Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan insan hikâyeleri
Mutlu Barış Harekâtı Türk savaş edebiyatına şiir, roman, hikâye, tiyatro, günlük, hatıra, menkıbe, mektup gibi türlerle aktarıldı. Özellikle insan hikayelerini işleyen kitaplar hem tarihe ışık tuttu hem de yapılan zulmü kayda geçirdi
Akdeniz’in gözbebeği Kıbrıs, medeniyetlere ev sahipliği yapmış, binlerce yıl boyunca sürekli el değiştirmiş, büyük mücadelelere sahne olmuş, stratejik önemi nedeniyle birçok devletin göz diktiği bir ada…
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın üzerinden tam 50 yıl geçti. Harekât, Kıbrıs’ta yaşayan Türklere yapılan zulüm ve katliamları durdurmak, barış ve özgürlüğü kurmak üzere düzenlenmişti. Bu harekât, Türk harp edebiyatına şiir, roman, hikâye, tiyatro, günlük, hatıra, menkıbe, mektup gibi türlerle aktarıldı. Bu kitaplarda binlerce anı, yaşanan mezalim ve insan hikâyeleri yer aldı. Bu alanda yazılan çok sayıdaki kitaplardan bir derleme yaptık.
ÇILGIN TÜRKLER KIBRIS: BELGE ROMAN
Turgut Özakman’ın Diriliş, Şu Çılgın Türkler ve Cumhuriyet-Türk Mucizesi eserlerinden oluşan Türkiye Üçlemesi, 700’e yakın baskı yapmıştır. Yazar bu kez yine yakın tarihimizin büyük konularından biri olan Kıbrıs sorununu yazdı. Kıbrıs’ın fethinden günümüze kadarki çarpıcı olayları, direniş destanlarını, Kıbrıs’ın yüz yıllık Millî Mücadelesini ve Barış Harekâtını bir bütün olarak yine belge-roman tarzında işledi. Çılgın Türkler-Kıbrıs’ın da üçlemenin gördüğü benzersiz ilgiyi göreceğine inanıyoruz. Okumaya başlayınca hak vereceksiniz.
KIBRIS’TA BARIŞ İÇİN SAVAŞ
Kitabı Emekli Orgeneral Hasan Kundakçı kaleme aldı.
Rumların Kıbrıs’ta “Enosis”i gerçekleştirme hayaline ve 1955’te EOKA terör örgütünün kurulmasına dayanan Kıbrıs sorunu, günümüzde ayrı bir boyut kazanmış durumda. Kıbrıs’ın güneyinde zengin petrol ve doğal gaz yataklarının bulunmasıyla yeni ittifaklar oluşmakta; Türkiye dışlanmakta, garantörlüğü kaldırılmak istenmektedir.
Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında Atina’da askeri ataşe olarak görev yapan, 1979-1980 arasında adadaki 230. Piyade Alayı’nın komutanı olan Kundakçı Paşa, 1992’de Kıbrıs’taki Türk Barış Kuvvetleri Komutanlığına atandı, 1995’te bir kez daha bu göreve getirildi.
CERİDE
Bir Komando Tabur Komutanı’nın Kıbrıs Barış Harekatı’nda 301 Günlük Gayriresmi Harp Ceridesi, Kıbrıs Barış Harekatı’na Komando Tabur Komutanı olarak katılan Emekli Tuğgeneral Cemal Eruç’un savaşın hemen ardından tuttuğu, adeta bir harp ceridesi şeklindeki notlarını gün yüzüne çıkarıyor.
5 Kasım 1974 ile 12 Mayıs 1975 tarihleri arasında kaleme aldığı son derece objektif anılar, bilinmeyen olaylara ve saklı kalmış bazı gerçeklere ışık tutuyor. Yayınlanması için 40 yıl beklediği anılarda, bir Kıbrıs gazisi askerin, samimi duygularını, düşüncelerini, harp şartları içindeki kişisel ve kurumsal eksikleri ve Mehmetçiğin kahramanlıklarını bulacaksınız.
GENÇ BİR ASKER KIBRIS VE BARIŞ HAREKÂTI
Birinci Harekât boyunca birliği ile Ada’nın kilidini oluşturan Saint Hilerion Muharebelerine 1’nci Komando Taburu emrinde Takım’ı ile katılan Üsteğmen Gürpınar, daha sonra İkinci Harekât’ta 230’ncu Piyade Alayı 3’ncü Bölük Komutanı olarak düşman cephesini yarmak, Magosa’ya ilerlemek ve oradaki Türklerle birleşmek, bölgeyi düşmandan temizlemek görevlerini almıştır. Gaziler Köyü bölgesinde cephe görevinde; düşmana başarı ile direnen Akıncılar Köyü’ne giren ilk Türk subayı olmuştur.
