Kılıçdaroğlu’ndan yine ‘Demirtaş’ vurgusu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin Meclis'teki grup toplantısında konuştu.

Altı liderle demokrasi ve ülkeye huzur gelsin diye bir araya geldiklerini öne süren Kılıçdaroğlu, “Kucaklaştık, geçmişin acılarını sarmaya çalıştık. Helalleşme, kucaklaşma, adalet dedik. Bütün bunları dillendiriyoruz, dillendirmeye de devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı. Altı parti ile aynı felsefeden olduklarını savunan Kılıçdaroğlu, “Altı ayrı partiyiz doğru. Ama aynı felsefeden hareket ediyoruz, demokrasi konusunda. Neyi nasıl yapacağımızı biliyoruz.” şeklinde konuştu.

İŞBİRLİĞİNE ‘DİLENCİLİK’ DEDİ

Eski HDP Eş Başkanı, terör hükümlüsü Selahattin Demirtaş’a desteğini sürdüren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Bu ülkenin hapishanelerinde haksız yere yatanlar var. Osman Kavala, Selahattin Demirtaş haksız yere yatıyor. Mücella Yapıcı haksız yere yatıyor. Çiğdem Utku, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman haksız yere yatıyorlar. Adaleti savunmazsanız siyaset yapmanızın mantığı yoktur.”

Çevre ülkelerle gelişen ilişkilere “dilencilik” suçlaması yapan Kılıçdaroğlu, “Türkiye’yi yöneten kişi asla para için kapı kapı dilenci gibi dolaşmayacak, buna da son vereceğiz.” görüşünü dile getirdi. Irak ve Suriye’nin kuzeyine yönelik tezkerelere HDP ile beraber 'ret' oyu vermesine rağmen terörü bitireceğini savunan Kılıçdaroğlu, “Biz terörün olmadığı bir Türkiye inşa edeceğiz. Demokrasinin olduğu, düşüncelerin özgürce ifade edildiği, ama terörün sıfırlandığı bir Türkiye inşa edeceğiz. Bütün komşularımızla barış içinde yaşayacağız. Güçlü bir Türkiye inşa edeceğiz.” dedi.

SİNAN ATEŞ CİNAYETİ

Sinan Ateş cinayetini gündemine alan Kılıçdaroğlu, “Bu ülkenin başkentinde bir suikast yapıldı, Sinan Ateş. Ülkücü hareketin değerli isimlerindendi, Akademisyendi, milliyetçiydi, inançlıydı, Atatürkçüydü, babaydı ve değerli bir eşi vardı. Ankara'nın göbeğinde katlettiler. Ailesi talep etti diye sabırla susuyoruz.” ifadelerini kullandı. “Bu işten ne kadar pis kokular geldiğinin de farkında olduklarını” belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Saray'dan tık yok. Saray'ın stepnesi ise sanki en değerli evlatlarından biri öldürülmemiş gibi tek kelime dahi etmiyor. Kendi evladına dahi sahip çıkamıyor. Bu cinayeti görmezden gelemezler, susarak geçiştiremezler. Biz buna izin vermeyeceğiz, gerçek aydınlanacak.”

'CEHENNEMİN KAPILARINI AÇARLAR’ TEHDİDİ

İmamoğlu davasına da değinen Kılıçdaroğlu, “Ekrem Bey birisine ya da YSK üyelerine hakaret etti diye iddianame hazırlandı. Sonra dosya namuslu bir hakimin önüne gitti. Bu hakimi değiştirdiler. Aldılar Samsun'a sürdüler. Samsun'a sürülen hakimin iddiaları konusunda soruşturma açılsın istiyoruz. Soruşturma açılmazsa Adalet Bakanı da bu kumpasın içindedir.” diye konuştu.

Muhalefetin kazandığı İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB)'nin kumpaslarla ele geçirilmek istendiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle dedi: “Şimdi görüyoruz ki işi kayyuma kadar götürme hevesindeler. Ekrem Başkanımıza bu komployu devam ettirirlerse, kayyum atama aptallığına girişirlerse bunu bir diktatörün halkına karşı uyguladığı terörizm olarak göreceğiz. Bunu yapmaya kalkarlarsa kimse Bay Kemal'den sabır beklemesin. Cehennemin kapılarını açarlar, hiç kimse için iyi olmaz. Atamayla gelen hakimlere mi güveniyorsunuz?” Batı’nın LGBTİ dayatmasıyla aileyi hedef alan İstanbul Sözleşmesi’ni savunan Kılıçdaroğlu, 2023’ün İstanbul Sözleşmesinin hayata geçirildiği bir yıl olacağını ileri sürdü.