Özelleştirmenin karşısında madenciyi bulurlar

19 Kamu İktisadi Teşebbüsünü (KİT) ilgilendiren ‘reform’ düzenlemesinin yarattığı özelleştirme tehdidi Zonguldak’ı harekete geçirdi. Genel Maden İşçileri Sendikası Başkanı Hakan Yeşil, yerli ve milli üretim yapmanın önemini vurguladı. Yeşil, 'Türkiye Taşkömürü Kurumu halkın malıdır, satılamaz.' dedi

Hazine ve Maliye Bakanlığının hazırladığı 19 Kamu İktisadi Teşebbüsünü (KİT) ilgilendiren “reform” düzenlemesinin yarattığı özelleştirme tehdidi Zonguldak’ı harekete geçirdi. Dün, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Merkezi’nde Zonguldak Platformu adına açıklama yapıldı. Açıklamaya işçi ve memur sendikaları, Türk Mimar ve Mühendisler Odası şubeleri, çeşitli oda ve dernekler, siyasi partiler ile çeşitli belediyeler destek verdi. Platform adına açıklamayı GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil yaptı.

Kamuoyuyla paylaşılmış bir tasarı olmamasına rağmen detayları ortaya çıkan taslağa ilişkin bilgi veren Genel Başkan Yeşil, şunları söyledi:

“KİT’lerde yönetim kurulu üye sayısı 7’ye çıkarılacak ve bu üyelerin 4’ünü Hazine ve Maliye Bakanı atayacak. Yönetim Kurulu Başkanı da Hazine ve Maliye Bakanlığının belirlediği isimler arasından atanacak. Bu durumda KİT’lerde tüm kontrol ve yönetim doğrudan Hazine ve Maliye Bakanlığına geçecek.

Halkın malı olan kamu kurum ve kuruluşları, uzmanlık açısından ilgili bakanlıkların yetkisi ve görevi dışına çıkarılacak. Enerji ve Madencilik özelinde, yetkili bakanlık olan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, neredeyse bir şube müdürlüğü konumuna getirilecektir.”

‘PİYASAYA TERK EDİLEMEZ’

Yeşil, Türkiye’nin vazgeçilemez stratejik kuruluşlarının dahi finansal temele dayalı, kârlılık esası ve piyasa şartlarına göre yönetim anlayışının hakim olacağı birer şirkete dönüştürüleceğine vurgu yaptı. Dünyada ve bölgemizde yaşanan gelişmelerin yerli ve milli üretim yapmanın önemini bir kez daha ortaya koyduğunu belirten Yeşil, şöyle devam etti:

“Ülkemizde sadece Zonguldak Havzası’nda bulunan taşkömürü, demir-çelik sektörü ile diğer sanayinin ana ham maddesi olan stratejik bir enerji kaynağıdır. Bu derecede önemli milli kaynakları üreten stratejik kamu kurum ve kuruluşlarına, kâr-zarar mantığıyla bakılamaz. Halkın malı olan, ülkemizin vazgeçilemez stratejik kurumları, piyasa şartlarına ve uluslararası tekellerin kontrolüne hiçbir şekilde ve asla terk edilemez.”

Bugüne kadar yapılan özelleştirmeler nedeniyle Türkiye’nin ağır bedeller ödediğini hatırlatan Yeşil, “Bugün yerli ve milli kaynakları değerlendirmenin öneminden bahsediliyor. Ancak Türkiye, 38 milyon ton taşkömürünü, milyarlarca dolar ödeyerek ithal ediyor. Türkiye’nin en kısa sürede, işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin eksiksiz alındığı çalışma şartlarında, kendi öz kaynağı olan taşkömürü üretimini artırması, bunun için de Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK)’nun norm kadro ve kurulu kapasite ile çalışarak, ülkemizin dışa bağımlılığının azaltılmasına daha fazla katkı vermesi gerektiğini söyledik, söylüyoruz.” ifadelerini kullandı.

Yeşil, tasarıya neden “hayır” dediklerini de şöyle aktardı:

“TTK vazgeçilemez stratejik bir kurum; piyasa şartlarına terk edilemez. TTK, ülkemiz sanayisi ve enerji sektörünün can damarıdır; ticari bir şirkete dönüştürülemez. TTK, milli bir kurumdur; uluslararası tekellerin kontrolüne bırakılamaz. TTK halkın malıdır; satılamaz. TTK Zonguldak’ın ve bölgesinin varlık nedenidir; kapatılamaz. Bu nedenlerle tasarıya bugün buradan bir kez daha hep birlikte ‘hayır’ diyoruz.

‘TEHLİKENİN FARKINDAYIZ’

“Tehlikenin farkındayız ve bir kez daha açıkça ifade ediyoruz ki; bu girişimlerde ısrar edenler, karşılarında GMİS’i, maden ve Maden Tetkik Arama işçilerini, sendikaları, sivil toplum örgütlerini, meslek örgütlerini, siyasi partileri, muhtarlarımızı, emekçilerimizi, işsizimizi, emeklimizi ve halkımızı bulacaklardır. Bölgemizi temsil eden siyasetçileri, halkın taleplerine duyarlı olmaya çağırıyoruz. Sadece TTK değil 19 kamu kurumu, yok tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu mücadele, yalnızca Zonguldak için değil ülkemizin değerleri içindir.”

Sonraki Haber