Kurban Bayramı’nda kene vakalarına dikkat!

Prof. Dr. Ayşen Gargılı Keleş, ‘Kurbanlık hayvanlar veteriner hekim kontrolünden geçmeli. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hayvanlarda belirti göstermeden de bulunabilir. Kesim yapan kişiler eldiven kullanmalı. KKKA ile enfekte hayvan karkası bir süre sonra bulaştırıcılığını kaybedecektir.’ dedi

Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Temel Sağlık Bilimleri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ayşen Gargılı Keleş, Kurban Bayramı öncesinde kurbanlık hayvanların veteriner hekim kontrolünden geçmesi uyarısında bulundu.

Havaların ısınmasıyla birlikte kene vakalarında artış yaşandı. “KKKA hastalığının yayılışını önlemenin yolu H. marginatum (sorumlu kene) sayısını azaltmaktır.” diyen Prof. Dr. Ayşen Gargılı Keleş, Kurban Bayramı öncesinde yapılması ve yapılmaması gerekenlere ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Keneler bahar aylarında sıcaklığa bağlı ortaya çıkıyor. Ekim ayına kadar doğada görülüyor. Bu yıl KKKA şüphesiyle ilk ölüm vakası Erzurum’da gerçekleşti.

KKKA HAYVANLARDA BELİRTİ GÖSTERMEYEBİLİR

- Kurban Bayramı yaklaşıyor, ne gibi önlemler alınabilir?

Kurbanlık hayvanların veteriner hekim kontrolünden geçmiş, sağlıklı hayvanlar olmasına dikkat edilmeli. Hayvanların kesimi sırasında, kurbanlık hastalığı taşıyorsa vücut sıvıları ile temas edenlerin hastalanma riski olur. KKKA hayvanlarda belirti göstermeden de bulunabilir. Kesim yapan ve hayvanın doku ve sıvıları ile temas eden kişilerin eldiven kullanması tavsiye edilir. KKKA ile enfekte hayvan karkası bir süre sonra bulaştırıcılığını kaybedecektir, ancak kesim sırasında alınacak önlemler önemlidir. Bir diğer risk de bölgeler arası hatta ithal hayvanların nakli sırasında hastalık taşıyan kenelerin de başka bölgelere taşınabilmesidir. Keneler tutundukları konağı doyup düşme zamanları gelmeden bırakmaz. Hayvana tutunmuş ve kan emmekte olan kenenin, onu bırakıp yakınındaki insana geçme şansı yoktur. Ancak kurbanlık hayvanların bakımı, hatta satışı sırasında bile üzerlerindeki keneler elle sıkılarak, patlatılarak temizlenirse KKKA bulaşma riski olabilir.

VAKA SAYILARI ARTIŞTA

- Türkiye’de KKKA en çok nerelerde görülüyor? Yıllara göre artış ve azalış oranları ne durumda?

Endemik bölge olarak tanımlanan Çorum, Gümüşhane, Sivas, Tokat ve Yozgat başta olmak üzere bu bölgeyi çevreleyen tüm illerde ve ülkemizdeki tüm bölgelerde yayılış göstermektedir. Sağlık Bakanlığının en son veri paylaşımı 2017 yılına aittir ve o yıl için hastalığa yakalananların oranının en yüksek olduğu iller Artvin, Bayburt, Erzincan, Erzurum, Gümüşhane ve Tokat olmuştur. Ne yazık ki takip eden yılların verileri Sağlık Bakanlığı tarafından henüz paylaşılmamıştır. 2020 yılında Bakan Yardımcısı tarafından 480 vaka olduğu belirtilmişti. 2023 yılında ise 1400 vaka sayısına ulaşıldığı haberi mevcuttur. Sağlık Bakanlığı verilerine göre 2008-2017 arasında en yüksek yıllık vaka sayısının 1318 olduğu göz önüne alınırsa, yıllık vaka sayılarının yeniden artışta olduğu tahmin edilebilir. Özellikle Kovid-19 pandemisi döneminde KKKA pandeminin gölgesinde kaldı ve vakaların güncel sayısı ve durumu konusunda net bir bilgi paylaşımı yapılmadı.

Prof. Dr. Ayşen Gargılı Keleş

KIRSAL KESİM İÇİN RİSK

- Her kene hastalık bulaştırır mı? Kene kaynaklı diğer önemli hastalıklar nelerdir?

