KGAÖ askerleri çekiliyor

Kazakistan’a 6 Ocak’ta konuşlandırılan Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) barış gücünün ülkeden çekilme sürecinin başlatıldığı bildirildi.

Kalkışmanın bastırılmasının ardından, Rusya’nın başını çektiği beş ülkeden 2 bini aşkın asker Kazakistan’dan ayrılıyor. Dün Kazakistan’ın eski başkenti ve en büyük şehri Almatı’da düzenlenen törene, Kazakistan Savunma Bakan Yardımcısı Muhamedcan Talasov, KGAÖ Genel Sekreteri Stanislav Zas, KGAÖ Barış Gücü Komutanı Anatoly Serduykov ve Almatı Valisi Bakıtcan Sagintayev katıldı. Barış Gücü Komutanı Serduykov törende yaptığı konuşmada, KGAÖ barış gücünün ilk operasyonunu başarıyla tamamladığını belirterek askerlere kararlı eylemlerinden dolayı teşekkür etti. Kazakistan Savunma Bakan Yardımcısı Talasov da KGAÖ barış gücünün ülkesindeki durumun istikrara kavuşturulmasına destek olmak için Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev’in çağrısı üzerine geldiğini hatırlatarak “Stratejik ve diğer önemli tesislerin güvenliğini sağlamada görevlendirildiniz. Sizin gelişiniz sayesinde Kazak askerleri haydut unsurları arama ve gözaltına alma konusundaki acil görevlerine başlayabildiler.” ifadesini kullandı.

STRATEJİK MÜDAHALE

Kazakistan’da 2 Ocak’ta başlayan protestolar, Kazak lider Tokayev’in nitelendirmesi ile “ülkeye dış destekli teröristlerin” girmesi ve olayları “turuncu darbe” girişimine çevirmesiyle 9 valilik binasının kontrolü 5-6 Ocak tarihlerinde karşı devrimcilerin eline geçti. Ülkenin güneyinden başlayan bu bölücü girişime karşı Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev KGAÖ bileşeni beş ülkeden yardım istemiş ve örgüt, askerlerini hızlı bir şekilde Kazakistan’a sevk edildi. Tokayev, hafta başında asayişin sağlandığını belirtip KGAÖ barış gücü askerlerinin çekileceklerini belirtti.

‘KONTROLÜ KAYBETMEK ÜZEREYDİK’

Kazak lider,”KGAÖ’nün yardım çağrısına hızlı bir şekilde cevap verdiklerini ve örgütün askerlerinin ülkeye girişiyle “teröristlerin ne yapacaklarını şaşırıp bozguna uğradıklarını” söyledi. Önceki gün parlamentoda konuşan Tokayev, “Yasal olarak ‘barış gücü’ talebinde bulunduğumuz sırada Almatı üzerindeki kontrolümüzü tamamen kaybetmek üzereydik. Almatı’yı kaybetmiş olsaydık, başkenti ve ardından tüm ülkeyi kaybederdik” ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber