Kestane rekoltesi yüzde 90 düştü! Bakın sebebi ne...
Beydağ’da bu sene kestane üreticisininyüzü gülmedi. 2022 yılında 13 ton verim alınan bir kestane bahçesinden 2023 yılında 1 ton 300 kilogram hasat edildi. Rekoltenin düşmesinin sebebi ise olumsuz hava koşulları ve “Gal Arısı” adlı zararlı böcek
İzmir’in Nazilli sınırındaki Beydağ ilçesinde vatandaşın geçim kaynağı hayvancılık ve kestane üretimi. Meşhur Beydağ kestanesinin üretildiği ilçede neredeyse herkesin kestane bahçesi var. Ancak bu sene kestane üreten bahçelerin boynu bükük kaldı. Yıllardır dal kanseriyle mücadele eden çiftçi, güç bela kestane üretmeye çalışırken iklim değişikliği ve zararlı böceklerin artması rekolteyi neredeyse yüzde 90 oranında düşürdü. Aydınlık’a konuşan Beydağ Ziraat Odası Başkanı Ünal İçmesu, üretici için devletten destek istedi.
DAL KANSERİ BİTMEDEN GAL ARISI MUSALLAT OLDU
Başkan İçmesu, Beydağlı çiftçinin dal kanseriyle mücadelesi bitmeden gal arısı adlı zararlıyla başının derde girdiğini şöyle anlattı:
“25 sene önce 600 senelik tarihi ağaçlarımız vardı. Sonra dal kanseri diye bir hastalık türedi. Bu hastalıktan dolayı yıllarca ağaçlarımızı kaybettik. Zaten bunun böyle olmasından dolayı rekoltemiz bayağı düşmüştü. Alternatif olarak yeniden dikimler yapıldı. Tabii dışardan farklı farklı yöntemler denemeye başladık. Aşı tedarik ettik derken bu sefer de ayrı bir zararlıyla karşılaştık. O da gal arısı adı verilen böcek. Bu böceğin dışardan gelen aşılarla ülkeye girdiğini düşünüyoruz. Biz bu zararlıyı Tarım İlçe Müdürlüğü ile çok hızlı tespit ettik ama böcek çoktan yayılmaya başlamıştı. Gal arısı şunu yapıyor daha kestane tomurcukken meyve verecek kısımları tamamen yiyip yok ediyor. Zaten iklim değişikliği de bizi çok etkilemişti.”
‘PLANLI ÜRETİM ŞART’
2023 yılında verimin çok büyük bir şekilde düştüğünü söyleyen İçmesu, devletin planlı üretim yapması gerektiğini söyledi: “Bazı bölgelerde %80 kaybımız oldu. Bu sene 10 ton verim alınan yerden çiftçimiz 2 ton verim alamadı. Çiftçimiz bu sene çok sıkıştı. Hem gal arısıyla hem de dal kanseriyle mücadele ediyorlar. Çiftçimizin girdi maliyetleri de oldukça arttı. Mesela bu dediğimiz onca sıkıntıyla bir kişi tek başına mücadele edemiyor Bir işçiye günlük 2 bin lira yevmiye verilmesi gerekiyor. İlaç masrafı da oldukça yüksek. Sürekli ilaç almak zorunda kalıyorlar. Şimdi mazot da 40 liranın üzerine çıktı. Daha yetiştirirken ürün kaç para olacak onu bilmiyoruz. Çiftçi şu anda kestanenin kilosuna 150 lira dediği zaman bile kâr etmiş olmuyor. Mesela geçmişte patates üretimi burada çok fazlaydı. Ancak üretimden dolayı ciddi zarar eden çiftçilerimiz oldu. Bazıları bu zararı kaldıramadı intihar etti. Bizim planlı üretim yapmamız şart. Yoksa çiftçimiz daha çok zarar görecek.”
13 TONDAN BİN 300 KİLOYA
Bölgede en fazla kestane üretiminin olduğu Çomaklar köyünün muhtarı Bünyamin Süren, tarihte görülmeyen bir zayiat yaşandığını söyledi. Süren, yaşanan sıkıntıyı Tarım İl Müdürlüğü’ne hemen başvurduğunu sıkıntının ortaya çıkmasının ardından bakanlığa başvurduğunu anlattı. Ancak Süren, hala bakanlıktan cevap alamadı. Kendisi de üretici olan Muhtar Süren şöyle konuştu:
“Benim 27 dekar arazim var. Her sene 12-13 ton kestane üretirdim. Şimdi bu sene bin 300 kilo anca üretebildim. Bu yaşadığımız sorunu devletimizin görmesi lazım. Bizim elimizden tutması gerek. Bu kış ne yapacağız kara kara düşünüyoruz. Girdi maliyetlerini ödemek için kredi çekmek zorunda kalan çiftçimiz oldu. En azından kredi ödemelerimizi biraz erteleyebilirlerdi. Ama sesimizi duyan yok. TARSİM'den sigorta yapmıştım. Ama zarara uğradım ağaçlarım hastalandı TARSİM bir destekte bulunmadı.”
