Kerry ‘B planını’ unutamıyor

Suriye’de devam eden ateşkese dair pazartesi günü açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, “Birleşik bir Suriye’yi kurtarmak için son şans olabileceğini” söyledi.

Suriye’de devam eden ateşkese dair pazartesi günü açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, tüm tarafların kurallara uyması çağrısında bulunarak, siyasi çözümden başka bir yol bulunmadığını ve bunun “Birleşik bir Suriye’yi kurtarmak için son şans olabileceğini” söyledi. ABD ve Rusya’nın girişimleriyle sağlanan ateşkesin ülke genelinde çatışmaların durdurulması, insani yardımın ulaştırılmasını kapsadığını ve 7 gün sonunda “sükunet sürerse” Amerikalı ve Rus yetkililerce Ortak Uygulama Merkezi (OUM) kurulacağını hatırlatan Kerry, çatışmaların durmaması halinde “düzenlemenin devam etmeyeceğini” bildirdi.

B PLANINDAN VAZGEÇMİYOR

Kerry, bu kapsamda “Sükuneti sağlamaya yönelik zorluklar olacak. Bunu bekliyorum ve galiba herkes bekliyor. Ama yine de bu planın işe yarama şansı var” diye konuştu. John Kerry’nin hafta başında yaptığı “Birleşik Suriye için son şans’ vurgusu akıllara Washington yönetiminin daha önce açıkladığı B Planını getirdi. Şubat ayının sonunda yürürlüğe girmesi planlanan ateşkes öncesi ABD Senatosu’nda konuşan Kerry, “Eğer adım atmazssak işler daha kötüye gidebilir. Suriye’de B planı ülkenin bölünmesi olabilir” ifadelerine yer vermişti. Senato’da yaptığı konuşmada bölünmenin nasıl olacağına açıklama getirmeyen ABD Dışişleri Kerry’nin ardından konuyu gündeme taşıyan Wall Street Journal gazetesi Pentagon’un plan kapsamında Suriye’deki teröristlere uçak düşürmekte kullanılan ve omuzdan ateşlenen MANPAD’leri temin edebileceğini duyurmuştu.

‘ANLAŞMA RUSYA’YI SÜPER GÜÇ YAPACAK’

ABD ve Rusya arasında varılan Suriye ateşkesini yorumlayan ünlü İngiliz gazeteci Patrick Cockburn, anlaşmadan Rusya’nın kazançlı çıkacağını dile getirdi. Cenevre’de atılan imza gereği Rusya ve ABD’nin ortak operasyon düzenleyeceğini hatırlaran Cockburn, The Indipendent için kaleme aldığı yazıda “ Eğer plan başarılı olursa bu, Rusya’nın Sovyetlerin 1991’de yıkılmasıyla kaybettiği süper güç statüsünü geri kazanmak için aldığı uzun yolu gösterecek” satırlarına yer verdi.

Cockburn yazısının devamında ise Washington ve Moskova arasında imzalanan anlaşmada kimi boşluklar olduğunu iddia etti. Anlaşmada IŞİD ve Nusra hedeflerine kara harekatının düzenlenmesinin öngürüldüğünü ancak bunu kimin gerçekleştireceği noktasında bir muğlaklık olduğunu savunan Cockburn, Nusra’nın çevresinde bulunan ‘ılımlı’ muhalefetinden de bölgeyi kolaylıkla terk etmeyeceğini dile getirdi.

Sonraki Haber