Kıbrıs acılarının izlerini taşıyan Barbarlık Müzesi açıldı
‘Kumsal Katliamı’nda şehit düşenlerin anısına yapılan Barbarlık Müzesi’nin restorasyonu tamamlandı. Müzenin açılışında konuşan KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, o acı günleri anlattı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’deki Barbarlık Müzesi, restore edilerek yeniden ziyarete açıldı. “Barbarlık Müzesi Restorasyonu, Çevre Düzenlemesi ve Teşhir Tanzim Projesi” açılış töreni, dün Başkent Lefkoşa’da yapıldı. Kıbrıs'ta Aralık 1963'teki Kanlı Noel olaylarında tarihe “Kumsal Katliamı” olarak geçen saldırıda şehit düşenlerin anısına yapılan müzenin restorasyon çalışmaları, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından yapıldı. Açılışa Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre, Başbakan Ünal Üstel, TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KTBK Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, GKK Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu ile Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un yanı sıra bazı bakanlar, askeri erkan ve İlhan ailesi katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk gitmek istediği yerin Elazığ olduğunu, çünkü kendisinin küçük yaşlardan itibaren İlhan ailesinin yaşadıklarının üzüntüsünü yüreğinde yaşadığını anlattı. İlhan ailesinin yaşadığı zulmü, kendi adına, halkı adına hissettiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Tatar, Binbaşı İlhan’a olay anlatıldığında “Vatan sağolsun” dediğini, eşini ve üç çocuğunu kaybetmiş bir kişinin bunu söylemesinin her şeye bedel olduğunu söyledi. KKTC'nin kuruluş sürecinden bahseden ve şehitler verilerek bu ülkenin kurulduğuna değinen Tatar, Doğu Akdeniz'de gelinen siyasi iklimde önemli bir Türk devletine sahip olduklarını, bunun da şehitlerin sayesinde olduğunu söyledi.
‘CİNAYETLERİ İŞLEYENLER YARGIYA TAŞINMADI’
Tatar, Rum çetelerin Türklere karşı 1963'te katliamlara başladığını ancak 1974'te Türkiye'nin yaptığı Kıbrıs Barış Harekatı neticesinde yeni dönem başladığını, Doğu Akdeniz'de Türk ve Yunan dengesinin yeniden tesis edildiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Tatar, bu katliamları yapanların, Rum Cumhuriyeti'ne dönüşmüş Kıbrıs Cumhuriyeti'nin liderliğine kadar yükselen Tasos Papadopulos ve onun emrindeki EOKA çeteleri olduğunu açıkladı. Bu cinayetleri işleyenlerin isimlerinin belli olduğunu kaydeden Tatar, hiçbir zaman bu kişilerin yargıya taşınmadığını ifade etti.
1966 YILINDA AÇILMIŞTI
21 Aralık 1963 tarihinde Akritas planını hayata geçirmeyi amaçlayan Rumların Türklere karşı başlattığı ve tarihe Kanlı Noel adıyla geçen saldırılarda adanın her tarafında çok sayıda şehit verilmiş, EOKA milisleri 23-24 Aralık’ta ise Kumsal Mahallesi’ni hedef almıştı. Eski adı İrfan Bey Sokak olan Mürüvvet İlhan Sokak’taki ‘2’ numaralı evde yaşananlar belki de en acımasız saldırı olarak akıllara kazındı.
Kumsal katliamı saldırısında, Binbaşı Dr. Nihat İlhan alayında görevdeyken, evde bulunan eşi Mürüvvet İlhan ile üç oğlu, 6 aylık Hakan, 4 yaşındaki Kutsi ve 6 yaşındaki Murat küvetin içinde şehit edilmişlerdi. Kurşun yağmuru sırasında evde bulunan Feride Hasan Gudum da şehit olmuştu.
1 Ocak 1966 tarihinde Barbarlık Müzesi olarak ziyarete açılan evde, 1963 – 1964 yıllarındaki olaylarla ilgili olarak yabancı basında yayınlanan yazılar, Kumsal Katliamının yaşandığı gün evde bulunanların fotoğrafları ve kişisel eşyaları sergileniyordu.
‘BU MİLLET NE FATİH’İ UNUTUR NE MUSTAFA KEMAL’İ’
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kıbrıs Türkü'nün huzuru, güvenliği ve dünyadaki konumu için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini dile getirerek "Rumlar, büyük bir hukuksuzluğa imza atarak evlatlarımızı hedef aldılar. Ancak devletimizin çok büyük olduğunu ve bu yaşananları hem unutmayıp hem de unutturmayacağını düşünemediler. Şükürler olsun ki milletimiz öyle bir millettir ki ne tek bir şehidini unutur ne de tek bir karış toprağına göz diktirir. Bu millet ne Fatih'i unutur, ne Mustafa Kemal'i unutur ne de Murat İlhan, Kutsi İlhan, Hakan İlhan'ı unutur. İşte bugün gelinen noktada bu isimleri unutmadığımızı tüm dünya görüyor." ifadesini kullandı.
Ersoy, Barbarlık Müzesi'nin açılmasının, yaşananların unutulmaması ve dünya kamuoyuna anlatılması açısından önemli bir adım olduğunu aktardı. Süreç içerisinde iklimsel ve kentsel döngünün etkisiyle müzede bazı sorunlar ortaya çıktığını belirten Ersoy, bu kapsamda Bakanlık olarak KKTC'de son derece başarılı çalışmalara imza atan TİKA marifetiyle Barbarlık Müzesi’nin restorasyonunun yapılmasına karar verdiklerini anlattı.
Ersoy şunları kaydetti:
"Geçen yıl başlattığımız müzenin restorasyonu, elektrik, mekanik, teşhir tanzim ve çevre düzenlemesi işleri yapılarak modern ve geleneksel müzeciliği birleştirerek aslına uygun bir şekilde tamamladık. Çağdaş müzecilik anlayışı çerçevesinde, yaşananların eksiksiz bir şekilde anlaşılması adına dijital imkanların geliştirilmesi sağlandı. Hafıza Havuzu'nda, arşivlerden Kıbrıs'ta şehit olan ve kayıp listesinde bulunan vatandaşlara ilişkin bilgi ve görsel dokümanların temini, ek olarak eğer ulaşılabiliyorsa vatandaşların yaşam öyküleri, fotoğraf ya da resmi belgeler, nerede şehit edildikleri, ve şehit edildikleri tarih gibi bilgiler sağlanmış ve işlenmiştir."
‘GOL ATAN CEPHEYE’ BELGESELİ GÖSTERİLDİ
Dün saat 18.00’de de yine T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TİKA’nın katkıları ile yapılan ve 1955-1974 yılları arasındaki dönemde Kıbrıs Türklerinin futbol kulüpleri aracılığı ile direniş ve mücadele öykülerini anlatan “Gol Atan Cepheye” adlı belgeselin gala gösterimi yapıldı. Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katıldığı gösterim, Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlendi.