Kılıçdaroğlu "değişim" tartışmalarına yanıt verdi
CHP Genel Merkezi’nde T24’ün sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, toplumun büyük bir bölümünü seçimi kazanacakları yönünde ikna etmelerini bir “başarı” olarak nitelendirirken, sonuçların beklenen yönde gelmemesinin muhalif seçmende “derin bir travma yarattığını” söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun T24’ün sorularına verdiği yanıtların öne çıkan başlıkları şöyle:
Siz 14-28 Mayıs seçimlerini bir ‘yenilgi’ olarak nitelendirmezken ittifak ortağınız Meral Akşener, ‘’Lamı cimi yok, yenildik’’ dedi. İşin açıkçası CHP’de seçim sonuçlarının değerlendirmesi genel başkan tartışmalarının gölgesinde kaldı. Bu seçimin muhasebesini nasıl yapıyorsunuz?
İki seçimi birden yaşadık. Hem milletvekilliği hem de cumhurbaşkanlığı seçimi... Milletvekilliği seçimleri penceresinden sonuçlara baktığımızda oylarımızın arttığını görüyoruz. Uzun yıllardır milletvekili çıkaramadığımız bazı illerden (Rize – Kars – Düzce – Diyarbakır – Karabük – Erzincan gibi) milletvekili çıkardık. Bu bağlamda milletvekilliği seçim sonuçlarını en azından ilk kez milletvekili çıkardığımız iller için bir kazanım olarak gördük. Ayrıca deprem bölgesinde bizim oylarımız arttı. Bu sonuçlar sizi tatmin etti mi diye soracak olursanız, elbette ki hayır. Ama her halükarda oyu düşen parti AK Parti, ama tartışılan parti CHP oldu. Bizim oyumuz yükseldi, ama buna rağmen beklediğimiz sonucu alamadık. Beklediğimiz sonucu alabilseydik tartışmalar farklı yöne evrilecekti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerine gelince, Millet İttifakı olarak kazanacağımıza inanıyorduk. Sadece biz değil, Saray ve çevresi de kaybedeceğini ilk kez düşünmeye ve yazmaya başlamıştı. O kadar ki Cumhur İttifakı kazanmak için ahlaki meşruiyetin dışına çıktı ve sahte videolar ve yalanlarla iktidarını korumaya çalıştı. Ben sonuçların sağlıklı ve verilere dayalı bir analizinin bizim entelektüel camia tarafından da yeterince ele alındığını ve değerlendirildiğini düşünmüyorum. Bütün verileri ele alıp, o çerçevede bir değerlendirme yapılabilseydi bence çok daha iyi olurdu. Kişisel baza indirgeyip; ‘Kazandı veya kazanmadı’, ‘yenildi’ veya ‘yenilmedi’ şeklindeki bir tartışmayı sürdürmeyi çok doğru bulmuyorum... Kuşkusuz bunları 'tartışılmasın' anlamında söylemiyorum. Ama tartışmaların veriye dayalı yapılması bizim de eksikliklerimizi görme olanağı sağlar. Ayrıca bu söylemlerim, bizim araştırma yapmadığımız şeklinde de yorumlanmasın. Biz de dersimize olabildiğince çalıştık ve çalışmaya da devam ediyoruz.
Millet İttifakı’nı demokrasi özlemi ve belli değerlerin bir araya getirdiğini söylüyorsunuz. Bunun 14-28 Mayıs’tan sonra devam edeceğini düşünüyor musunuz? Mesela Devlet Bahçeli, Meral Akşener’e tekrar ‘yuvaya dönme’ çağrısının bir benzerini yaptı… Bunlar bize Millet İttifakı’nın geleceğiyle ilgili ne anlatıyor?
İttifak seçim süreçlerinde oluyor, şu anda da bir seçim süreci yok zaten. Dolayısıyla da bir ittifak da söz konusu değil. Zaman zaman partiler kendi görüşlerini aktarıyorlar. Aslolan, her partinin bağımsız seçimlere girmesidir. Ancak Türkiye’nin koşulları dikkate alındığında yeri geldiğinde ittifaklar yapılabiliyor. Bu yerel seçimlerde de yapılabiliyor, cumhurbaşkanlığı seçiminde de. Koşullar değişince, siyaset tabii ki o değişen koşullara ayak uydurmak zorundadır.
