Koalisyon görüşmelerinde son aşama

ALMANYA’da hükûmet kurma çalışmalarında son aşamaya gelindi. İlk etabın tamamlandığı ve 22 ana başlık üzerinde anlaşmaya varıldığı açıklandı. Hükûmet kurma görüşmelerine nezaret eden SPD Genel Sekreteri Lars Klingbeil, Yeşiller Genel Sekreteri Michael Kellner ve FDP’li Volker Wissing, gelişmelere ilişkin bilgi verdi. Klingbeil, görüşmelerde beklendiğinden daha hızlı ilerlediklerini, ihtilaflı konuları gelecek günlerde çözebileceklerini söyledi. "Hedef, gelecek hafta koalisyon sözleşmesini tamamlamak." diyen Klingbeil, sözleşmenin delegelere sunulacağını kaydetti. Kellner, görüşmelerin çok yapıcı sürdüğünü ve gelecek hafta içinde koalisyon sözleşmesini tamamlayacaklarını aktardı. Wissing de görüşmelerin iyi bir atmosferde ve titizlikle devam ettiğini, partiler arasında gizlilik kararı alındığı için görüşmelerin ayrıntılarına ilişkin açıklama yapmayacaklarını kaydetti.

Bakanlıkların dağılımıyla ilgili görüşmeler, 22 Kasım Pazartesi gününe kadar devam edecek. Şu an Başbakan Yardımcısı olan Olaf Scholz’un 6 Aralık’ta Şansölye olarak seçilmesi bekleniyor. Yeşiller’in seçimden önce önerdiği çevre, iklim ve enerji içerikli "Süper Bakanlık’ı" almasına kesin gözüyle bakılırken, Maliye Bakanlığı’nı FDP lideri Lindner‘in alması bekleniyor. Yeşiller’den Cem Özdemir’in Dışişleri Bakanı olabileceği dile getiriliyor. Bunun, Türkiye ile ilişkiler açısından sorunlu olabileceğine dikkat çekiliyor.

’GÜVENSİZLİK DERİN, FARKLILIKLAR BÜYÜK’

Almanya’nın önde gelen haftalık dergisi Der Spiegel, koalisyon görüşmelerindeki önemli ayrıntıları ele aldı. Der Spiegel, koalisyonun temelini oluşturacak en önemli konulardaki duruma şöyle dikkat çekti: “Yaklaşık 300 uzman, üçlü koalisyon hükûmetinin politikalarını belirlemek için 22 çalışma grubunda 10 gün boyunca bir araya geldi. Hiçbir şey dışarı sızmamalıydı. Halkın baskı oluşturmasını ve görüşmelerde başarısız olunmasını engellemenin tek yolu buydu. Dıştan bakıldığında, müzakereciler uyum içindeler. Ama aslında, kritik konularda anlaşmak için kat edilmesi gereken uzun bir yol var. Bu sadece içerik farklılıklarıyla ilgili değil. Özellikle Yeşiller, seçim galibi SPD’nin kibri olarak algıladıkları her şeye karşı hassaslar. Aslında güvensizlik derin, farklılıklar büyük.”

DEVAMLILIK ESAS

Speigel’de hükûmet kurma çalışmalarına yönelik yapılan değerlendirmede, SPD’nin dış politikada sürekliliği vurguladığı, Alman dış politikasının temel özelliğinin tartışma değil, devamlılıktan yana olma olduğu ifade edildi. Yeşiller ve FDP’nin ise özellikle Çin ve Rusya gibi otoriter olarak nitelendirdikleri devletlere karşı açık bir rota değişikliği istediği aktarıldı. Spiegel, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: “Yeşiller ve FDP gerçekçi olsalardı, her şeyden önce Çin ile ilgili olarak Alman çıkarlarına dikkat edilmesi gerektiğini göreceklerdi. Bu tam olarak Scholz'un da takip edeceği yoldur.” Hükûmet kurma çalışmaları sürecinde anlaşmazlıkların açığa çıkması beklenmese de yönetim aşamasına geçildiğinde sorun yaratan konuların daha net gündeme gelmesi öngörülüyor.