan kaynağımız da mevcut. Son bir hafta içinde 4 ayrı sosyal hizmet uzmanıyla tanıştım, Vakfımızın üyesi.

Henüz erken ama yapı imar izinleri, inşaat başlangıcı için bir takvim belirlendi mi?

Görev Vakfı yeni belirlenen Yönetim Kurulu’nun ilk toplantısını yaptıktan sonra kayıt şartlarını belirleyip duyuracak. Bir an önce işe koyulduk, belediye ile görüşmelerimiz sürüyor. Havran Belediye Başkanı Sayın Emin Ersoy’a da teşekkür ediyoruz. Projemizle ilgilendi ve hızla hayata geçirilmesi için elinden gelen desteği veriyor. Yakın zamanda inşaat ruhsatını alıp ilk kazmayı vuracağız.

SAĞLIK HİZMETLERİNE YAKIN

Huzurevi, Havran Devlet Hastanesine 2 kilometre, Edremit Devlet Hastanesine 7,5 kilometre. Özel Körfez Hastanesine 12 kilometre, Edremit Diş Hastanesine 13 kilometre, Burhaniye Devlet Hastanesine 17,5 kilometre uzaklıkta. Ayrıca bölgedeki en büyük sağlık kuruluşu olan Balıkesir Şehir Hastanesine de 85 kilometre uzaklıkta.

‘SAKİNLER ÜRETİME KATILABİLECEK’

“Ethem Bey'in diğer arazilerinin toplamı 97 dönüm. Ağırlıklı olarak zeytinlik, yağlık zeytin ve sofralık zeytin üretimi var. Ayrıca buralarda nar, ceviz, ayva, elma gibi pek çok çeşit meyve ağacımız var. İsteyen, dileyen konuklarımız, oralara gelip üretime yardımcı olabilirler. Yakındaki yerde tavukçuluk yapalım, huzurevi yumurtaları oradan gelsin gibi düşüncelerimiz de var.”