Dediğiniz gibi günümüz siyasetinde ittifaklar bir mecburiyet haline geldi. Önümüzde yerel seçimler var. Yerel seçimlerde HDP’nin bazı bölgelerde aday çıkardığı ve CHP’nin İyi Parti ile ittifak kuramadığı senaryoda ciddi şekilde İstanbul ve Ankara’yı kaybetme ihtimaliniz ortaya çıkıyor. CHP, 2019’a benzer bir strateji mi izlemeli?
Niye kaybedelim? Belediye başkanlarımız başarılı. Sonunda başarıyı gören kim? Ankara’dakini ben görüyorum, İstanbul’dakini İstanbullu görüyor, Adana’dakini Adanalı, Mersin’dekini Mersinli görüyor. Dolayısıyla belediye başkanlarımız başarılı, görevlerini yapıyorlar. Biz, ayrıca yeni büyükşehir belediyeleri ve çok sayıda belediye başkanlığını da alacağız, yani kazanacağız. Ayrıca biz CHP Genel Merkezi olarak, belediyelerimizin çalışmalarını yakından izliyor ve gelen raporları değerlendiriyoruz...
Meral Hanım İyi Parti Kurultayı’nda "Bu parti seçime girebilsin diye CHP’den 15 vekil istedik. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır" ifadelerini kullandı. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben o tür tartışmalara girmek istemem, kendi açımdan doğru da bulmam. Şuna inanırım, biz bir parti mücadelesi değil, bir demokrasi mücadelesi veriyoruz...
Medyada da sokakta da umutsuzluk var, ve evet umutsuzluk umutsuzluğu besliyor. Fakat burada CHP’nin içindeki değişim tartışmasının herkes tarafından farklı yorumlanıyor olması da buna katkı sağlıyor olabilir mi? Değişim, farklı ağızlar tarafından farklı şekilde dile getiriliyor…
Bir dönem Erdoğan derdi ki, ‘CHP, Sivas’ın doğusuna gidemez’. Şimdi sormak lazım, CHP Sivas’ın doğusuna gidiyor mu gitmiyor mu? Bir dönem başörtülü kızlar bize düşman gibi bakardı, biz de onlara düşman gibi bakardı. Şimdi başörtülü kızlar CHP’ye oy veriyor. Değişimin içinde yaşayanlar bazen değişimi fark etmeyebilirler.
14 Mayıs’tan sonra Ümit Özdağ ile yapılan ve kendisine 3 bakanlık ve MİT Başkanlığı sözü verdiği belirtilen protokolün basına yansımasının ardından Millet İttifakı paydaşlarının tepkisi oldu. Bunun muhasebesini nasıl yapıyorsunuz?
Bu konuda sadece daha önce de dediğim şeyi söyleyeceğim; iki kişi arasında imzalanan metin o iki kişinin namusuna teslim edilmiştir. Benim bu konuda açıklama yapmam doğru olmaz. Ancak şunu söyleyebilirim herhangi bir protokolde yer almayacak tek şey MİT Başkanlığıdır…
Yerel seçimler için aday belirleme süreci başlayacak. Milletvekili listelerindeki bazı isimler ciddi tartışmalara sebep oldu. Sizin de bu konuyla ilgili olarak parti için verdiğiniz özeleştiriler oldu. Yerel seçim adaylarını belirlerken farklı bir süreç işletmeyi planlıyor musunuz?
Yerel seçimlerin kendine özgü koşulları var, milletvekili listeleri gibi değil. O kendine özgü koşullar içerisinde oturulur konuşulur. Yerel seçimde adayların belirlenmesi, milletvekili seçimlerinde adayların belirlenmesi gibi çok girift bir alan değil. Bölgenin sevilen, sayılan, değer verilen insanlarını bulacaksınız. İşin özü, seçeceğiniz belediye başkanı profili önemli. Seçtiğiniz kişiyi toplum kabul ediyorsa hiçbir sorun kalmamış oluyor.