KKTC Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Arıklı:Ana gündemimiz devletimizi tanıtmak

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin önünde yeni bir ufuk açıldığını belirten Arıklı, 'İki devletli çözüm noktasına gelmemizden mutluyuz. Önümüzdeki ay Birleşmiş Milletler gözetiminde 5+1 toplantısı yapılacak. Sonuca göre devletimizin tanınması için düğmeye basacağız' dedi.

KKTC Başbakan Yardımcısı ve Ekonomi ve Enerji Bakanı Prof. Dr. Erhan Arıklı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)'nin tanınması için Türkiye ile birlikte düğmeye basma aşamasına geldiklerini söyledi. Ulusal Kanal'da Oğuz Polatbilek'in sunduğu Hafta Sonu programına konuk olan Prof. Dr. Arıklı, Önümüzdeki ay BM gözetiminde yapılacak toplantıda çıkan sonuçlara göre harekete geçeceklerini belirtti.

Prof. Dr. Erhan Arıklı, önümüzdeki ay BM gözetiminde yapılacak toplantıyı hatırlattı ve şöyle konuştu: “Yunanistan, İngiltere, Türkiye, Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti'nin katılacağı 5+1 toplantısı yapılacak. Bu toplantıda taraflar BM Genel Sekreteri'nin önünde tezlerini savunacak ve bu BM'nin kayıtlarına geçecek. Orada bir anlaşma olması zaten mümkün değil, sadece taraflar tezlerini ortaya koyacaklar. 5+1 toplantısından çıkacak neticeye göre KKTC ve Türkiye, KKTC'nin tanınması için düğmeye basacak.”

Federasyon çözümünün tamamen rafa kalkmasının KKTC açısından yepyeni bir dönem anlamına geldiğine işaret eden Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Arıklı, bu yeni süreçte Türkiye’nin desteğinin önemini vurguladı: “KKTC'nin önünde bir ufuk açılıyor. O ufuğu, o misyonu savunan yöneticiler KKTC’de işbaşında. Anavatan Türkiye'nin de desteği olduktan sonra bizim bu konuda herhangi bir endişemiz yok.”

Prof. Dr. Erhan Arıklı, en kötü olasılığın, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınmaması olduğunu, bundan bile endişe duymadıklarını söyledi: “O zaman son bir formül gündeme gelir, o da güvenlikte ve dış politikada Türkiye'ye bağlanıp tamamen serbest bağımsız bir devlet modeli.”

'EKONOMİDE TIKANIKLIĞI AŞIYLA AŞACAĞIZ’

KKTC Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Arıklı, ekonomide iki ana kaynağın turizm ve yüksek öğrenimin olduğunu, bu alanların ekonomiye yıllık katkısının 2 milyar dolar civarında olduğunu belirtti ve şöyle sürdürdü:

“Korona dolayısıyla ne turizmde ne yükseköğrenimde herhangi bir verim şu aşamada mümkün değil. Turizmi canlandırabilmek ve ülkeye öğrenci getirebilmek için çok ciddi bir takım çalışmalar içindeyiz.

“Aşıyı temin için ciddi bir çalışmamız var. Türkiye sağ olsun bize yardımda bulunuyor. İki gün önce Sayın Fuat Oktay vasıtasıyla 40 bin daha aşımız geldi.

“Türkiye'nin katkılarıyla aşı programımızı da bir taraftan yürütüyoruz. Mart sonuna kadar aşı çalışmasını tamamlayarak ülkeyi en azından hem turizme hem yükseköğrenime hazır hale getirmek gibi bir hedefimiz var.”

‘EKONOMİ PROTOKOLÜ YAKINDA İMZALANIR’

KKTC Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Arıklı, Türkiye ile imzalanacak ekonomi protokolü öncesinde, önümüzdeki günlerde Türkiye'ye resmi bir ziyarette bulunacağını söyledi. Prof. Dr. Arıklı, iki ülke arasındaki ticaret anlaşmasının güncellenmesi konusunda adımlar atmayı beklediğini ifade etti ve şöyle sürdürdü:

“İhracata dayalı yeni organize sanayi projelerimiz var. Bununla ilgili Türkiye'den maddi kaynak temin ediyoruz.

“Sanayiyi teşvik için bir takım çalışmalar yapılır ve ülkedeki sanayi tesislerinin rekabete hazır hale getirilmesi için fonlarla, teşviklerle devlet tarafından desteklenir. Bunlar için ayrı çalışmalar yapacağız. Bunların hepsini yaparken anavatan Türkiye'nin ciddi katkılarını bekliyoruz. Türkiye her zaman yanımızdaydı. Bu noktada da yanımızda olacağına inanıyoruz.”

‘SADECE ELEKTRİK DEĞİL GAZ TALİMATI VERİLDİ’

Aynı zamanda KKTC Enerji ve Ekonomi Bakanı Prof. Dr. Erhan Arıklı, Türkiye-KKTC elektrik nakil hattı kurma planını hatırlattı ve şöyle sürdürdü:

“Ziyaretimde sayın Enerji Bakanı ile bu anlaşmayı imzalamayı umut ediyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da bu konuya özel ilgisini belirtti. KKTC’ye sadece elektrik değil, boru hattıyla gaz da getirilmesi yönünde talimat verdi ilgili bakana. Bu bizi ziyadesiyle memnun etti.