İTHAL KESTANE ÇİFTÇİYİ ZORA SOKTU
Beydağ Ziraat Odası Başkanı Ünal İçmesu, Türk çiftçisinin kazanması için ithal üründe yüksek gümrük vergisi istedi:
“Çin kestanesi bildiğim kadarıyla şu anda bizim ülkemizde 40 liraya mal ediliyor. Bizim kestanemizin hak ettiği değer ise en az 150 lira. Devletimizin burada kesinlikle önlem almalı. Bugün biz kendi ürünümüzü yurt dışına satmakta sıkıntı yaşıyoruz. Bizden kimse kestane almıyorken biz niye Çin kestanesinin ülkeye girişini serbest bırakarak kendi çiftçimizi zor duruma düşürüyoruz? Şu anda bu işin ticaretini yapan tüccarlar bir miktar kestane aldılar. Fiyat kurtarmayınca hepsi kestaneyi soğuk hava depolarına koydu. Serbest piyasa ekonomisinden dolayı dışardan gelen her şeye kapıyı açıyoruz. Ama biraz da kendi üreticimizi düşünmemiz lazım. Gerekirse gümrük vergisini yükselteceğiz. Buna bir şekilde devlet engel olmalı. Yazık değil mi bizim çiftçimize? Çiftçi daha hasat ettirdiği işçinin parasını veremedi…”
BEYDAĞ KESTANESİ DİYE SATIYORLARMIŞ
“Bir de şöyle bir sıkıntı var. Çin kestanesi içeri girdi. Uyguna alan tüccarlar var. Alıp götürüp Beydağ kestanesi, Bozdağ kestanesi, Aydın kestanesi adı altında ülkemizin dört bir yanında satmaya başladılar. Bunların acilen denetlenmesi lazım.”
‘DEVLETİN MÜHENDİSİ ÇİFTÇİNİN ELİNDEN TUTSUN’
Vatan Partisi Beydağ İlçe Başkanı ve Kestane üreticisi Hüseyin Çakıcı, yaşanan sorunla mücadele etmek için devleti göreve çağırdı: “Burada olması gereken şu; bakanlığımızdan, üniversitelerimizden bilim insanları gelip çiftçimize yol göstermeli. Benim yaşadığımı görecekler ki bir çözüm üretebilsinler. Ama onun yerine ne oluyor? Her seferinde farklı bir üniversite geliyor. Çiftçiyi kandırıyor. İşte bizim vereceğimiz ilacı kullanın mahsulleriniz toparlanacak diyorlar. Pahalıdan ilacı satıyorlar. Borç ederek ilacı alıyoruz sonra bir bakıyoruz hiçbir değişiklik yok. Zararımızla kalıyoruz ortada. Üreticinin önünde bir rehber olması lazım. O rehber devlet olması lazım. Burada Tarım İlçe Müdürlüğü yerinden çıkmıyor. Tarım İlçe Müdürlüklerine daha çok kadro alınmalı. 3 köye bir mühendis bakmalı ve sürekli denetlemeli, çiftçiye yol göstermeli. Birbirimize nasıl katkı sağlayabiliriz? Devletimizi nasıl zenginleştirebiliriz bunu hep beraber düşünmeliyiz.”
GAL ARISIYLA MÜCADELE YOLU
Tarım Ürünleri işletme sahibi Çetin Çamurcu: “Bayındır'da Tarım İlçe Müdürlüğü gal arısı ile biyolojik mücadeleye başladı. Torymus Sinensis adlı böcek gal arısına karşı mücadele edecek bir böcek. Şu an Bayındır'da laboratuvar ortamında o böcekten üretiyorlar. Böceğin üretimi yapıldıktan sonra karanlık odada bekletiliyor. Ardından gal arısının çıkmaya başladığı bölgeye kavanoz içinde torymus sinensis getirtiliyor. Kavanoz içinde salınım yapıldı ve gal arısının ilerlemesini durdurdu. Bu uygulamanın yapıldığı bahçede bir sorun olmadı. O yüzden bizim bu uygulamayı tüm bahçelerimize yapmamız lazım. Bu da ancak devlet eliyle olur.”