Kendini yakından tanımanın aracı: Sanat terapisi

Ressam ve dışavurumcu sanat terapisi koçu Belma Bozkurt ile sanat terapisi üzerine konuştuk. Bozkurt, sanat terapisi uygulamasının psikolog ve psikiyatristlere yardımcı olduğunu ya da günlük hayatın stresinden arınmak için de uygulanabileceğini belirtti.

Ressam ve sanat terapisi uygulayıcısı Belma Bozkurt, katıldığı ArtContact Çağdaş Sanat Fuarı’nda sanat terapisi üzerine sorularımızı yanıtladı. Fuarda Atölye Sanat Hayatı’nın sergisi kapsamında işleri sergilenen Bozkurt, Zafer Bilgin’in düzenlediği “Acının Estetiği” başlıklı panelde de konuşma yapmıştı.

  • Sanat terapisinin ne olduğunu anlatabilir misiniz?

Genelde sanat terapisti ile sanat terapisi uygulayıcılığı karıştırılıyor. Sanat terapistleri daha çok sanat ile yakından ilgilenen psikologların ve psikiyatristlerin uyguladıkları bir yöntem. Sanat terapisi uygulayıcılığı ise psikolog ve psikiyatristlere hizmet eden noktalarda ya da patolojik olmayan durumlarda kullanılıyor. Örneğin; annesi babası boşanmış çocuklar, astım hastası çocuklar ya da boşanma sürecinde olan ebeveynler, kronik hastalığı olan bir birey gibi kişilere sanat terapisi uygulayıcılığı ile destek olabiliyoruz. Ben sanat terapisti uygulayıcısı, “co active koç” ve resim sanatıyla ilgilenen bir sanatçıyım. Sanat terapisti olan bir psikiyatriste/psikoloğa baktığımızda ise psikiyatr uygulaması da yapabilir, sanat terapisini kullanarak terapilerinde de yer verebilir, tercihen yanında beraber çalıştığı bir sanat terapisi uygulayıcısına da ekibinde yer verebilir.

Sanat terapisi egonun regresyonu (kaynağa inmek) olarak tanımlanıyor. Sorunlu olan döneme gerileme, regrese olma hali. Bir acı, bir travma, bir kayıp. Üstünü örttüğümüz konuları sanat terapisiyle açığa çıkartıyoruz. Eğitimini aldığım hocamın çok güzel bir tanımı var. Sandıktan çıkan eşyalar gibi olduğunu söylüyor. Sanat terapisi aracılığıyla sandığın kapağı açılıyor ve  geçmişten gelen o öğeler dışarıya vuruluyor. Sanat terapisi danışan ile birebir de çalışılabilir, tercihen gruplar halinde de çalışılabilinir. Burada sanatı araç olarak kullanıyoruz. Sanat terapisi uygulayıcılığında edebiyat, resim, şiir, müzik ve drama kullanılabilir. Doğru olan yöntemi danışana göre ya da grup terapisiyse konuya göre seçmek gerekiyor. Her konuya göre farklı bir araç kullanabiliriz. Mesela kararsız kaldığınız bir konuyu ayrıştırmak istiyorsanız, ritim tekniğiyle doğru seçimi bulabilirsiniz. Ya da sınırlar konusunda çalışacaksak, eşleştiğiniz bir danışanla beraber aynı kağıda bir resim yaparsınız ve bu yaptığımız resimdeki tecrübemiz üzerine konuşarak, “şimdi burada ne oldu” diyerek bu ayrımları belirleyebiliriz.

Dünyada çok eski zamanlardan beri kullanılan bir yöntem. Aslında mağaralara yapılmış olan resimler bile bir sanat terapisinin sonucu olduğu düşünülüyor. En son 1970’lerde Çapa Tıp Fakültesi'nin altında yer alan bir depo alanında, şizofreni ve bipolar hastalarının ürettiği resimler bulundu. Atölye kurarak hastalarla bunun üzerine çalışmalar yapmışlar. Prof. Dr. Olcay Yazıcı, ‘Çığlık’ ismini verdiği bir sergiyle bunu bütün topluma duyurdu. Bu da önemli bir örnekti Türkiye'de yapılan çalışmalara.

Belma Bozkurt
Artcontact fuarında
  • Nasıl uygulanıyor?

Öncelikle sanatın araçlarını kullanıyorsunuz. Boyalar, kalem, belki el işi malzemeleri, belki yazarak… Aslında dile getirmekte zorlandığınız bir konu sanat terapisi uyulamasıyla görsel olarak dökülmeye başlıyor. Ve o döküldükten sonra, kişi onunla karşı karşıya kaldığında, onu kabullenmesi, onun üzerine konuşması ve farketmesi çok daha kolay oluyor. Psikiyatristler de, psikologlar da bunu isterlerse kullanabilirler ve Türkiye'de kullanan önemli isimler de var. Ehil eller tarafından uygulanması önemli.

  • Uygulamaya bir örnek verebilir misiniz. Mesela müzik nasıl kullanılıyor?

Mesela şöyle bir oturuma örnek verebilirim. Altı kişi benimle beraber oturuyorlar. Ben modere ediyorum. Herkes kafasında ikilem yaşadığı bir konuyu belirliyor. Mesela “o işi mi seçeyim, bu işi mi seçeyim?” Herkes salona dağılıyor ve bireysel olarak iki soruya özel kendi ritmini çalışıyor. Her yanıt için bir ritim kalıbı belirleniyor ve bu soruya cevap verirken o ritmi çalmasını istiyoruz. Kendine daha yakın bulduğu yanıtı ve nedenini böylece bulmasını sağlıyoruz. Kişi oradan bir farkındalıkla ayrılıyor. Bu belki bir psikiyatristin birebir terapisinde yapılsa başka boyutlara da derinleşebilir. Ama sanat terapisi uygulayıcısı olarak belli bir noktada durmak, zarar vermeden sağaltımı önemsemek anlamlı.

Benim pratiğimde, aynı zamanda co-active coach  olduğum için sanat terapisini dışavurumsal koçluk olarak ele alıyorum. Aldığım eğitimlerle de sürekli güncelliyorum.

  • Bu uygulama insanın kendini daha yakından tanımasının bir aracıysa eğer, sizce insan neden kendine bu kadar yabancılaşmış? Neden uzaklaşmış özünden?

Bir sorunla baş etmekte zorlanmaktan kaynaklı, belki kaçınmalı bir davranış olabilir. Koçlukta şu söylenir; “İnsan tam ve bütündür. Tüm fonksiyonlarıyla yüzde yüz yaratıcıdır’. Bu düşünce özünüze, değerlerinize ulaşarak kendinizi gerçekleştirmenizi sağlayacaktır. Aşmanız gereken engel ise yine kendiniz ve sabotörünüzdür.

Mesela bir şeyi yapmak istersiniz fakat iç sesiniz sürekli olarak size “sen yapamazsın, sana göre değil” diye konuşur. O ses baskın geldiğinde, kendinizden, sizi siz yapan özünüzden uzaklaşırsınız.  “Ya ben yapamam zaten” dersiniz. Ya da akışına bırakırsınız,  kaçınırsınız. Biz o iç sesi metofor ve sembollerle konuşturmaya çalışırız. O canlanır görsel olarak. O sesin haklı olmadığını fark etmeye başlarsınız. Sonra siz tekrardan değerlerinizle bir araya gelirsiniz. O sabatörü aşmışsınızdır. Ve sonra gitmek istediğiniz yolda kendi istediğiniz şekilde devam edersiniz.

Sonraki Haber