KIBRIS’TA AŞK VE ÖLÜM
Herry Blackey’in kitabını eşsiz kılan da onun tarafsız kalemi. Kıbrıs’taki deneyimlerinden bunca yıl sonra yazar, Kıbrıslı Türk bir kadınla, Kraliyet Ordusu’nda görev yapan bir eczacının hikayesini aktarıyor. Hikayesi yalnızca Kıbrıs’ta yakın tarihte yaşanan olayları politik ve sosyolojik açıdan gözler önüne sermekle kalmayıp, romanın başkahramanları Leyle Özkara ve Alex Forbes’un iç dünyalarına da ışık tutuyor.
Yazarın kitabı yazarken yaptığı detaylı araştırmaya, tarihi gerçekleri ve olguları yansıtmadaki cesaretine, Kıbrıs’ın dillere destan güzelliklerini anlatırken kurguladığı söyleme hayran kalmamak elde değil.
Yazar, Kıbrıs’ta bugün bile bizi hayrete düşüren kahramanlıklara imza atmış Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş gibi gerçek öncülere haklarını teslim ederken, onca isimsiz kalmış kahramanın, Kıbrıslı aydınların, kadınların, annelerin, köy muhtarlarının ve mücahitlerin önünde saygıyla eğiliyor.
BEN DE ORADAYDIM 1: KIBRIS’TAN GAZİ ANILARI 1974
Ulvi Keser kitabında, Türkiye’nin garantör devlet olarak meşru haklarını kullanması ve adada yaşayan herkese barış ortamı sağlamak üzere giriştiği 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’nın, Anadolu’nun dört bir yanından vatan evlatlarının hava, kara ve denizden yaptıkları harekatlarla gerçekleştirilmiş öyküsü yer alıyor. 1955 sonrasında adada can, mal ve namus kavgasına girişmiş Kıbrıslı Türklerle Anadolu insanının kucaklaştığı, Edirne’den Ardahan’a, Sinop’tan Anamur’a yurdun her köşesinden gelen Mehmetçikle Mücahidin omuz omuza vuruştuğu bir namus mücadelesi haline gelmiştir.
SATILIK ADA KIBRIS
Erol Mütercimler’in kaleme altığı bir kitap. Kıbrıs, bir küçük ada ve üzerinde Türkiye dışında kimsenin tanımadığı bir cumhuriyet var. KKTC, Türkiye’nin tüm adımlarını kilitlemesine rağmen vazgeçilebilecek bir kara parçası da değil... Bu ada yalnız dış politikada değil, iç politikada da gündemden hiç düşmüyor.
20 Temmuz 1974’te Kıbrıs Türklerini topluca ölümün eşiğinden alan Türkiye, savaş kararının üzerinden geçen yılların ardından gelinen süreçte, stratejik bir kararın eşiğinde duruyor: “Kıbrıs, satılık bir ada mıdır?” Kıbrıs Sorunu 20 Temmuz 1974’te başlamış değildir ve Türk askerinin adadan çekilmesiyle de çözülemez. Barış Harekâtı, bir oldubitti yaratılarak yapılan bir savaş ya da toprak işgali değildir. Bu harekât, Kıbrıs Türk toplumunun tamamının öldürülmesini engellemek, Yunanistan’daki Cunta kışkırtmasıyla yıktırılan anayasal düzenin kurulmasını sağlamak ve Enosis’e giden yok kapatmak amacıyla yapılmıştır.
Kitapta, Kıbrıs Barış Harekâtı ile ilgili yazarın kişisel arşivine emanet edilen ve yazılmasına izin verilen anılar, belgeler, fotoğraflar, savaş jurnalleri, telsiz görüşmelerinin bant çözümleri, orijinal kroki ve harita çizimleri ilk kez yayınlanmış oluyor. Bu kitapta;
- Kocatepe muhribimizin kendi uçaklarımız tarafından batırılışının dakika dakika ayrıntısı,
- Çıkarma plajının seçimi öyküsü
- Çıkarma Birlikleri Komutanının seçimi, Yanlış Süleyman Olayı
- Oramiral Kemal Kayacan ile ABD Genelkurmay Başkanı ve Deniz Kuvvetleri Komutanı görüşme tutanağı (Mart 1974)
- Hava İndirme Birliklerimizin ve Komandolarımızın harekâtını gösteren resmi savaş dokümanları
- Mahkeme tutanakları
- Akritas Planı’ndan Annan Planı’na büyük komplolar ile hem askerî hem de diplomatik savaşın tüm ayrıntıları yer alıyor.
ANDIMIZ OLSUN Kİ BU TOPRAKLAR BİZİM
Heyecan dolu, Atatürk sevgisi ile coşan, “vatan tehlikede” deyince ayağa kalkıp “ben de varım” diyen bir Kıbrıs Gazisi’nin, aziz dost Atilla Çilingir’in “Andımız Olsun ki Bu Topraklar Bizim” adını verdiği son eseri, bir babanın 23 yaşına gelmiş evladını kaybedecek korkusuna benzer bir endişe içinde, 23 yaşını doldurmuş olan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ebediyete kadar yaşatılması andı ile kaleme alınmış heyecan verici, yer yer okuyucuyu düşünmeye sevk eden akıcı bir eser meydana getirmiştir.
