Kılıçdaroğlu'ndan açılım vaatleri: 'Kürt sorunu' çözülecek, Yeni Anayasa gelecek

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dünkü grup konuşmasında kurultayda okuduğu bildiryle paralel konuştu. Kılıçdaroğlu, Kürt sorunu olduğunu savunarak çözmeyi vaadetti. Yani bir Anayasa yazacaklarını söyledi. '13 maddelik bildirgeyi kabul eden herkesin dostları olduğunu' söyledi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yeni Anayasa ve 'Kürt Sorunu'nu çözme sözü verdi. Kılıçdaroğlu halen cezaevinde tutuklu bulanan eski HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın suçsuz olduğunu ileri sürdü.

Kılıçdaroğlu, dünkü grup konuşmasına Cumartesi Anneleri'ni anlatarak başladı. Çocukları HDP tarafından dağa kaçırıldığı gerekçesiyle oturma eylemi yapan Diyarbakır Annelerinin mücadelesini ise iki cümle ile geçiştirdi.

Kılıçdaroğlu özetle şöyle dedi:

“Osman Kavala 1001 gün oldu içerde. Üç kez tahliye edildi, her tahliyede bir suç icat edildi ve yeniden tutuklandı. Beraat etti, beraat ettiği aynı dosyadan yeni bir suç uyduruldu ve tekrar içeri alındı. Bunlar olmaz, devlet yakışmaz. Aynı dosyadan yeni bir suç uyduruyorsanız siz Osman Kavala’dan intikam alıyorsunuzdur. Tıpkı Selahattin (Demirtaş) bey gibi. Sanıyorlar ki bunlar ‘biz ettik siz etmeyin’ diyecekler. Niye desinler, bunlar suçlu değil ki.

'13 MADDEYE EVET DİYEN HERKES DOSTUMUZ'

“'Dostlarımızla' deyince o cenahta titreme meydana geldi. ‘Vay efendim kim dostlarınız?’ Kim olacak dostlarımız. Bizim ortaya koyduğumuz 13 maddeye ‘evet’ diyen herkes bizim dostumuzdur. Yani halkımızla bir araya geleceğiz. Dolayısıyla biz demokratik yollardan bir dikta yönetimini sonlandıracağız. Herkesin bundan emin olmasını istiyoruz.

Kemal Kılıçdaroğlu, "İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi" kapsamında ilk olarak yeni bir anayasa yapacaklarını belirterek, bugüne kadar yapılan bütün anayasaların, vesayet altında yapıldığını söyledi. Toplumu temsil eden bütün kesimlerin bir araya gelerek ortak bir anayasa yapamadığını dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Baskı döneminde olmayacak, herkesin görüşü alınacak. Anayasa kitapçığını eline alan her vatandaş, siyasi görüşü, kimliği inancı ne olursa olsun, anayasa kitapçığını eline aldığında 'Bu benim anayasamdır' diyecek."

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de toplumsal barışın sağlanacağını, "Kürt sorunu"nun 40 yıldır tartışıldığını söyledi. Bu sorunun 40 yıldır çözülemediğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

“40 yıldır bu sorunu çözmeyen siyasi otoritedir. 40 yıldır on binlerce kişi hayatını kaybetti ve siyasi otorite bu sorunu çözmedi. Şimdi Batı'nın egemen güçleri bu sorunu Türkiye'nin aleyhine bir manivela olarak kullanıyorlar. Sorumlusu, bugüne kadar iktidar olup bu sorunu çözmeyenlerdir. Ben, CHP Genel Başkanı olarak bu sorunu, demokratik standartlar içerisinde, Türkiye'nin bağımsızlığı içerisinde çözeceğime söz veriyorum."

İnsanın, en değerli varlık ve her insanın hayatının değerli olduğuna işaret eden Kemal Kılıçdaroğlu, "Bayrağımız, vatanımız, birliğimiz, bağımsızlığımız, 'evet', bu çerçevede çözeceğiz" dedi.

'YERALTIYLA GÖRÜŞÜYORLAR'

Tüm terör örgütleriyle ve yeraltı terör örgütleriyle mücadele edeceklerini söyleyen Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı: “Herkes 'terör örgütleriyle' der ama yeraltı mafyasıyla mücadeleyi pek ağızlarına getirmezler. Neden siyasi parti liderleri yer altı dünyasının elemanlarıyla gidip hapishanelerde görüşüyorlar? Rüşvet aldıkları, adam öldürdükleri, tehdit ettikleri için mi? Biz bu memlekete barışı ve huzuru getireceğiz. Her vatandaş huzur içinde yaşayacak, tercihini istediği gibi kullanır.”

ERBAŞ’A AĞIR İFADELER

Ayasofya açılışındaki konuşması nedeniyle Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a şunları söyledi: “Liyakatın bir başka özelliği, toplumun ortak değerlerine saygı duymaktır. Bizim en büyük ortak değerlerimizden birisi Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşlarıdır, Cumhuriyeti kuranlardır. Rıfat Börekçi de dönemin Diyanet İşleri Başkanıydı, Milli Kurtuluş Savaşı’nın kahramanlarından biridir. Tarihi bilmeden kin ve öfkeyle belli koltuklara oturursanız kendi tarihinizi reddedip yabancıların dayattığı tarihi gerçek tarihmiş gibi öğrenip, bunu bulunduğunuz koltukta ifade ederseniz, siz liyakatli, erdemli bir kişi değilsiniz ve o koltuğa layık değilsiniz siz. Çıkacaksınız öyle bir konuşma yapacaksınız ki; haddinizi aştığınızı sonra bileceksiniz, sonra geri almak için çaba harcayacaksınız. Bu ne demektir? O koltuğun hakkını veremiyorsun demektir. Liyakatli, bilgili, birikimli, erdemli, dürüst değilsin sen.”

Sonraki Haber