‘KKTC sayesinde Mavi Vatan’da 60 kat kazancımız var’

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 3 bin 800 kilometrekarelik KKTC toprağının Mavi Vatan’da 60 kat büyük deniz yetki alanı kazandırdığını söyledi. Tatar, Yunanistan Dışişleri Bakanı’nın Kıbrıs’ta ‘Türkiye’siz çözüm’ açıklamasına da sert tepki gösterdi

İstanbul Topkapı Üniversitesi’nde dün Kıbrıs Türk Girişimci Kadınlar Derneği (GİKAD) ve Türk Kadın Akademisyenler Birliği (TÜRKKAB) tarafından “Kıbrıs Türklüğünün Damgası: Kıbrıs Barış Harekâtı” başlıklı etkinlik düzenlendi.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve eşi Sibel Tatar’ın özel davetli olduğu etkinlikte, Rektör Emre Alkin, İstanbul Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, TÜRKKAB KKTC Temsilcisi Süheyla Üçışık Erbilen ve GİKAD Başkanı İçim Çağıner Kavuklu birer açış konuşması yaptı. Ardından Prof. Dr. Emre Alkin tarafından Ersin Tatar’a “Fahri Doktora” ünvanı takdim edilirken, Tatar da “doktor” ünvanı ile tarihi mesajlar verdi.

‘İNGİLİZ, RUM EGEMEN, TÜRKLER DEĞİL!’

Kıbrıs Türk halkının haklı davasının sürdürülebilmesi için bu meseleyi selamete götürmek gerektiğini söyleyen Tatar, “Selametin kilit sözü egemenliktir.” dedi.

Bugün Gazze’deki katliamda İngiltere’nin Kıbrıs’taki “egemen üslerinin” kullanıldığını hatırlatan Tatar, egemenlik konusunu şöyle açtı:

“Kıbrıs, 1571’den 1878’e kadar kesintisiz Osmanlı hükümdarlığı altındadır. Sonra kiralansa da Lozan Antlaşması’na kadar Osmanlı’nın egemenliğindedir. 3 Kasım 1914’te Çanakkale Savaşı başladı, 5 Kasım 1914’te Kıbrıs’ın ilhakı ile İngiltere anlaşmayı istismar etti. İngiliz hiçbir bedel ödemeden bu adanın sahibi oldu. Maraş’a bakın, vakıf mallarının belgeleri Osmanlı arşivlerindedir. İngilizlere kadar bu adada Rum yoktu, Yunan yoktu, biz Venediklilerden fethettik.

"Ancak İngiltere, 1923’ten 1960’a kadarki 37 senede iki üs aldı. İkisi de egemen üs. Yani istediği gibi gemilerini getirir, silahını getirir, Ortadoğu’da her işe karışır. Gazze’de bu üslerin nasıl kullanıldığını herkes biliyor. Şimdi Dendias da üçüncü üssü yapacağız diyor. Kıbrıs Cumhuriyeti’ni bizden alan Rumlar egemen, İngilizler egemen, ama biz egemen değiliz. Dolayısıyla bizim istediğimiz iki devletli bir çözümdür.”

Adanın 350 sene kesintisiz Osmanlı egemenliğinde kaldığını vurgulayan Tatar, “Önümüze sürekli nüfus meselesi getiriliyor. Ancak Kıbrıs’ın dışında Kıbrıs’ta yaşayandan daha fazla nüfusumuz vardır. Yunanlar 1878’de 100 bin kişinin altındaydı. 1960’ta 400 bine artırıldı. Önemli olan şudur: Kıbrıs’ta iki ayrı halk vardır. Bu topraklar 350 sene kesintisiz Osmanlı egemenliğindeydi. Bu adanın esas sahibi biziz.” ifadelerini kullandı.

‘HADDİNE Mİ BUNU SÖYLEMEK!’

Konuşmasında Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias’ın “Kıbrıs’ta Türk’süz çözüm” açıklamasına da tepki gösteren Tatar, şöyle devam etti:

“Dendias geçen tribünlere oynayacak bir açıklama yaptı. Dedi ki, ‘Biz Kıbrıs’ta anlaşmaya hazırız ama anlaşmada Türkiye Cumhuriyeti olmayacak.’ Kıbrıs Brüksel’den 2 bin kilometre uzaklıktadır. Ankara ise 100 kilometre uzaklıkta. Ada güya AB’nin malı olmuş gibi siyaset sürdürmeye çalışıyorlar. Utanmadan ‘Türkiye bu işin içinde olmayacak.’ diyor. Haddine mi düştü bunu söylemek! Benim tarihim, yürekli insanlarım var. Türkiye garantör ülkedir, bölgenin en büyük gücüdür.