“Türkiye'den kablo ile getirilecek elektriğin Güney Kıbrıs'a da satılabileceğini ve bizim ilgili kurumumuzun bu işten para kazanabileceğini düşünüyoruz. Bunun bir barış köprüsü olacağını da ümit ediyoruz. Yabancı bazı misyon şeflerine teklifimizi şimdiden ilettim. Eurasia Projesi oldukça pahalı bir proje. Oysa biz buradan direkt Rum tarafına bu enerjiyi satabiliriz. Bu bizim ortaya koyduğumuz bir öneri.”

‘MARAŞ’TAN EKONOMİYE 3 MİLYAR DOLAR’

Prof. Dr. Arıklı, Maraş'ı bir an evvel canlandırarak ekonomiye kazandırmak istediklerini söyledi. Maraş'ın sadece yenilenme çalışmalarının 3 milyar dolarlık bir iş yaratacağını belirten Prof. Dr. Arıklı şöyle sürdürdü: “Biz Maraş'ı Türk yönetiminde iskana açarsak, o 3 milyar dolar KKTC’ekonomisine akacak. Ekonomimiz bir anda şaha kalkacak. Bu sebepten dolayı Maraş konusunda bize destek veren anavatan Türkiye yöneticilerine de buradan teşekkür ediyorum.”

‘İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM PARTİMİZİN DE PROGRAMI’

Yeniden Doğuş Partisi'nin Genel Başkanı da olan Prof. Dr. Arıklı, iki devletli çözümü başından beri savunduklarını söyledi: “Biz en baştan beri federasyon sistemini reddettik, Kıbrıs Meselesi'nin tamamen iki devletli veya KKTC'nin tanındığı koşullarda alternatif bir modelle olması gerektiğini belirttik.”

'KİMSE RUMLARA YAMA OLMAYI KABUL ETMEZ'

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Diplomasi Muhabirleri Derneği (DMD) üyeleriyle düzenlediği sohbet toplantısında konuştu. Gazeteciler Cemiyeti Başkan Yardımcısı Yusuf Kanlı ve DMD Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Ekşi’nin moderatörlüğünde yapılan sanal oturumda Tatar soruları yanıtladı.

Tatar, müzakere masasında neleri konuşacaklarına ilişkin soru üzerine şunları söyledi: “Biz burada öncelikle egemenlik kavgası veriyoruz. Önce Kıbrıs’ta çözümün iki devletli olacağını kabul ettirmeliyiz.”

“Kıbrıs içerisindeki muhaliflerimiz de asla Rumlara yama olmayı kabul edemez. Rumlar, Türkiye’nin yılgınlığına, pes etmesine oyun oynuyor. Türkiye’nin bu konuya daha fazla sahiplenmesi, KKTC’ye önem vermesi onları daha fazla çılgın yapıyor. Hiçbir zaman Türkiye’nin KKTC’ye böyle sahip çıkacaklarını düşünmüyorlardı. Artık Kıbrıs eski Kıbrıs değil, Doğu Akdeniz eski Doğu Akdeniz değil. Eğer huzur ve barış olacaksa mutlaka Kıbrıs Türkleri’nin egemenliğinin tanınması gerekmektedir.”

'DENKTAŞ'IN DİRENİŞİNİ TAÇLANDIRMAK İSTİYORUZ'

Ayrıntılarda esneklik gösterebilecekleri hususlar olabileceğini ama bunun müzakere masasında KKTC’nin egemenliği ve devlet olarak tanınması sonrasında olabileceğini söyleyen Tatar, başka türlü Kıbrıs sorununda çözüm yolu göremediklerini vurguladı.

Tatar,“Rauf Denktaş gibi geçmişteki isimlerce sergilenen direnişi taçlandırmak istediklerini” söyleyerek ve bu nedenle iki devletli çözümden yana olduklarını belirtti.

Türkiye’nin “ana vatan” olduğunu ve Türkiye’yle entegre şekilde güçlü bağlarla yaşamaya devam edeceklerini belirten Tatar, “İki devletli çözüme ulaşılamazsa KKTC’nin Türkiye’yle bütünleşmesi seçeneği var mı?” sorusu üzerine “O ilhak olur. Ancak ilhak üst düzey görüşmelerde hiç gündeme gelmez. Kıbrıslı Türkler hep kendi kendini yönetmeye alışmış, Türkiye’ye ve ulusal meselesine çok bağlılardır. Ama ilhak olmaya gerek yoktur” dedi.

'BIDEN KIBRIS'IN GERÇEKLERİNİ ANLAYAMADI'

ABD'nin yeni başkanı Joe Biden'la yaşanacak sürece ilişkin görüşlerini paylaşan Tatar şunları söyledi: “Biden, Rum ve Yunan ikilisine daha yakın düşünüyor. Kıbrıs’ın gerçeklerini ekibiyle birlikte tam anlayabilmiş değildir. Anlamaya da niyeti yok. Şimdi ne yapabilir? Hepsi (ABD ve Avrupa) ‘İki toplumlu federasyon istiyoruz’ diyorlar. Ama iki taraf da buna onay vermeli. Eğer Kıbrıs Türk tarafı buna onay vermezse anlaşma olmayacaktır.”

Sonraki Haber