Doğada bulunan her kene KKKA hastalığı açısından risk taşımaz. Ülkemizde bu hastalığın kanıtlanmış vektörü (taşıyıcısı/bulaştırıcısı) Hyalomma marginatum soyundaki kenelerdir. Bu kenelerin erişkinleri özellikle sığırlardan kan emer ve doymuş dişileri mera/otlaklarda hayvanın üzerinden düşer. Bulundukları dış ortamda yumurtlar ve ölürler. Yumurtadan çıkan larvalar yerden beslenen kuşlara, kirpi, tavşan gibi küçük memelilere tutunur ve onlardan kan emerek doyar. Bulundukları konağı terk etmeden dönem değiştirir ve doymuş nimfler olarak tutundukları kuş ya da küçük memeli konağı bırakır, toprağa düşer ve toprakta erişkin keneler haline gelirler. Yumurtadan aç erişkin keneye bu gelişim süreci ortalama 3-4 ay kadar sürer. İnsanlar için risk oluşturan dönemleri kırsal alanlarda, otlak ve meralarda, özellikle tavşan gibi ara konakların beslenmek için geldiği, dinlendiği, gecelediği ekili arazilerde bulunan aç erişkin kenelerdir. Ülkemizde insanları tutan keneler konusundaki çalışmaların hemen tamamında insanlara erişkinlerin tutunduğu saptanmıştır. Bu durumun avantajı yeni tutunmuş erişkin kenenin bile oldukça büyük, kolaylıkla görülebilecek boyutlarda olmasıdır. Önemli olan bir konu; bu kene ve dolayısı ile KKKA’nın büyük şehirlerdeki sınırlı alanlarda bulunan, yaban hayatı ile ilişkisi olmayan bahçe/park özelliğindeki yerlerde riskinin çok düşük olmasıdır. KKKA, şehir parkları ve buralarda bulunan insanlar için değil, kırsal yaşamdaki insanlar için risk oluşturur.

Ancak KKKA olmasa da, şehirlerdeki bahçe/park şeklindeki açık alanlarda da bulunabilecek keneler vardır. Özellikle taban örtüsü sık olan şehir ormanları ve korularda Ixodes ricinus soyundaki kene türü öne çıkmaktadır. Bu kene de önemli başka bir kene ile bulaşan hastalık olan Lyme hastalığını bulaştırır.

CIMBIZLA ÇIKARILABİLİR

- Kene vakalarında yapılması ve yapılmaması gerekenler nelerdir?

Gerek şehirlerde gerekse kırsalda, tarımsal aktivite, hayvan otlatma, yürüyüş, piknik gibi açık alan aktivitelerinden sonra eve dönüldüğünde mutlaka vücut kontrolü yapılmalıdır. Özellikle kasık bölgesi, parmak araları, kulak arkası, kadınlarda meme altları dikkatlice kontrol edilmelidir. Kene ile bulaşan hastalıklarda, kenenin erken fark edilmesi ve çıkarılması önemlidir. Kene bir cımbız yardımıyla deriye en yakın yerinden tutularak sabit bir kuvvetle yavaşça çekilerek çıkarılmalıdır. Üzerine herhangi bir madde dökülmemeli, elle sıkılarak patlatılmamalıdır. Fark edildiği, görüldüğü gibi vücuttan çıkarılmalıdır, bu işlem için sağlık kuruluşuna gitmeyi beklemeye gerek yoktur. Çıkarılan kene alkol içeren küçük bir şişenin içine alınabilir. Tiplendirilmesi ve varsa muhtemel hastalık risklerinin tanımlanması için bu konuda yardımcı olabilecek kurum/kişilere ulaştırılabilir.

Açık alan aktivitelerinden önce vücuda sürülebilen ya da kıyafetlere uygulanan repellent ya da akarisitlerden de yararlanılabilir. Ancak bunların koruyucu özelliğinin yüzde 100 olmadığı unutulmamalıdır.

FARKINDALIK ARTIRILMALI

- KKKA konusunda gerek vatandaş gerek devlet neler yapmalı?