"Türkiye askerini çekse adada kan gövdeyi götürür. Adadaki barışın, huzurun, istikrarın devamı için Türk askerinin kalması gerekir. KKTC de bir gerçektir, realitedir. Mesela Güney’de liman yapmaları için garantör ülkenin onayını almaları gerekir. Türkiye onay verdi mi, vermedi. Demek ki Kıbrıs’ta iki ayrı devlet vardır. Kendileri zaten bunu ele veriyorlar. Uluslararası platformlarda bunları tartıştığımızda haklısınız, bir eksik olan anlaşmadır diyorlar. İki devletli çözüm ile iki devlet de kazanır, Yunanistan ile Türkiye arasında bir denge unsuru olur.”

MAVİ VATAN’DA BÜYÜK KAZANÇ

Tatar, KKTC’nin bir devlet olarak karasuları, kıta sahanlığı, münhasır ekonomik bölge gibi deniz yetki alanlarına da sahip olduğuna dikkat çekti. KKTC’nin toprak genişliğinin 3 bin 800 kilometrekare olduğunu belirten Tatar, “Bu 3 bin 800 kilometrekare, Mavi Vatan’a 60 kat olarak yansımaktadır. Denizlerde 60 kat hakkımız, hukukumuz oluşmaktadır. Onun üstü de hava sahasıdır. İşte KKTC’nin değeri budur.” diye konuştu.

KKTC’nin büyük Türk dünyasının en güneydeki bağımsız bir parçası olduğunu söyleyen Tatar, adanın Türk dünyasına çok daha büyük katkılar yapacağını söyledi.

‘TÜRKİYE ÜS TALEP EDERSE BİZ OLUMLU DEĞERLENDİRİRİZ’

KKTC Cumhurbaşkanı, etkinlikten sonra Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın sorularını yanıtladı. Tatar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Biz de kuzeyde üs kurarız.” açıklamasına ilişkin şunları söyledi:

“Bunun kararını Türkiye Cumhuriyeti verecektir. Türkiye, her zaman KKTC’de farklı meseleleri gündeme getirebilir, biz de onu her zaman olumlu değerlendiririz. Çünkü biz Türkiye ile uyum içerisindeyiz.

"Türkiye’nin güvenliği demek KKTC’nin güvenliği demektir. Nitekim Geçitkale Havalimanı bugün Türk Silahlı Kuvvetlerinin kullanımındadır. Şu anda deniz üssüne ihtiyaç var mı yok mu bunun değerlendirmesini Türkiye yapacaktır. Netice itibarıyla Türkiye, Kıbrıs’a sadece 60 kilometre uzaklıktadır. Ama dönem dönem ihtiyaçlar değişebilir, dolayısıyla Türkiye’nin böyle bir talebi olursa biz mutlaka olumlu olarak değerlendiririz.”

AMİRAL YAYCI: YUNANLAR VE RUMLAR BİNDİĞİ DALI KESTİ

Müstafi Tümamiral Doç Dr. Cihat Yaycı da etkinliğin ardından Aydınlık ve Ulusal Kanal’ın sorularını yanıtladı. Yaycı, Yunanistan’ın Güney Kıbrıs’ta üs kurma hazırlığına ilişkin olarak şunları söyledi:

“Bu üs yapma faaliyeti, aslında adada iki devletli yapının herkes tarafından kabul edildiğinin bir göstergesidir. Rumlar ve Yunanlar bindiği dalı kesmiştir. Çünkü 1960’ta kurulan Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı olduğunu iddia eden Rum Yönetimi, bu ülkede bir askeri üs kurulması için garantör olan Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’den onay almalıdır. Ancak hiçbir devlete müracaatta bulunmamış, garantörlerin onayını almamıştır. Demek ki Rum Yönetimi, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin devamı değildir. Onay istemeyerek adada iki devlet olduğunu kabul etmektedir. Türkiye’nin ve KKTC makamlarının bunu çok iyi kullanması lazımdır.”

Sonraki Haber