KKM’den çıkış için istenilen sonuç alınacak mı?

Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Eski Halkbank Genel Müdürü Ufuk Söylemez, Merkez Bankası tarafından alınan kararları ve tüm bu tartışmaları Aydınlık’a değerlendirdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) kur korumalı mevduatın (KKM) payını azaltmak için TL mevduata geçiş sürecini duyurdu. TCMB tarafından 20 Ağustos günü açıklanan kararlarla birlikte, vadesi gelen kur korumalı hesaplardan TL mevduata geçiş sağlanarak KKM’nin azaltılması, TL vadeli mevduat hesapları desteklenerek makro finansal istikrarın güçlendirilmesine katkı sağlanması hedefleniyor. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek 27 Haziran 2023 tarihinde KKM’ye stopaj desteğinin yıl sonuna kadar süreceğini söylemişti. Ancak aradan 2 ay geçmeden geçmeden KKM’den çıkış süreci resmen başladı.

LONDRA NASIL ÖNCEDEN ÖĞRENDİ?

Karar tam olarak KKM’nin sonlandırılması kararı değil. Döviz kurlarının yükselişi sonucu artan KKM maliyetini azaltmak için mevduat hesabı sahiplerini TL mevduata özendirme yönünde bir talimat. Gazetemize gelen iddialar Londra’daki bir grup tefecinin TCMB’nin hafta sonu aldığı kararı, haftanın son işlem gününde öğrenerek borsada satış yönünde pozisyon aldıkları şeklinde. Londra’daki bu kesimlerin nasıl önceden haber aldığının incelenmesi gerekiyor.

Gelinen noktada, “Kur korumalı mevduatta bulunan vatandaşlar TL mevduatlara dönecek mi?

Vatandaşların TL mevduata geçmesi için bankaların faiz politikaları ve TCMB’nin adımları ne olacak?

Bankaların bilançolarında bir değişim ortaya çıkacak mı? TL mevduata geçmek yerine tekrardan döviz tevdiat hesaplarına (DTH) geçiş olacak mı?” soruları öne çıkıyor. Eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Eski Halkbank Genel Müdürü Ufuk Söylemez, Merkez Bankası tarafından alınan kararları ve tüm bu tartışmaları Aydınlık’a değerlendirdi.

‘KKM BANKALARIN YÜKÜNÜ MİLLETE VERİYORDU’

KKM uygulaması ile bankaların mevduat sahiplerine ödemesi gereken faizin devletten ve milletten karşılandığını ifade eden Söylemez şunları söyledi:

“Kur korumalı mevduat, ticari bankaların mevduat sahiplerine ödemesi gereken faizi bir anlamda devlet hazinesinin yani milletin sırtına yüklenmesiydi. Az sayıda mevduat sahibine ticari bankaların ödemesi gereken maliyet, milletin üzerine yıkılmıştı. Bankalar da burada aşırı karlar elde etti. ve bu KKM toplam mevduatın yüzde 22’si. Böyle bir anlayış olur mu? Şimdi bankalar yüksek faizler vererek TL mevduat hedeflerini tutturmaya çalışacak. Aksi takdirde düşük faizlerle devlet tahvil almaya zorlanacaklar. Devlet tahvilinin ceza olarak kullanıldığı bir ekonomi de bence dünyanın hiçbir yerinde yoktur.”

TL’DEN DÖNÜŞ YÜZDE 50 DÖVİZDEN DÖNÜŞ YÜZDE 5

Alınan kararların istenen sonucu vermeyeceğini dile getiren Söylemez şu sözleri kaydetti:

“KKM’den geç de olsa dönme yolunda bir adım atılması olumlu ama istenilen sonucu vereceği konusunda şüphelerim var. Çünkü mevduatın yüzde 65’i dövizden TL'ye dönüp kur koruma mevduata yatan para. TL'den dönüşe getirilen hedef yüzde 50, yabancı paradan dönüşe getirilen hedef ise yüzde 5. Dövizden kur korumaya dönenler için bankalara bir zorlama yok. TL'den dönüşe yapıldığı gibi döviz hesabından dönüşü de teşvik etselerdi dövize kayma olurdu. Kur korumayı tamamen kaldırmaları kısa vadede çok zor gözüküyor.”

BAŞTAKİ YANLIŞ HER ŞEYİ BOZDU

Alınan günübirlik kararların pek çok şeyi etkilediğini belirten Ufuk Söylemez şunları vurguladı: “İlk düğmeyi yanlış iliklerseniz her şey yanlış gider. Reel faizlerin enflasyon altında belirlenmesi baştan beri yanlıştı. Sıkışan hükümet, seçimi atlatabilmek için KKM adı altında bir fikir ortaya attı. Bunun maliyetini gören yeni ekonomi yönetimi, kontrollü bir frene basma çabasına girdi. Yapılmak isteneni anlayışla karşılıyorum. Ama baştan yanlış politikaydı. O nedenle her şey yanlış gidiyor. Piyasada çeşitli balonlar meydana oluşuyor. İkinci el arabanın, sıfır araba fiyatını geçtiği bir ekonomi dünyanın neresinde görülebilir? Türkiye'de kumarhane ekonomisi meşru haline geldi. Adı sanı duyulmayan türedi firmalar, türedi müteahhitler, borsaya açılarak ‘vurgun’ yapmak istiyor. Sonunda kaybeden, küçük ve orta ölçekli yatırımcılar oluyor.

Sonraki Haber