KKKA hastalığı kaynaklı ölümlerde, geç fark etme ve sağlık kuruluşlarına başvuruda gecikilmesi en önemli risklerden biridir. Özellikle kırsal alanlarda yaşayan, tarım-hayvancılık ile uğraşan kişilerin farkındalığının olması çok önemlidir. Kendilerini her gün mutlaka kontrol etmeleri, kene tutmasını fark ettiklerinde keneyi hemen uzaklaştırmaları, sonraki bir hafta boyunca KKKA belirtileri açısından dikkatli olmaları, belirti ortaya çıkarsa hemen en yakın sağlık kuruluşuna gitmeleri ve mutlaka kene tutmasından bahsetmeleri önerilir. Şehir park/bahçelerinde basit fiziksel önlemler vatandaşlar tarafından uygulanabilir. Oturulacak alanlara açık renk örtüler sermek, kenenin fark edilmesi için açık renk kıyafetler giymek, riskli sezonda ve alanlarda mümkün olduğunca uzun kollu, uzun paçalı kıyafetler giyerek kenenin vücut ile temasını kesmeye çalışmak gibi. Gün sonunda mutlaka vücutta kene kontrolünün yapılması önemlidir.

EŞ ZAMANLI İLAÇLAMA

KKKA hastalığının yayılışını önlemenin yolu H. marginatum (sorumlu kene) sayısını azaltmaktır. Bu da en kolay biçimde erişkin kenelerin konağı olan sığırların düzenli ve periyodik olarak ette ve sütte kalıcı etkisi olmayan akarisitlerle ilaçlanması ile mümkün. Önemli olan bu ilaçlama rejiminin geniş çaplı bölgelerde, düzenli ve riskli sezon boyunca eşzamanlı olarak yapılmasıdır. Bu şekilde erişkin kenelerin oluşturacağı yeni yavrular engellenebilir ve toplam kene popülasyonunda bir azalma gerçekleşebilir. Daha az kenenin kalması, daha az insan-kene teması dolayısı ile daha az vaka demek olacaktır. Bunun dışında bazı kişilerce örneğin çöplerin ilaçlanması, doğanın ilaçlanması, hatta meraların sürülmesi gibi sorumlu kene ile hiç ilgisi olmayan, çevre felaketlerine yol açacak yöntemlerin etkisi de uygulanabilirliği de yoktur.

- KKKA gibi diğer zoonoz hastalıklar ile ilgili neler söylemek istersiniz, önlem alınmadığı takdirde bizi neler bekliyor?

Doğanın tahribatı, insan-etken karşılaşmalarını arttırarak zoonotik hastalık risklerini çoğaltacaktır. İnsanların doğal yaşam alanlarını işgal etmesi, kontrolsüz şehirleşme, yaban hayatının yok edilmesi hastalık etkenlerinin ve kenelerin kendilerine yeni konaklar (insanlar) bulması ile sonuçlanacaktır.
Zoonoz hastalıkların çıkış ve yayılışının kontrol altına alınmasında en önemli faktör Tek sağlık anlayışının yerleşmesidir. Bu anlamda, en önemli koruyucu sağlık grubu olan veteriner teşkilatının kurulmaması, sağlık bakanlığının zoonotik ve vektörel hastalıklar şubesindeki veteriner hekim kadrosunun yetersizliği, veteriner hekimliğin hala sağlık alanından sayılmaması gerek bakanlıklar gerekse belediyelerde veteriner hekimlikle ilgili birimlerin ve çalışanların sayıca yetersizliği ülkemiz için risk faktörleridir.

AFRİKA, ASYA, ORTADOĞU…

- Dünyada KKKA hastalığının güncel durumu nedir?

KKKA dünyada Afrika ve Asya ülkelerinde, özellikle Ortadoğu’da zaman zaman salgınlar şeklinde görülüyor. 2022 yılında Irak’ta 97 hastadan 27 sinin öldüğü bir salgın oldu. Ülkemizdeki salgının çıkışı gibi dünyadaki salgınlar da uzun süreli çevresel, ekolojik faktörlerin birikmesi, ya da bir vakanın çevresinde şekillenen hastane kaynaklı enfeksiyonlar şeklinde görülüyor. Hastalığın yüzde 30- yüzde 80 gibi yüksek ölüm oranlarının görüldüğü ülkelerde bu oranlar sağlık sistemi ve tedavi imkanlarının yetersizliği ile ilişkili. Henüz etkili bir aşının kullanımda olmaması da önemli bir etken.

Sonraki Haber