Kobani yargılamalarının ortaya koyduğu gerçek: PKK ile HDP’nin örgütsel bağı kanıtlandı
Kobani davasında kararlar açıklandı. Demirtaş 42 yıl, Yüksekdağ 30 yıl hapis cezası verildi. Böylece HDP/DEM’in Kandil’in talimatlarını uygulama aracı olduğu bir kez daha teyit edildi. Ceza hukukçusu ve Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Av. Nusret Senem, dava kararlarını değerlendirdi
HDP/DEM’liler, karar duruşması boyunca Türkiye Cumhuriyeti’ni hedef almaya devam etti, PKK’yı ve özerkliği savundu, Öcalan övgüsü yaparak mahkeme heyetine tehditler savurdu. Mahkeme Başkanı ise "Bu vicdani kanaate varırken tüm deliller incelendi" diyerek kararı okudu.
Demirtaş'ın "devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma" suçu sabit görüldü. Ahmet Türk'e de "silahlı terör
örgütü üyeliği" suçundan 10 yıl verildi. Cezanın kesinleşmesinin ardından Türk’ün belediye başkanlığının düşürülmesi bekleniyor. 12 sanığın ise beraati yönünde karar çıktı.
'HDP'NİN KAPATILMASI AÇISINDAN EN SOMUT DELİL'
Ceza hukukçusu ve Vatan Partisi Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Av. Nusret Senem, dava kararlarını Aydınlık’a değerlendirdi. Senem, “Kobani olayları sırasında HDP’nin çağrıları, bu partinin PKK terör örgütü ile uzantısı olduğunu ortaya koydu. Bu partinin kapatılması açısından en somut delil.” dedi.
Senem şunları söyledi: “6-8 Ekim olaylarının başlamasından sonra dönemin HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın yaptığı bir çağrı var. HDP Merkez Yürütme Kurulu’nun kararı kapsamında Güneydoğu’da bazı kalkışmalar oldu. Bu ilçelere yayıldı, 37 kişinin ölümü ile sonuçlandı. Bazı resmi araç ve dairelere saldırıldı, bir gencin de bayram eki dağıtırken öldürülmesiyle olay zirve yaptı. Bu ayaklanma çağrısıyla birlikte özerklik iddiaları da sıkça gündeme getiriliyordu. HDP aleyhinde soruşturmalar oldu, uzunca süre devam etti. Ardından Kobani davasına dönüştü.
GEREKÇELER
“Anayasa Mahkemesinde bekleyen HDP kapatma davasındaki gerekçelerin en önemlileri de bu çağrılar, yani terörün odağı olma… Kobani olayları kapsamında yapılan eylem ve çağrılar bu partinin yasa dışı niteliğini, PKK terör örgütünün uzantısı olduğunu ortaya koydu. Bu, partinin kapatılması açısından en somut delil. Sırf bunlar da değil, öncesinde de HDP yöneticilerinin çok sayıda suç oluşturan eylemleri iddianamede sayılıyordu.
SİYASİ BASKI
“Vatan Partisi olarak Yargıtay’a belgeler sunduk ve suç duyurusunda bulunduk. İddianamede bunlar da var. Diyarbakır Annelerinin çocuklarını terör örgütünden istemeleri ve bazılarının gelmesi de var. Parti kapatılmadı, 3 yılı geçti. İşin bu kadar sürüncemede bırakıldığı hiçbir dava hatırlamıyorum. AYM'nin kapatma kararına karşı baskı var. AK Parti ve CHP’de bunu biliyoruz. Bu konuda Vatan Partisi ve MHP dışında kararlı tutum yok. Bu iki partinin tutumuna rağmen AYM üzerinde siyasi baskı var.
ABD KARŞI
“Batılı ülkeler, özellikle de ABD, bu partinin kapatılmasına karşı. Kobani davası kararında ceza alacak olan HDP yöneticilerinin sayısı da çok. O çağrılarının nitelenmesi de ceza hukuku açısından önemli. Özetle AYM’nin kapatma davasını sürüncemede bırakmasının yanlış olduğu, Kobani davası sonuçlanınca görüldü.”