Kitabın arka sayfasında, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’ın şu sözlerine yer veriliyor: “Milli dava Kıbrıs’ın kaybedilmemesi için herkes özeleştiriye hazır olmalı, AB-ABD merkezlerinin yanlış değerlendirmeleri karşısında ‘Andımız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni yaşatmaktır,’ diyebilmelidir.”
TARİHE IŞIK TUTAN ANILAR – 1955-1974 KIBRIS
Panikos Neokleus kaleme aldığı kitapta; “Belki Suat, Petros ve daha niceleri katilleri affetmiş olabilirler. Lakin ben bu insan kılıklı canavarların 36 yıldır serbestçe aramızda dolanıyor olmaları gerçeğini kabullenemiyorum. Onlar, annesinin kucağındaki 7 aylık yavrucağa hiç tereddüt etmeden kıyan canavarlardır. Şimdi ise ortalıkta serbestçe dolaşıyorlar ve hayatın tadını çıkarıyorlar. Kim bilir belki aralarından bazıları kamuoyu tarafından saygıdeğer vatandaşlar olarak benimsenmiş bile olabilir. Ne yazık ki bu insanların cezalandırılmaları için kimse bir çaba sarf etmedi. Sonuçta cezalandırılmadılar ama muhtemelen kurbanlarının vicdan azabı ve ağırlığı altında bir hayat sürdürüyorlar” deniliyor.
SON TANIKLARIN ANLATIMLARIYLA KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI’NIN HAVA CEPHESİ
Kıbrıs İçin Havalandılar “G-Günü” kitabı, Türk havacılık tarihi araştırmacıları Levent Başara ile Serhat Güvenç’in Hava, Kara ve Jandarma havacılık birliklerinde görev yapmış 30’un üzerinde Kıbrıs gazisiyle yaptıkları röportajlardan oluşuyor. Söz konusu röportajlar, hava indirme, uçar birlik ve foto-keşif faaliyetlerine ilişkin teknik ayrıntılar, fotoğraflar ve özel olarak hazırlanan haritalarla destekleniyor. Türk havacılık tarihinde büyük bir boşluğu dolduran bu kitap, ayrıca Kıbrıs Barış Harekatı’nın daha doğru bir tarihinin yazılmasına katkı sağlıyor.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın havacı tanıkları o günleri şu noktayı hep vurguladılar: “Bunları torunlarımız okusun, dedelerinin harekâtta neler yaptığını, neler yaşadığını bilsinler.” Levent Başara ve Serhat Güvenç, bu kitapta hem havacı gazilerimizin bu anlamlı isteğini yerine getiriyor hem de Kıbrıs Barış Harekatı’na dair ilk kez gün yüzüne çıkan bilgilerle havacılık tarihimize değerli bir katkı sunuyor.
KIBRIS’TA TÜRK-YUNAN FIRTINASI
Bu çalışma Dr. Ulvi Keser, özellikle Anadolu’da Millî Mücadele döneminin sona ermesi ve son Yunan askerinin de ülkeyi terk etmesi sonrasında ortaya çıkan yeni Türkiye Cumhuriyeti devletinin en yakın sınır komşusu olan Yunanistan ile olan son dönem ilişkisini ve sorunlarını ele almaktadır.
Çalışma her ne kadar Türkiye-Yunanistan ekseninde ortaya çıkan sorunlar ve iki ülke arasında yaşananları yansıtıyormuş gibi görünse de her iki ülkeyi de özellikle 1950’li yıllardan itibaren ilgilendiren ve belki de sorunlar yumağının esasını teşkil eden Kıbrıs sorunu etrafında dönmektedir. Bu bağlamda bu araştırma sadece Türkiye ve Yunanistan ile ilgili değil Kıbrıs’ı da içine alacak bir eksen etrafında son 50 yıl içinde yaşananları irdelemektedir.
1974 KIBRIS BARIŞ HAREKÂTI VE ANILAR
24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşması’yla Kıbrıs Ada’sının İngiltere’ye devredilmesi sonucunda; Rumların Kıbrıslı Türkleri ezmesini, sömürmesini ve adada etkisiz hale getirilmesini ve ayrıca azınlık durumuna düşmesini de beraberinde getiren bir sonuç doğurmuştur.
Yazar İzzettin Çopur’a göre, 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı Kıbrıs Türk Toplumu’nun yıllardan beri Kıbrıs’ta bir ölüm kalım savaşı verdiği mücadelenin sonucu Türk Silahlı Kuvvetleri’yle kazandığı bir zaferdir.
İşte bu kitap Kıbrıs Barış Harekatı’na katılan Komutan, Asker ve Mücahitlerimizin çatışma ve muharebe ortamına yaşadıklarının ve anılarının anlatıldığı bir eserdir.