"Kırmızı Periler Diyarı" olarak anılıyor! UNESCO için kritik süreç başladı

Erzurum'un Narman ilçesindeki peribacaları, 'Jeopark' projesiyle UNESCO'ya üye olma yolunda ilerliyor.

Bölgenin jeopark olabilmesi için 2010 yılından beri bilimsel çalışmaları yürüten İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldırım Güngör, "Yaklaşık 2,5-3 milyon yıl yaşındaki bölgeyle ilgili bilimsel çalışmalar bitmiş durumda. Jeopark konusunda neler yapılması gerektiği belirlendi. Narman çevresi ve peribacaları çok güzel bir çalışma sonucu UNESCO'nun Global Jeopark ağına üye olabilecek özelliklere sahip" dedi.

Narman ilçesinde yer alan ve 'Kırmızı periler diyarı' olarak bilinen peribacaları, bölgenin önemli doğal güzelliklerinden olma özelliği taşıyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından 20 Kasım 2019'da tescilli doğal koruma alanı olarak ilan edilen 2,5-3 milyon yıl yaşındaki peribacaları yerli ve yabancı turistlerin uğrak noktası haline geldi. Erzurum'a 100, ilçe merkezine 7 kilometre uzaklıktaki peribacalarına gelecek yerli ve yabancı turistlerin karşılanması için 2 katlı sosyal tesis yapıldı. Tesisin inşa edildiği yerin, sosyal dokuyu bozduğu gerekçesiyle peribacalarının UNESCO'nun Geçici Miras listesinden çıkarıldığı iddialarıyla ilgili İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yıldırım Güngör, DHA muhabirine açıklamada bulundu.

'Narman Peribacaları'nın hiçbir zaman UNESCO'nun Dünya Geçici Miras Listesi'nde yer almadığını belirten Doç. Dr. Güngör, bir dergiye hazırladığı yazı için 2002 yılında tanıştığı Narman Peribacaları ve kanyonla ilgili 2010 yılından itibaren bilimsel çalışmalar yaptığını söyledi. İstanbul Üniversitesi olarak, peribacalarının uluslararası jeopark olup olamayacağını belirlemeyi amaçladıklarını belirten Güngör, "Sonuç olarak gördük ki Narman, peribacaları ve çevresi, uluslararası jeopark olabilecek kapasitede bir yer. Olağanüstü yer şekillerinin, olağanüstü aşınım şekillerinin en güzel örneklerinin yaşandığı bir yer. 2,5-3 milyon yıl önce havzaya dolan malzemenin aşınmasıyla ortaya çıkmış kıpkırmızı peribacaları. Bundan yola çıkarak doktora çalışması yürüttük. Çalışmanın amacı 'Burası nasıl bir jeopark olabilir'e cevap aramaktı. Onu da bitirdik. Bilimsel anlamda her türlü çalışmayı yapmış bulunuyoruz" diye konuştu.

'DOĞA ANITI'

Doç. Dr. Güngör, konuyla ilgili şunları söyledi:

"Narman, UNESCO'nun geçici listesinde olmadığı gibi, listeden de çıkarılmadı. Ankara'da 9-10 yıl önce yaptığımız bir toplantıda Türkiye'de nereler jeopark olabiliri, tartıştık. Bunlardan birisi de Narman'dı. Nereden çıktıysa 'Narman jepork olabilir' önerimiz 'Narman UNESCO listesine girdi' oldu. Narman ve çevresi dünya çapında bir yer, olağanüstü bir doğa anıtı. Narman, peribacaları, Koçkaya Mahallesi, Tuzla bölgesi, Oltu'ya kadar olan bölge, çok özel bir yer. Bölge geçici listede değil ama çok güzel bir çalışma yapılarak UNESCO'nun Global Jeopark ağına üye olabilecek özelliklere sahip. Bilimsel çalışma sonucunda bölgede çalışmaların nasıl yapılacağı belirlenmiş halde. Ama birilerinin el koyup bu çalışmaları alıp götürmesi lazım. Erzurum Valiliği, Büyükşehir Belediyesi ve Narman Belediyesi. Narman ve çevresi çok önemli bir yer, dünya çapında olan oluşumların içinde en iyisi. İyi bir çalışmayla 2-3 yıl içerisinde bırakın Türkiye'yi, dünyada tanınacak bir yer olabilir. Bölgeye inanılmaz sürdürülebilir kalkınma modeli getirir Narman. Erzurum'daki bütün tarih eserlerden hem de Palandöken'den çok daha fazla yerli yabancı turistin bölgeye gelmesini sağlayabilir."

'TESİSİ BAŞKA YERE YAPIN, DERDİM'

Sosyal tesisin yeriyle ilgili tartışmalara değinen Doç. Dr. Güngör, "Sosyal tesisin oraya yapılmasını ben de istemedim. Biraz daha geriye yapılabilirdi. Tesis, 100 metre daha geride yapılsa daha iyi olurdu. Bana sorsalardı, 'Başka yere yapın' derdim. Ben kendilerine bütün vadiyi tepeden gören yeri önermiştim. Yapılan çalışma da iyi niyetli bir çalışma. Tesis artık orada ve başka yere taşınma ihtimali de yok. Bu nedenle tesisi kötülemek yerine nasıl daha iyi kullanabiliriz, diye düşünmek lazım. Kırmızı renkli kaplama taşlarıyla tesis, doğaya uyumlu hale getirilmiş. O tesisi yıkmanın anlamı yok. Biz bundan sonra çalışmalarımızı sosyal tesisin konumuna göre yapacağız. Sosyal tesisle ilgili bundan sonra yapılacak tartışmaların bölgeye zarar vereceğini unutmamak gerekiyor. Sosyal tesis hiç de aklımızda olmayan bir şekilde güzel bir ziyaretçi merkezi oldu" dedi.

Narman'daki peribacaları ve kanyonunun başka ülkenin sınırlarında olması halinde çok büyük ekonomik katkılar yapabileceğini kaydeden Doç. Dr. Güngör, bunu Narman'da gerçekleştirmek için henüz geç olmadığını belirterek, "Dünyada bu tür oluşumların en güzel örnekleri burada. Bunlar peribacası da değil. Aslında bunlara biz 'Yardang' diyoruz. Özel bir isimdir bu. Tipik bizim bildiğimiz peribacaları gibi değildir. Peribacaları genellikle volkanik oluşumlardır. Bunlar karasal oluşumlar. Akarsular zamanında getirmiş, biriktirmiş, sonra aşınmış. Kırmızı rengi de komşu kayaçlardaki demirden almış. Burası dünya çapında bir yer. Narman'a benzer bir yer de Çin'de var. Orayı da gezdim, bunun yarısı kadar bile değil. Ancak Çin'deki bölge uluslararası jeopark onayını almış durumda UNESCO'dan. Biz bunun yolunu biliyoruz, ne yapılacağını biliyoruz. Bu konuda herhangi bir talebimiz de yok. Bu bölgeyle ilgili daha önce çalışma yaptık, raporunu da hazırladık. Her şey hazır, doktora tezinde önerilenler tek tek yapılsa bir yılda UNESCO'ya başvuracak hale geliriz. UNESCO'nun da jeopark onayını alırız" diye konuştu. 

Sonraki Haber